Ünal Güner Yazio: 2021’i İnşa Ederken

2020 neler bıraktırıp neler kazandırdı?

Çocukların “Annem babam benimle daha çok ilgilendi.” diye mutlu olduğu bu yıl, kimileri de şikayetçi oldu. Her bir realitenin bakış açısında farklı farklı değerlendirilip yorumlanırken acaba sen bu yılı nasıl karşıladın?

Gidişatın, düzenin “durmasını ya da değişmesini” istediğin hiç olmuş muydu? 

Yoğun trafikten, dışarıda olmaktan, kendine zaman ayıramamak hiç şikayet etmiş miydin? 

Kalabalıklardan sıkılıp ev yemeklerine gömülmek istemiş miydin? 

Bu Ol’An durumun gerçekleşmesinde sekiz milyar da bir de olsa senin de onay imzan olabilir mi?

Mevcut sistemi eleştirip yargılayıp düzenin değişmesini isteyenler çoğunluktadır. Talepler kabul edilmiş görünüyor ki 2020 geçmiş alışılagelmiş düzeni değiştirebilmek için zemini hazırladı.

Çağlar boyunca milyarlarca canlı türü yok oldu ve adapte olanlar soylarını devam ettirebildi. Biz de geçtiğimiz yıl, bedenimize, paraya, çalışmaya ve hayata bakışımızı değiştirme teklifi ile karşı karşıya kaldık. Şimdi ise, “Ben değişmem, bildiğim gibi devam ederim.” diyenler için kırılmalar gelirken, uyum sağlamak için esneyebilen ve yeni pozisyona geçebilenler için yükseliş ve ödüller geliyor. 2020’den şikayet edenler daha çok şikayet edeceği bir yıl ile buluşacak iken bu yılın kazandırdıklarına odaklananlar ise şükredebildikleri ölçüde yeni seçenek ve fırsatlarla buluşma imkanı bulacaklar.

Dünya üzerinde ağırlığı gramlarla ölçülebilen bir canlı türü (yapay ya da doğal), milyarlarca insanı evlerinde, yeni düzeni değerlendirmeye ve bu düzene hazırlanmaya yöneltti. Beğensek de beğenmesek de “yeni dünya düzeni” denilen düzen de değişmeye başladı. Çalışmaya, eğitime, işe ve ilişkiye bakışımız güncellenmeye davet edildi. Kimimiz kolaylıkla geçişleri yaparken kimileri de alıştığı ve bildiğini bırakmakta zorlandı. Nerede o eski bayramlar diye bol “keşke”lerle geçmişi yad etti. Oysa dünya artık bir çoğumuz için bilmediğimiz başlangıçların olduğu yeni bir dünya.

2021 yeniliklerin ve yenilenmelerin daha da hızlanacağı direnenlerin ise devre dışı kalacağı bir yıla benziyor. Bu işleri birileri tezgahlamış ya da hepsi kendiliğinden olmuş olsun önemli olan bizim bu gerçekleri yaşamakta olduğumuzdur. Bu bir realitedir.

1990 yılında “Değişen Dünyamız” isimli bir seminer vermiştim. Orada önümüzdeki 30-40 yıl içinde dünyanın ısınmaya başlayıp, buzullar eridiğinde ise iklim değişikleri ve deniz yükselmeleri olacağını aktarmıştım. Birçok kişiye zaman çok uzak geldiği için çok hafife almıştı. 2020 yılında yapılan hava sıcaklık ölçümlerinde Kuzey Kutbunda +37 ve Antarktika’da +21 derece gibi sonuçlar elde edildi. Dünya kendi gelişimi ve kaderi doğrultusunda bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. İklim, hava ve doğa olayları doğaldır ki dünyanın birçok yerinde artarak ilerleyecek kimileri bunu bir felaket haberciliği gibi görmek istese de kimileri de yeniye geleceğe uyumlanarak daha güçlü yaşamak seçeneklerini araştıracaktır. Örneğin; dere kenarlarına ev yapmayı veya çürük zeminlerdeki mekanları seçmeyi bırakacaklardır. Sağlığın ve huzurun önemini kavrayanlar ilişkilerini ve mekanlarını bu yapı üzerine kuracaklardır.

Aylardan beri dünyanın birçok bölgesinde kapalı ve baskı altında tutulan insanların çok küçük kıvılcımlarla parlayacağı, sokaklara dökülüp gündem konularının isyanları içerisinde olacağı aşikardır. Özellikle Avrupa ve Amerika’nın sokakları bu tepkisel hareketlerin içinde olacağını görmek için müneccim olmaya gerek yoktur. 

Bir taraftan gerçekleri görerek ve havayı iyi koklayarak bir taraftan da cesurca, kendine güvenerek, hayatın yaratılış matematiğinin korumasında olduğumuzun eminliği ile yeniye ilerleyebiliriz. 2021’in getireceği yenilikler huzurumuzu arttırırken yönümüzü bulup, hedeflerimize ilerlememizi de kolaylaştırsın.

Instagram

Twitter

YouTube

Facebook

Web

Popüler İçerikler

Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''