Migrant Mother (1936), Dorothea Loange
Dorothea Loange’in 1936 yılında çektiği yoksulluğu temsil eden unutulmaz fotoğraf karesi gözleri çok uzaklara dalmış bir annenin işlerin uzun bir süre daha iyi olmayacağına dair endişesini hepimize hissettirmiyor mu?
Yapılan bir araştırma sanatın hem sanatçıda hem de izleyicide uyandırdığı 3 şeyin tepki, duygu ve bağ olduğunu göstermiş. Burada sanat ve empati arasındaki paralellik sizce de çok çarpıcı değil mi? Çünkü empati de bizde tepki, duygu ve bağ hissettiriyor. Tıpkı sanatta olduğu gibi, empati de duygudan düşünceye ve düşünceden de davranışa dönüşen bir hareket vardır. Bir kişi diğeriyle empati kurduğunda, karşısındakinin gerçekliğini anlamak için onunla bir ilişki kurar. Sanat da bakış açıları birbirinden farklı olan tüm izleyicilerin bir araya gelmelerinin aracı olur. Empati başkalarının
duygularını anlamak, sanatın önemli bir bölümü ise duygunun imgelenmesi ile bağlantılıdır.
Rembrandt'ın gençlikten yaşlılığa kendi portreleri, Vincent Van Gogh'un 'Yıldızlı Gece'si, Giacomo Puccini'nin 'Madama Butterfly' operası, Akram Dost'un yeni Gwadar mürekkep çizimleri, Francis Bacon'un eziyetli yüzleri, Gandhara sanatının 'Starving Buddha' heykeli, Michelangelo'nun 'Pieta'sı, Degas’nın''Guitar Player', Picasso'nun' Ağlayan Kadın'ı…, bizi yarattıkları dünyaya taşıyan sanat eserlerinden sadece bazıları.
Peki hangi sanat eserleri size konu başlığımız olan empati yapmanızı sağlıyor?
Son olarak, İtalyan mimar, sanatçı, filizof Leone Battista Alberti’nin bir sözü ile bitirmek istiyorum
'Sanat ruhu hareket ettirir, ağlayarak ağlar, gülerek güler, kederle kederlenir'.