Yaşamak için neden; mutlu ve anlamlı bir yaşam için ise değerlerimizle uyumlu hedefler gerekir.
Hayatın anlamı; düşlerimizin peşinden koşmak, kendimizin en iyi hali olmak, mutluluğu aramak, gelişmek, bilgelik ve bilgi aramak, aldığımızdan çok vermek, yardım etmek, doğru olanı yapmak, sevmek, hissetmek, güç sahibi olmak mıdır ya da hayatın bir anlamı yoktur ve onu bu kadar özel yapan da tam olarak bu mudur?
California San Diego Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, “anlam”ın ne olduğunu bulmanın zihinsel ve fiziksel sağlığınızı iyileştireceğini ve bilişsel işleyişinizi de artıracağını öne sürüyor.
Çağlar boyunca sanatçılar, ilahiyatçılar ve filozoflar hayatı anlamlı kılanın ne olduğunu anlamaya çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, bazı etkili filozoflar hayatın doğası gereği anlamsız olduğunu iddia etmişler. Bununla birlikte, insanlar hayatın gerçekte ne olduğuna dair fikirlerini savunmak için büyük çaba sarf etmişlerdir. Başka bir deyişle, birçok insan, çelişkili görüşler veya inançlar karşısında belirli dini, ahlaki veya bilimsel inançları savunmaya çalışmışlardır. Bu gözlemden yola çıkarak, bazı psikologlar, insanların yaşamlarında anlam bulmak için motive olmaları gerektiğini öne sürmüşlerdir.
Alfred Adler, insanların, özellikle sosyal faaliyetlere katılım yoluyla, yaşamlarının amacını gerçekleştirmek için doğuştan çaba gösterdiklerini söylemiş, Eric Fromm, insan yaşamında anlamın önemini vurgulayarak, başkalarına yabancılaşmanın, günlük ve iş aktiviteleri sırasında farkındalıksız olarak hareket etmenin, düşünmenin hayatı anlamlı bulma yeteneğimizi azalttığını öne sürmüştür. Abraham Maslow, anlamın, kişinin kendini gerçekleştirmesinden veya tam potansiyeline ulaşmasından kaynaklanacağını düşünmüştür.