Şiddetin, nefretin ve vahşetin olduğu bu dünyada, şefkat kelimesi daha da fazla anlam ve önem taşıyor, öyle değil mi? Peki, şefkat nedir sizce?
Şefkat, acı çekenlere empati, sevgi ve ilgi gösterme becerisi olarak tanımlanabilir. Dünyamızda şefkatin iyileştirici gücünün etkisinin hissedilebilmesi için hepimizin öncelikle kendimize sevgi ve şefkat beslemesi gerekir mi sizce? O zaman şimdi bir de günümüzde sık sık duyduğumuz özşefkat kavramına değineyim.
Özşefkat, kendimize karşı anlayışlı olmak, kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilmektir. Kişinin kendisine sevdiği birine davrandığı şekilde destekleyici ve anlayışlı davranmasıdır. Başka bir deyişle, kişinin kendisiyle dost olma becerisidir.
Özşefkatli Farkındalık eğitiminin kurucusu Prof. Kristin Neff’e göre “Kendine şefkat göstermek, acıyı azaltmaz ama onu narin bir battaniyeyle sarar.”
Ancak kendimize şefkat göstermek her zaman kolaylıkla yapabileceğimiz bir şey değildir. Çünkü başkalarına söylemediğimiz şeyleri kendimize çok kolaylıkla söyler, hatta çoğu zaman kendimize karşı daha acımasız davranırız. Örneğin, piyano çalmayı öğrenmeye başladığımızı ve öğrendiğimiz ilk piyano eserini çalmaya çalıştığımızı düşünelim. Bazılarımız daha ilk denemede iyi yapamadığımızı, beceriksiz olduğumuzu söyleyerek kendimizi eleştirebiliriz. Ne kadar da acıtır canımızı bu eleştiriler aslında, özellikle tekrar tekrar duyduklarımız. Bu eleştirilerin bize hissettirdiği acı bizi motive edip yaratıcılığımızı ortaya çıkarabileceği gibi, harekete geçmemizi engelleyebilir hatta içimize kapanmamıza neden olabilir. Şimdi bir de arkadaşınızı öğrendiği ilk piyano eserini çalmaya çalışırken hayal edin. Onu mükemmel çalamadığı için eleştirir misiniz yoksa çok iyi bir iş çıkardığını söyleyerek ona cesaret mi verirsiniz? Belki, kendimize de arkadaşımıza davrandığımız gibi şefkatle yaklaşırsak, o zaman önümüze koyduğumuz engelleri aşıp, yeteneğimizin gelişmesine izin verebiliriz.
Bravo derim ve nisan dan bu yana başladığım yeni hobim mandala boyamanın benim tam da bu öz şefkatimi geliştirdiğini anladım Evet, sanatın hareketin müziğin içinde bir yaşamın iyileştirici ve ruhu dinginleştirici çok büyük bir etkisi var. Bu kesin!