Eren, çalışmak zorunda olduğunu ancak adli kontrol nedeniyle bunu yapamadığını aktardı:
“Eğitimin niteliksizliğinden dolayı dersler genellikle boş oluyor ve öğrenciler okula gelmek yerine işe girip çalışıyor. Biz de çalışmak zorundayız ancak haftada 6 gün denetim altında olmak işe girmemizi engelliyor. Bu durum bana okulu bırakayım diye bile düşündürttü.
“Genelde ders diye boş sınıfa gidiyoruz. Gidip olmayan dersin olmayan hocasını bekliyoruz, bazen hocaları biz çağırıyoruz. Yoklamaya imza atmadığımız taktirde adli kontrolü ihlal ettiğimiz için tutuklanacağız.
“Çakışan derslerim oluyor, ikisine de aynı anda gidip imza atmam gerekiyor ama bu nasıl mümkün olabilir? Denetimli serbestlik bürosunda çalışanlar bile nasıl böyle bir şey olabilir, diye şaşırdılar. Ailem de tedirgin oluyor, bir kere bile okula gitmesen tutuklanacak mısın diye merak ediyorlar.”
Bazı insanlar var ki gerçekten ne yapsan da yaranamıyorsun. Ulan hakim daha ne yapsın size hapse atsa daha mı iyiydi o zaman hiç gidemeyecektiniz ailenizin yanına. Bir de eğitim ceza mı diye duyar kasıyor amk evladı bu kadar ağladığınıza göre sizin için cezaymış işte.
eğitim ceza demek ki bakış açısı çok yanlış bir bakış açısı bence. ağaç dikme hayvan bakma kütüphanede çalışma kitap okuma gibi sosyal yönden geliştirecek uygulamalar kesinlikle verilmeli. insan kazanmak üzerine uygulamalar bunlar. cezanın şekli eleştirilebilir tabi boş derse bile gitmek biraz abartı olmuş biraz devamsızlık hakkı vereydiniz bari. ayrıca böyle ucuz kurtulduğunuza dua edin be :)
Yersiz ve saçma bir tepki; Ceza olarak güzel bir şey yaptırılması o şeyi kötü yapmaz. ABD'de basit suçlarda kamu hizmeti cezası çok kez verilir, kötü bir şey mi topluma hizmet etmek.