Aylin, saçlarını kazıttıktan sonra gündelik hayatında peruk kullanmaya başlamış ve hastaneye de bu peruk ile gitmiş.
'Onlarla tanıştım, yakınlık kurdum ve beni çok sevdiler. Ben de onları çok sevdim. Benim saçlarımı kazıttığımı gördüklerinde kahkahalar atmaya başladılar. Hilal Akarsu diye bir çocuk vardı. Benim peruğumu gördüğünde çok beğendi. Onun peruğu kısaydı ve benimkisi uzundu. Ben de ona 'bir dahaki ziyaretimde sana peruk getireceğim' diye söz verdim ve son ziyaretimde peruk sözümü yerine getirdim. Çok mutlu olduğunu görünce ben de çok keyif aldım.
Sonrasında annesiyle konuşma fırsatı buldum ve annesi benim ilk ziyaretimden sonra Hilal'in ateşinin eskisi gibi sık olmadığını, daha keyifli ve mutlu olduğunu söyledi. Ben de bunları görünce bir nebze de olsa küçük bir şey yaptığımı düşünüyordum fakat büyük bir mutluluğa sebep olduğumu görünce büyük keyif aldım.'