Ekoloji direnişleri medyada pek yer bulamayan ya da yer bulsa da yerelde büyük genelde küçük görülen direnişler oluyor. Ancak biraz daha içeriden bakmaya başladığımızda, varını yoğunu, toprağını savunmak uğruna feda eden, umut dolu insan hikâyeleri görüyoruz. Benim için, Rizeli Kazım Amca'nın (Yurttaş Kazım ya da Kazım Delal olarak da duymuş olabilirsiniz) hikâyesi, en değerli olanı.
Kazım Amca, 67 yaşında eski bir imam. Yöre halkı Yurttaş Kazım lakabıyla tanıyor onu. Andon Deresi üzerinde yine bir HES projesi vardı. Köylülerin oldukça bir kısmıyla birlikte HES karşıtı direnişine başladı.
Kazım Amca, ona destek veren köylülerle beraber 6 aydan uzun bir süre gergin bir direniş sürdürdü. Jandarma ile yaşanan çatışmaların yanı sıra, Kazım Amca'ya destek veren köylüler işverenleri tarafından tehdit edildi.
3 çocuğu ve eşi ile Andon Vadisi'nde kendi elleriyle yaptığı evinde yaşayan Yusuf Esir, direnişe katıldığı için işine son verilmiş. Halen işsiz olan Yusuf Esir'e çocuklarının ve eşinin gösterdiği destek, gerçekten göz yaşartan cinsten. Yusuf Esir de HES için düşüncelerini çok anlamlı bir şekilde ifade ediyor: ' Bunun başka yolu yok mu? İlla köyleri su altında mı bırakmak lazım? Aya mı gidip yaşayalım?
İneğini satarak açtığı dava, Kazım Amca'nın zaferiyle sonuçlanıyor. HES projesi için iptal kararı çıkıyor.
Yurttaş Kazım ve Yusuf Esir, dava için gerekli parayı toplamaya uğraşıyor. Ancak Yusuf Esir'in işine son verilmesinden sonra korkan köylüler direnişe yanaşmıyor. Bunun üzerine Kazım Amca kredi çekerek yeni bir dava açıyor. Ve zafer yine Kazım Amcamızın oluyor.
Belgeselciler, gazeteciler, dernekler... Kazım Amca, hepsini deresine götürüyor ve 'Bu su hepimizin' diyor.
Kazım Amca direnişini herkes için devam ettirdiğini söylüyor, yine olsa yine yaparım hiç düşünmem diyor.