Gerektiğinde zihni boşaltabilmek, gerektiğinde sakinleştirebilmek, gerektiğinde herhangi bir olay ya da hedef için aktifleştirip tam gaz gidilebilmek sizin kontrolünüzde olmalıdır.
Özellikle geceler bedenimizin, duyularımızın ve zihnimizin sakinleştiği dönemlerdir.
Ama yönetim bizde olduğunda, gerektiğinde, gün içinde de, bu sakinliği ve dinginliği elde edebilir ve dingince içeride aslında birçok konunun çok daha iyi çözülebileceği bir tefekkür hâli içinde olabiliriz.
Tefekkür ya da diğer adıyla meditasyon sistemleri, bizim içerde dinginlikle zihnimizi sakinleştirip bir seyir hâline geçebilmemizdir.
İşte bu seyir hâli, aslında zihni de yönlendirmeye çalışmadan, o eylemi bile bırakarak bir şahitliğe geçiştir.
Zihni ve duyguları sanki bir camın arkasından seyrediyormuş gibi, bütün bu olanların bir taraftan aslında oluşturucusu ve o oluşturduklarını seyrederken kabuldeki bir şahit gibi olabilmektir meditasyon.
Tabii ki yollar, metotlar, sistemler vardır.
Özellikle nefes sistemleri, odaklanma sistemleri, ruhsal antrenmanlar, irade çalışmaları, meditatif ve çeşitli oruç sistemleri ile kendinizi eğitebilir, güçlendirebilir ve yönetebilirsiniz. Ama önce neyi neden yaptığınızı bilmeniz ve yolu görmeniz önemlidir… Yolu görmeden ezbere yapılan şeyler fayda değil faydasızlık getirebilir.
Onun için gelin, zihniniz sizden yana çalışsın; sizin varlığınızın hayrına, varlığınızın gelişimi için, ilerlemesi için, sizin bu hayattan tat alabilmeniz ve gerçek içsel hedeflerinize hizmet edebilmek için çalışsın.
Siz zihniniz değilsiniz, siz duygularınız değilsiniz!
Bütün bu enstrümanlar size hizmet etmek için var. Bırakın hizmet etsinler ve siz de gönlünüzce, O’nun önünde eğilebilmenin, O’na selam verebilmenin huzur hâli içerisinde olun.
Instagram
Twitter
YouTube
Facebook
Web