Türkiye'nin geçen yılın sonunda yaşadığı ve dünyadan negatif ayrıştığı TL'nin değer kaybı sürecinde Kur Korumalı Mevduat bir nebze çare olmuş gözüküyordu. En azında piyasadaki talebi durdurmuştu. Kurda sağlanan fiyat istikrarı ile de enflasyondaki etkinin de yazın gelecek turizm gelirleri ile hafifletilmesi planlanmıştı.
Ama Rusya tüm planları bozdu!
İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, Ukrayna savaşının Türkiye'ye olası etkilerini değerlendirirken, savaş öncesindeki durumu “AKP hükümetinin büyük bir gösteriyle ilan ettiği kur korumalı mevduat sistemi, kısa vadede bir seçim programı olarak sonuç vermeye başlamıştı. Etkili oluyordu. Döviz piyasasındaki gerilim hafifletmişti” şeklinde tanımladı. Boratav, savaş sonrası için ise “Savaş, kur korumalı mevduat sistemine ilişkin beklentileri çökertti” dedi.
Sözcü haberine göre, Boratav durumu şöyle anlattı:
Tüm hesaplar, kısa vadede döviz kurunun kontrol altında tutulması ve enflasyonun tırmanmasının durdurulması üzerineydi. Bu yıl ortalarında turist gelirlerinin artması sayesinde de seçime gidilerek sonuç alınma ümidi vardı. Faiz indirimleriyle yaratılan istikrarsızlık kısa vadede teskin edilecekti, belirtiler de olumlu seyrediyordu. Dolar kuru 13,5 civarında istikrar kazanmış gibiydi ama… Savaş hem döviz piyasalarında gerilimi hem de enerji fiyatlarında yükselişi, dolayısıyla da enflasyonu tetikledi. Ekonomi yönetiminin kısa vadeli seçim programını ve kur korumalı mevduat tasarısını çökertti.
Boratav ayrıca, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna ile ekonomik bağlarına, bu iki ülkeden buğday ithalatına, bu iki ülkenin turizmdeki ağırlığına ve Rusya'ya enerjideki bağımlılığa dikkat çekti.
Rusya'ya uygulanan yaptırımların, Rus bankalarının Swift sistemi dışına çıkarılmasının, bu ülkenin finansal sistemini sarsacağının ve küresel ekonomik istikrarsızlığı besleyeceğinin ortada olduğunu belirten Boratav, “Hızlı bir anlaşma olursa durum bir miktar sakinleşebilir. Rusya'ya karşı Batı'nın sert tepkileri etkili olmayı sürdürecek” dedi.