Dün İstanbul'da yaşanan terör saldırısı, yine umut dolu hayatları çaldı, yine birçok ailenin evine ateş düşürdü. Bunlardan bir tanesi de 19 yaşındaki Berkay Akbaş. İstanbul'a gezmeye gitmişti. Yine evine dönecek, kaldığı yerden hayatına devam edecekti. Sınavlarına çalışacak, doktor olacaktı... Olmadı... Terör, Berkay'ı da aramızdan aldı.
Berkay'ın o boya gelmesi 19 yıl sürdü. Ailesi bebekken bir gülücüğü için türlü soytarılıklar etti, ilk dişi, ilk adımı, ilk hastalığı, okula başladığı ilk gün, mezun olduğu gün, tıp fakültesini kazandığını öğrendikleri gün, o sevinci. Zavallı insanlar doktor ana babası olacağız diye sevindiler... Binlerce emek, sevgi, endişe, özveri, fedakarlık sarfedildi o çocuğun o boya gelmesi için on dokuz yıl. Dile bile kolay değil ve hiç bi sebep yokken bi gün aniden bi bomba patladı bi şarapnel isabet etti ve bütün o 19 yıl puf. Her şeyi toprağa gidecek. Şu an onun odası boş eşyalarını toplamak lazım. Nasıl yapacak o ana baba bu işi. Nasıl alışacak evdeki yokluğuna. İsterse 10 yıl geçsin evde sevdiği yemek piştiğinde nasıl yenilecek Berkay o buz gibi topraktayken. İşte bu yüzden evlat acısı en ağırı. Diriliş Ertuğrul'da bi replik vardı hiç unutmadığım "Gördüm ki bir baba için bu düyada ki en büyük nimet evlatları tarafından toprağa konulmakmış."
O gülen emojisine tıklayan hangi o.çocukları lan?!?
Kalpli göze tıklayan 16 ve gülen şeye tıklayan 17 kişiyi Onedio'daki en şerefsiz kullanıcılar ilan ediyorum. İtirazınız varsa da itirazınız malum bir yere girsin.