Şimdi taa içinizden, derinlerden gelen duygularınıza ve düşüncelerinize hayat verdiğinizi hayal edin. Duygularınızın bir tuvalde renk bulduğunu, düşüncelerinizin bir müzik parçasında ses bulduğunu hayal edin. Bunun ne kadar muhteşem ve ödül verici/tatmin edici bir his olduğunu siz de benim kadar hissedebiliyor musunuz? Sanat kendinizi iyi hissettirir. Bu nedenle istediğiniz, kişiliğinize uyan yani size doğal gelen bir sanat aktivitesini hayatınıza alın. Fotoğrafçılık, müzik, yazmak, tiyatro, bahçıvanlık… Size uyan sanat etkinliği ile geçirdiğiniz saatlerde kendinizi olumsuzluktan, stresten, endişeden uzak, özgür ve iyi hissedeceksiniz. İsterseniz bu konuda yapılan bir kaç bilimsel araştırmaya birlikte bakalım.
Drexel Üniversitesinde yapılan araştırmada 18-59 yaşları arasındaki bireylerin 45 dakikalık sanat etkinliği sonunda kortisol (stres hormonu) seviyelerinde azalma olduğu gözlenmiştir. Dr. Deepak Chopra EEG yöntemi kullanarak yaptığı araştırmada zevk alarak yapılan yaratıcı faaliyetlerin beyindeki kan akışını hızlandırdığını ayrıca bu aktivite sırasında seratonin seviyesinde yükselme olduğunu belirtmiştir. Londra Üniversitesi'nden nörobiyolog Semir Zeki'nin araştırması, sanat eserine bakmanın dopamin artışına ve beynin frontal korteksinde artan aktiviteye neden olduğunu ifade etmiştir. Başka bir deyişle sanata bakmanın beynin zevk merkezinde aşık olma deneyimiyle benzer aktiviteyi tetiklediğini söylemektedir. Yani sanat beynimizde “iyi hisset” duygusu uyandırmaktadır.
Özetle, sanatsal etkinliklerde (ister izleyici olarak, ister üreterek) yer almanın stres, çökkünlük gibi yakınmaları azalttığını, duygularımızı, ruhhalimizi ve psikolojik durumumuzu olumlu yönde etkilediğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Dr. Russ Harris “Mutluluk Tuzağı“ isimli kitabında mutluluk kelimesinin farklı iki anlamı olduğunu, ilk anlamın “haz, sevinç ve tatmin duygusu” olduğunu, ikinci anlamın ise “verimli, dolu ve anlamlı bir yaşam” olduğunu vurgulamaktadır. Elbette dünya sadece iyi duyguları hissettiğimiz bir yer değil. Yaşam olayları bize olumlu duygular yanı sıra olumsuz duyguları da getiriyor. Duygularımız da hava durumu gibi an be an değişiklik gösterebiliyor. Bazı anlar çok mutlu bazı anlar üzgün, bazı anlar kaygılı bazı anlar sakin oluruz. Ve maalesef olumsuz duygulardan kaçmamız mümkün değildir. Prof Dr Mehmet Sungur’un “Aşki Evlilik, Sadakatsizlik” kitabında söylediği gibi “Sıcağı, üşümenin ne olduğunu öğrendiğimiz için severiz. Işığı ise karanlıkta kalmanın ne olduğunu anladığımız için. Mutluluğun güzelliği ve bilgeliği ise ancak mutsuzluğun karanlığından gelirsen daha iyi anlaşılır”.
Sanırım en anlamlı ve dolu dolu yaşanmış hayat tüm duygulara yer açıp, kucaklamayı başardığımız, neye sahip olmadığımıza odaklanmaktan çok sahip olduklarımızdan memnun olduğumuz ve minnet duyduğumuz zaman yaşanacaktır çünkü olumsuz duygular aynen olumlu duygular gibi her zaman yaşamımızda yer alacaktır.
Web
Instagram