Dünyanın önde gelen mimarlık ve tasarım dergilerinden Architectural Digest’in 2014 yılı için “Wow List“i açıkladı. 'Harika Eserler” (Works of Wonder) Listesi olarak da bilinen listede Türkiye’den bir bina var artık. Geleneksel çizgileri modern olarak yeniden yorumlandığı ve çevre bilinci ile yapılan bu binaları gelin hep birlikte inceleyelim.
Kraliyet koleksiyonları galerisi olarak bilinen Galería de las Colecciones Reales Madrid Kraliyet Sarayının yanında bulunuyor. İspanyol Monarşisinin zamanla edindiği olağanüstü koleksiyonları himaye ederek Ulusal Miras kapsamında koruma altına almışlar. Koleksiyonların zenginliği ve bol çeşitliliğini gösteren, sanat eserleri seçkisine de ev sahipliği yapan müze mimar Luis Mansilla ve Emilio Tuñón’un elinden çıkmış.
Altın rengi kumsallarıyla ünlü Mazatlán en az kumsalları kadar güzellikte bir bina ile ön plana çıkıyor. Denizin simgesi ve Latin Amerika’nın en önemli akvaryumu olan bu mimari harika bina Cortez Denizi’nin zengin yerel sularına özel olarak ziyaretçilerine denizin derinlerine doğru gizemlerle rakipsiz bir deneyim sunuyor. Bildiğiniz akvaryum klişelerinden oldukça uzak mimari özelliğe sahip olan Gran Acuario Mazatlán doğa ve mimarinin uyumunu bize gösteriyor.
Boğaz manzarasıyla ayrı bir güzelliğe sahip olan istanbul modern Renzo Piano tarafından tasarlandı. dalgalı alüminyum panellerle adeta bir gemi gibi görünüyor ve benzersiz konumla ziyaretçilerin Anadolu yakası, Adalar ve Tarihi Yarımada’yı izlemesine olanak sağlıyor.
Nijerya’nın Lagos şehrinde yer alan John Randle Yoruba Kültür ve Tarih Merkezi, tarihi bir arşive sahip müze fikrinin ötesinde ziyaretçilerine çoklu duyusal bir deneyim yaşatıyor. 18.000 m2 alana sahip bu kültür merkezi Yoruba kültürünün dünü, bugünü ve geleceğini bir arada göstermesi ve aktarması açısından da oldukça önemli. Geleneksel mimari öğelerin ilham olduğu çağdaş bir tasarıma sahip merkez Yoruba halkının tarihini ve kültürünü gelecek nesillere aktarıyor.
Şili And Dağları’nın manzarasını sunmak için Şili’nin Yungay kentindeki LAMA Pavilion dirsekli bir plakaya sahip iki istiflenmiş kule görünümünde. Kulenin orta kısmında sığ bir yağmur suyu toplaması için saçak bulunuyor. İçeride sarmal bir merdiven sayesinde izleme platformuna çıkabilir. Ayrıca yalnızca merdivenle ulaşılabilen bir karanlık oda ve çatı ocağı bulunuyor.
Hermes’in Normandiya’daki yepyeni binası Maroquinerie de Louviers, tasarımcı Lina Ghotmeh tasarladı. Normandiya’nın kalbinde yükselen bu şaheser olarak adlandırılan bina moda evinin hem ürünü hem de kendi çıraklık eğitim merkezi olan Louviers École Hermès des savoir-faire’nin bir uzantısı. Hermes’in bu harika binası aynı zamanda zanaat geleneğini sürdürmek ve çevre dostu inovasyonlarıyla E4C2 unvanını alarak zamanda düşük karbonlu bir öncülüğü üstlenmiş.
Çin’in Zhejiang eyaletinde hem kütüphane hem de müze olarak tasarlanan National Archives of Publications and Culture (Ulusal Yayınlar ve Kültür Arşivi), Çin kültürünü onurlandırmak amacıyla tasarlanmış yeni arşiv ağı aslında. Pritzker Ödülü sahibi Wang Shu ve Lu Wenyu tarafından tasarlanan etkileyici bina ışığı ve gölgeyi zarif bir koreografiye dönüştüren modern ve geleneksel formların bir arada olduğu bir yapı.
James Gorst Architects şirketi tarafından White Eagle Lodge için tasarlanan bu çok inançlı topluluk kompleks sürdürülebilirlik bakımından bir tasarım harikası. Halka açık olan bina, merkezi bir avlu bahçesine bakan, revaklı bir yürüyüş yolu ile birbirine bağlanan ortogonal dünyanın her köşesinden ve inancından gelen ziyaretçileri ağırlamak üzere tasarlanmış. New Temple Complex ilhamını ise Amritsar’daki 16. yüzyıldan kalma Sih Altın Tapınağı’ndan alıyor. Kompleksin içinde tapınak, kütüphane, şapeller, çok amaçlı bir topluluk salonu, halka açık fuaye ve mutfak bulunuyor.
Geçmişi 1940’lı yıllara dayanan bu yemyeşil park ünlü peyzaj mimarlığı firması Prabhakar B. Bhagwat tarafından halka açık yeni yeşil alan olarak yeniden tasarlandı. Hindistan'ın Gujarat eyaletinin Ahmedabad kentinin Ambawadi bölgesinde bulunan bu bahçe begonvil çardağı ve çeşmeler gibi geleneksel unsurlar koruyor ama aynı zamanda modern çizgilere sahip. Parimal Garden içerisinde meditasyon köşkü gibi özel yerler de bulunuyor.
Sanatçılara yenilikçi, çok disiplinli ve disiplinler arası çalışmalar yaratmaları için teatral tasarım olanakları ve yeni fırsatlar sunan Perelman Performing Arts Center aynı zamanda tiyatro, dans, müzik, oda operası, film ve medya için eşsiz bir mekan aslında. Mimarlık firması REX tarafından tasarlanan 138 metrelik küp şeklindeki bu yapı 11 farklı tiyatroya izin veren hareketli duvarlarla olağanüstü esneklik sunarken, her performans için tamamen farklı bir ortam yaratıyor.