Umut Nur Sungur Yazio: Grinin Elli Tonu… Renkler

Dünyada rengin, sessin olmadığını hayal edin. Yiyeceklerin tadının veya çiçeklerin kokusunun olmadığını? Işığın olmadığını düşünün. 

Hepimiz okulda, ışığın bir elektromanyetik dalga olduğunu ve bu dalganın dalga boyunun, eğer görünür spektrumdaysa, yani algılayabildiğimiz dalgaboyu aralığındaysa, ışığın rengini belirleyeceğimizi öğrendik. Bu bağlamda, ışık olmadığı zaman renkleri ayırd etmeniz mümkün değildir.

Peki renkler olmasaydı nasıl bir dünya olurdu?

Geceleri, karanlıkta, nesneleri grinin tonları şeklinde gördüğümüzü fark ettiniz mi? Ya da siyah-beyaz televizyonların olduğu dönemi hatırlıyor musunuz? Renkli televizyonlar geldiğinde bütün dünyamız değişmişti sanki. Açıkçası renklerin yaşamımızda önemli bir yeri var. Mevsimlerin kendi renkleri var. Renkler, hissetme ve rahatlama şeklimizi doğrudan etkiliyor. Mimarlar, tasarımcılar, reklamcılar ve sanatçılar çevremizi güzelleştirmek için hep renkleri kullanıyorlar. Renk, nesnelerin görülmesini kolaylaştıryor. Renklerin kendileri çağlar boyunca belirli duygu ve fikirlerle ilişkilendirilmiş. Ama bundan daha fazlası da var, değil mi?

Sanatta renk, kendi bireyselliğimizi ve parıltımızı yaratmamıza izin verir. Renkler gerçek hayattakileri taklit etmediğinde, sanatçının belirli bir bakış açısıyla kendi gerçekliğini ifade eder. Renk, nasıl hissettiğimiz ve davrandığımız üzerinde bir etkiye sahip olabilir. Ancak bu etkiler kişisel, kültürel ve durumsal faktörlere göre değişebilir. Hatta bilim insanları bize hepimizin aynı rengi nasıl farklı şekilde algıladıklarını göstermişlerdir. 

Renk bize bir sanat eseri hakkında çok şey söyleyebilir. Sanat elbetteki sadece renkten ibaret değildir. Bir sanat eserinin beş temel öğesi vardır: çizgi, şekil, renk, doku ve boşluk. Beynimiz çalışma şekli itibariyle bu öğeleri ayrı ayrı değil, bir bütün olarak yorumlar. Ancak, renkler, tüm görsel sanat öğeleri arasında en geniş duygu yelpazesini uyandırabilmektedir. Parlak renkler sizi mutlu hissettirirken, koyu renkler asık suratlı hissetmenize neden olabilir. Renk spektrumunun kırmızı alanındaki sıcak renklerin, sıcaklık ve rahatlık duygularından öfke ve düşmanlık duygularına kadar değişen duyguları uyandırdığı söylenir. Spektrumun mavi tarafındaki soğuk renkler ise genellikle sakin olarak tanımlanır ancak aynı zamanda üzüntü veya kayıtsızlık duygularını da akla getirdikleri belirtilmektedir.

Duygusal durumumuzu etkileme gücüne sahip olan gizemli renkler çağdaş psikolojide de kullanıkmaktadır. Hem deneyimlerimiz hem de doğuştan gelen fiziksel tepkilerimiz yoluyla her bir renk çeşitli duygularla ve hatta bazen sosyal ve politik anlamlarla ilişkilendirilir. Rengi ve onun örtük dilini araştıran pek çok sanatçıdan bazıları, Monet, Johannes Itten, renk alanı ressamları Rothko, Newman, Klein, minimalist Frank Stella ve Op Art öncüsü Bridget Riley, Anish Kapoor… 

Bir eserde renk olmadığında, neden rengin olmadığı konusunun tartışılması bize rengin sanat için önemli bir öğe olduğunu gösteriyor. Ancak bunu söylerken monocrom eserlerin daha az duygu aktardığını söylemiyorum. Örneğin Picasso’nun mavi dönem eserleri mavinin zengin tonlarıyla bezenmiştir. Mavi, Picasso’nun yaşadığı kayıpları, yoksulluğu, yabancılaşmayı, dışlanmayı, yoksunlluğunu izleyiciye derinden hissettirmektedir. 

Hepimize farklı duyguları hatırlatan değişik renkler vardır. Mavi renk size neyi hatırlatıyor? Ya da kırmızı?

Web

Instagram

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı