Genel olarak, ben de futbolu bilerek Galatasaray başkanı olmadım. Geldiğimde de söyledim. Bir yöneticiyim ama futbol camiasının içinden gelen biri değilim. 2011’den beri kendimi geliştirmeye çalıştım. Futbol nasıl yönetilir, nelere dikkat etmek gerekir, bir takım nasıl kurulur, başarı nasıl yakalanır özellikle benim hedefim başarıyı yakalamaktı. Yani maç kazan kazanma. Başarı dediğin zaman bunun altında ekonomik başarı var, sportif başarı var, marke değeri var say say bitmez. Bunların hepsini yakalamanız gerekiyor. Ancak bunun kökeninde kurduğunuz genç oyuncuların performansı yatıyor. Onların başarılı olması lazım, onların iyi yönetilmesi lazım. İyi yönetilmeyen bir takım, siz cevherleri alıp koysanız bir iş yapamaz. Yönetim çok önemlidir. Teknik direktör bu bakımdan seçilirken en dikkat edilecek ve hata payınızın olmadığı bir seçimdir. Onun için diyorum dua edelim Torrent başarılı olsun çünkü ben tanımıyorum, tanımak nasip olmadı ancak başkanımız tanıyor ki böyle bir seçim yaptı. Önümüzdeki 5-6 maçta falan bunun resmi çıkar ortaya. İlk iki maçta adama tolerans sağlamak lazım. Bilmediği bir takıma ve ülkeye geldi. Ters bir zamanda geldi. Bütün suçları da o kişiye yükleyemezsiniz. Takım kuruluşuna baktığınız vakit genç oyuncularla kurulan bir takım. Çok güzel enerjileri falan var ama böyle zart diye bütün takım dağıtılıp ondan sonra genç oyunculardan bir takım kuramazsınız. Benim mantığım en azından almıyor. Genç oyuncularla beraber deneyimli, kendisini ispat etmiş, özellikle milletlerarası performans göstermiş kişilerin o ekibin içinde yer alması gerekir. Takımın esas iskeleti onlardır. Genç oyuncular zamanla onlar yaşlandıkça içeri girerler, enerjileriyle takviye getirirler ama o tecrübeli kişiler de o takımın başarı refleksini devam ettirir. Şimdi herkes her şeyi dışarıdan teknik direktör yönetir gibi düşünür değil mi ? Gerçek bence biraz farklı. Takımlar içinde o takımı güçlendiren, yönlendiren ve o takımı başarıya ulaştırması gereken en az 2 tane deneyimli oyuncu teknik direktörlük görevini yaparlar. Teknik direktör sistemi anlatır falan ama oynarken fiili olarak savunmayı ve hücumu gerçekten çalıştıracak, teknik direktör tavsiyelerini uygulayacak, uygulatacak 2 tane içerde görünmeye teknik direktör olur. Faruk Süren zamanında mesela Popescu ve Hagi’ydi. Benim zamanımda Melo ve hücumda da Sneijder’di. Mesela Drogba bile oyunu yönlendiren oyuncu değildi. Sneijder yönlendirirdi. Bu tip minimum 2’şer oyuncunun takımlarda devamlı görev yapması lazım. Gördüğüm kadarıyla bizim şu andaki kuruluşumuzda bu oyuncularımız yok. Netice de böylece ortada. Yani biz genç oyunculara da fazla yüklenmeyelim. Onların hatası değil. Kuruluşumuzu yeniden gözden geçirmemiz, en azından 1-2 tane çok büyük oyuncuyu devreye sokmamız gerekir.