Şu an herhangi bir bölümde üniversite okuyor olabilirsiniz. Peki, doğru bölümü seçtiniz mi? Buna karar veremediyseniz, doğru bölümde olup olmadığınızı anlamanın yolları var. Hadi o zaman gelin üniversitede doğru bölümde olduğunuzu anlamanızı sağlayacak şeylere yakından bakalım.
Doğru bölümü tercih etmişseniz, derslere giderken daha dinç hissedersiniz. Çünkü içinizde öğrenme isteği vardır. İstemediğiniz bir şey için sabahları yataktan çıkmak istemezsiniz. Bu durum işte istediğiniz ve sevdiğiniz bir şeyde tam tersi oluyor. Örneğin, sizi çocukluk yıllarına götürelim. Bayram sabahları heyecan ile yataktan fırlardık. Dolayısıyla sevdiğiniz bölümde okuduğunuzda da okula giderken hiç zorlanmazsınız.
Derslere genellikle ilgiyle yaklaştığınız için çoğu dersten geçersiniz. Tabii bölüm derslerinden geçmek illa doğru bölümdesiniz anlamına gelmez. Ancak dersleri ilgiyle geçmek ile zorunluluktan geçmek arasında ince bir çizgi var. İşte biz bundan bahsediyoruz.
Gelecekle ilgili güzel hayaller kurmaya başlarsınız. Umutla dolu olursunuz. Hedeflerinizin gerçekleşeceğine dair inancınızı kaybetmezsiniz. Emin adımlarla ilerlemenin haklı gurunu yaşarsınız.
Her zaman neşe dolu olursunuz. Adeta etrafa mutluluk saçarsınız. Tüm olumsuzlukları bir kenara bırakırsınız. Sadece kendi yaşamınıza odaklanırsınız. Çünkü isteklerinizi yerine getirmişsinizdir. Depresif hissettiğiniz zamanlarda bile 'olsun en azından hayallerimi gerçekleştirdim' cümlesini kurabilirsiniz.
Bölümünüze ait olduğunuzu hissedersiniz. Benliğinizi aramakla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Değersizlik yaratan her histen uzaklaştığınızı fark edersiniz. Emniyette hissedersiniz.
Bölümünle alakalı okuduğun en sıkıcı konu bile haz verir. Sanki hobilerinizi yapıyormuş gibi neşelenirsiniz. Her konuyu merakla okursunuz. Konuların sonrasını merak edip araştırma ihtiyacı hissedersiniz.
Yanlış bir şey yaptığınızda pişmanlık yaşarsınız. Ancak doğru bölümde olduğunuzda pişmanlık hissini yaşamak zorunda kalmazsınız. Keşkelerin yerini 'iyi ki' almıştır. Bu bile sevincinize sevinç katmaya yeter.
Kendi hayatınızın dizginlerini elinize almak, kendinize olan güveninizi arttırır. En büyük iyiliği kendinize yaptığınızı hissedersiniz. Etraftaki özgüvenli tavırlarınızla dikkat çekersiniz. Herkes size imrenerek bakar. İnşa etmeye başladığınız güven başka kapıların açılmasını sağlar. Yeni dostluklar ve fırsatlar elde edersiniz.
Olaylara daha sakin yaklaşmaya başlarsınız. Eskiden sabırsızca davrandığınız konulara bile sabırla yaklaşırsınız. Çünkü stres hayatınızdan gitmiştir. Stres olmayan yerde sabır ve anlayış vardır. Bu sayede olaylara karşı sabrınız artar.
Doğru seçimler güzel hisleri beraberinde getirir. Bu da yaşam kalitenizin artmasına yardımcı olur. Hayata bakış açınız bir anda değişir. Daha mutlu, umutlu ve dinginsinizdir.