Çocukken çevremde bir şeyleri paylaşabileceğim ve güvenebileceğim bir tane bile samimi arkadaşım olmadı. Daima yanlış aksanla konuşan, yanlış davranışlarda bulunan yeni çocuktum. Babam bizi iş bulamadığı için oradan oraya sürükledi. 12 yıllık ilköğretim yılımı 15 farklı okulda geçirmek zorunda kaldım.
7 yaşındayken bazı testlerden geçmek için okul tarafından psikiyatri servisine gönderildim. Orada beni inceleyen psikiyatristler, Bu çocukta disleksi(öğrenme bozukluğu) var, teşhisi koydular. Böylece etiketlenmiş oldum. Bu da beni bunalıma sürükledi. Küçük yaşımda saygınlığımdan çok şey yitirmiştim.
Babam ödlek, alçak ve zorba kişilikli bir adamdı. Küçükken beni her fırsatta azarlardı. Ne zaman bir şeyler ters gitse öfkesini benden çıkarıp tekmeyle döverdi. Onu nasıl sakinleştirmemiz gerektiğini, kendimizi nasıl güvende hissedeceğimizi bilemezdik. Kısa bir an sakin durduktan sonra aniden patlardı. Babamda yanlış bir şeyler vardı. Ona asla güvenemezdik ve yanındayken dikkatli olurduk. Bizler için sürekli endişe kaynağıydı.
Annemle babamın boşanması acı verici bir deneyimdi. Annem sonunda babamın karşısına dikilip, 'Buraya kadar! Seni artık daha fazla çekmeyeceğim. Güle güle!' diyecek cesareti bulmuştu. İnsanlar kendi hayatlarını yaratabilirler. Annemin kendi hayatını nasıl yaratabildiğine yakından tanık oldum. Çocuklarını hayatta tutabilmek gibi bir imkansızı gerçekleştirdi. Aynı anda üç işte birden çalışarak bizi büyüttü. Küçükken annemden duyduğum, 'Biz bu işi başaracağız.' sözü hala kulaklarımdadır. Annemin cesaretini gördükten sonra ben de kendi hayatımı yaratmaya, başkalarının ne dediğine aldırmamaya karar verdim. Yaşamımın her aşamasında annemi örnek aldım.
Babamın kanser olduğunu, hastanede yattığını duyunca 10 yıl aradan sonra ziyaretine gittim. Geçmişle ilgili hiçbir şey sormamaya, geçmişi konuşmamaya özen gösterdim. Nefret ettiğim babamı acılar içinde ve yapayalnız görünce, 'Vay, ne kadar da yalnız bir hayat yaşamış.' diye düşündüm. Henüz 40’lı yaşlarında olduğu halde inanılmaz derecede çökmüştü. Çevresinde hiç kimsesi yoktu. Zaten ziyaretimden kısa süre sonra öldüğünü haber aldım.
jared leto yu korkutmak istemem ama o kulağnı kestiğni söyleyen hayranın başkasının kulağnı kesip benimki diye yollamış olma olasılığı var dışarda kulak kesen bi psikopat da geziyo olabilir
yerli-yabancı eskilerin dertleriyle, yenilerin dertleri arasındaki fark ne kadar net
Hulisi Kentmen Adile Naşit dağladı be