Gerçek ismi Michelangelo Merisi Caravaggio olan ünlü İtalyan ressamın en çok tartışma yaratan en önemli 5 eserini sizin için inceledik. Caravaggio kimdir? Kısaca hayatı, önemli eserleri ve anlamları. Hepsini yazımızda bulabilirsiniz.
Gerçek ismi Michelangelo Merisi Caravaggio olan ünlü İtalyan ressamın en çok tartışma yaratan en önemli 5 eserini sizin için inceledik. Caravaggio kimdir? Kısaca hayatı, önemli eserleri ve anlamları. Hepsini yazımızda bulabilirsiniz.
Yirmili yaşlarının başındayken, Roma'ya giden Caravaggio eserlerini yaratırken, benzeri görülmemiş şekilde bir psikolojik drama ve gerçekçilik yaratmak için canlı modeller kullanmıştır.
'Katil ressam' olarak anılan Caravaggio'nun sanatı da aynen kendisi gibi sık sık tartışmalara yol açıyordu.
Bu yazıda da, Caravaggio'nun en tartışmalı sanat eserlerinden beşini inceleyeceğiz.
Caravaggio, konudan bağımsız olarak resimlerinde gerçekçiliği tasvir etme konusundaki olağanüstü bir yeteneğe sahipti.
Aziz Petrus tablosu, onu yüceltilmiş bir azizden ziyade alelade bir insan olarak tasvir ettiği için, tarzının mükemmel bir örneğidir. Söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama Caravaggio'nun dini karakterleri sıradan bir insanla aynı seviyede tasvir etmesi, onun zamanına göre oldukça cüretkar bir hareketti. Buradan onun ne kadar asi ve cesur olduğunu anlayabiliyoruz.
Resim, Aziz Petrus'u İsa'nın tipik çarmıha gerilme pozunda değil, baş aşağı bir haç üzerinde gösteriyor. Peter'ın kirli ayaklarıyla birlikte ellerine ve bacaklarına çakılan çiviler, tabloya özgünlük duygusu verirken koyu arka plan da, sanat severlerin dikkatini çeken bir atmosfer yaratıyor.
'Omnia Vincit Amor': Bu latince söz, M.Ö. 70 yılında, ilk kez şair Virgil (Publius Vergilius Maro) kullanmış.
Caravaggio ise ona farklı bir boyut katmış.
Caravaggio'nun yorumunda 'Aşk Tanrısı', Roma aşk tanrısının standart tarzından oldukça farklı. Caravaggio, bu eserinde Michelangelo'nun 'Zafer'inden ilham aldı ancak ona benzersiz bir dokunuş kattı.
Caravaggio'nun 'Aşk Tanrısı'nı canlı, cinselliği ön planda olan ve çıplaklığından utanmayan bir şekilde tasvir ettiğini görüyoruz.
Eserde dikkat çeken bir diğer unsur ise; keman, taç, kalem, el yazması, defne yaprağı ve çiçek gibi nesnelerin Eros'un ayaklarının altında etrafa saçılmış ve çiğnenmiş olması.
Bu kompozisyonda tasvir edilen ana karakter, Hıristiyanlara zulmeden Saul.
Tablo, Saul'un Şam yolunda Tanrı'nın sesiyle kör olduğu, atından düşmesine neden olduğu ve atın toynağını kaldırdığı anı tasvir ediyor. Saul ellerini kaldırır ve kendini ilahi güce teslim eder.
Caravaggio'nun sanatı, o dönemin olağan estetiğine uymadı ve Katolik kiliseleri tarafından sürekli olarak reddedildi.
Tanrı'nın alemleri ile insanlar arasında net bir ayrımın var olduğu Rönesans döneminin aksine, bu resim, Tanrı'nın gücünün ilahi ışıkla tasvir edildiği bir at ve bir insan vücudunu merkez alıyor.
Bu kompozisyonda tenebrizm kullanımı etkili bir şekilde dikkatimizi çekiyor ve resmin dramatik etkisini vurguluyor.
Bu tablo, Caravaggio'nun karakteristik tenebrizmini* sergileyen psikolojik bir şaheserdir.
Caravaggio, sık sık fiziksel tartışmalara karışan asi bir adamdı. 1606'da bir adamı öldürdü ve hayatının geri kalanını da kaçak olarak geçirdi.
*Tenebrizm (Caravaggioculuk) bir sanat terimidir. Bu tarz eserlerde objeler daha derin ve aydınlık gözükürken, fon koyudur. Tenebrizm için ışığın ve karanlığın etkileyici bir kontrastı diyebiliriz. Bazıları 'dramatik aydınlatma' olarak da tanımlamaktadır.
Caravaggio'nun bu resimde kendi yüz hatlarını kullanıyor olması oldukça çarpıcı bir detay.
Bu eserlerde gördüğümüz Roma mitolojisinde Bacchus olarak bilinen şarap tanrısı.
Caravaggio'nun eserlerinde birçok arkadaşını ve ailesini model olarak kullandığı biliniyor.
Bacchus eserinde de öğrencisi ve aynı zamanda sevgilisi olduğu tahmin edilen Mario Minniti'yi model olarak kullandı.
Bu özel parçada Minniti, gençlik yayan bir şarap tanrısı olarak tasvir edilmiştir.
Caravaggio'nun burada geleneklere meydan okuduğunu görüyoruz. Tanrı'yı yeryüzüne indirip onu bir ölümlü olarak tasvir etmeye cesaret etmesi gerçekten o dönem için büyük bir adımdı.
Caravaggio'nun Bacchus'u için Tanrı'nın insanlaştırılmış hali diyebiliriz.
Caravaggio, pembe yanakları ve güzel hatlarıyla canlı ve alımlı duran Bacchus'un aksine, soluk tenli olan hasta bir Bacchus'u tasvir etti.
Peki neden? Bazı sanat tarihçilerine göre, bu hastalıklı Bacchus, Caravaggio'nun akut sarılıktan muzdarip olduğu dönemdeki bir otoportresi olabilir. Bazıları ise Hasta Bacchus'un, Caravaggio’nun şarap tanrısı rolüne girdiği ve aynadan yansımasını çizdiği bir otoportre olduğuna gerçekten emin.