“Sanatçılar kendi işlerini yaratabilmeli ve hayranları bu çalışmadan hiçbir şeyden korkmadan keyif alabilmelidir.”
Yaratıcı ifade özgürlüğü hakkı temel bir insan hakkıdır. Ancak bu hak, bazen
hoşgörüsüzlük, bazen toplumsal değerler ve gelenekler gibi faktörlerden etkilenebilmektedir.
Sanat ve sanatçı günümüzde edindiği hak ve özgürlükleri kuşkusuz büyük mücadeleler sonunda edinmiştir. Bazen sanatın konusuna, bazen aktarılan duygu ve düşüncelere, bazen diline gelen baskılara karşı mücadele etmek durumunda kalmıştır. Özellikle, XIX. yüzyıl öncesi, akademizmin, sarayların ve kiliselerin katı kuralları nedeniyle sanatçılar özgürce sanatlarını icra edememiş, konularını seçememiş, duygularını, düşüncelerini ortaya yeterince koyamamıştır.
Sanat eserleri, hayatın kendileri için ne anlama geldiğini, kendi stilleriyle, bir tuvale, bir sese aktaran kişilerin ifade araçlarıdır. Sanat eseri geçmişi eleştirerek dünü, günceli yansıtarak gerçeği, geleceği tasarımlayarak belirsizliği sorgular, sorgulamalıdır da. Sanatçı, kendi seçtiği konularda özgürce çalışabilmeli ve sanat, sert eleştiriler içerebilmelidir. Herkes tarafından kabul gören doğrulara göre eser yapılması veya sanatın sadece hoşa giden bir eylem olarak düşünülmesi sanatı ve sanatçıyı sınırlandırır.