Gazeteci İsmail Saymaz’ın Halk TV’de bugün yayımlanan yazısı gündeme bomba gibi düştü. Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Genel Cerrahi Bölümü’nde ‘Doç’ unvanıyla görev yapan Mehmet Tolga Kafadar’ın muayene odasını üç-dört yıldır kendi özel kliniği gibi çalıştırdığı, 2020-2024 yılları arasında 1901 hastasından 14.302.932 TL aldığı ortaya çıktı. Doktor, bıçak parası alamadığı hastalarını da taburcu etmemekle tehdit etti.
Saymaz’ın haberine göre; Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nda görev yapan Doçent Doktor Mehmet Tolga Kafadar, muayene odasını üç-dört yıldır kendi özel kliniği gibi çalıştırıyor, 2020-2024 yılları arasında 1901 hastasından 14.302.932 TL almıştı. Ameliyat ettiği tüm hastalardan bıçak parası isteyen doktor, hastalarını “Ödemezsen taburcu olamazsın” diye tehdit ediyor, bıçak parasını aldıktan sonra taburcu ediyordu.
Yapılan soruşturma sonunda doktorun suç geliri elde ettiği sonucuna varılarak, Mersin’deki iki gayrimenkulüne, iki aracına ve banka hesaplarına el konuldu.
Kafadar hakkında icbar ve ikna suretiyle iki ayrı irtikap suçunu işlediği iddiasıyla sekiz yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Bu suç zincirleme şekilde işlendiğinden cezası dörtte üç oranında arttırılabilir. Doktor hala cezaevinde.
ucuz yiyecek kuyrukları izdihamlardan sonra bıçak parası da geri döndü. Sırada ne var karne ile ekmek dağıtmak mi? Z kuşağına bu kadarını da yapmayalım yazıktır.
2008 yılında eşimin qmeliyati için cerrahpasada 5000 TL bıçak parasi almıştı doktor
Zaten "hediye" adı altında alanlar var. Yaptığı iş ile aldığı maaşa bakılınca insanın hediye(!) veresi geliyor zaten. Kolay değil, bir insanın yaşama tutunup ölmesi arasındaki ince çizgi adamın elinden geçiyor. Fakat zorla istiyor olması aslında o kadar da kurtarıcı/iyi doktor olmadığını gösteriyor.