Aşk kelimesini düşündüğümüzde çoğumuzun aklına masallardaki, filmlerdeki o göz alıcı, saf, romantik, hiç de karmaşık olmayan, içimizde kelebekler uçurtan, başımızı döndüren, bizi gülümseten sahneler gelmiyor mu? Aşk, insanlığın varoluşundan itibaren her alanda; sanat, psikoloji, biyoloji, sosyoloji, antropoloji ve kültürde incelenen, üzerine yazılan, tanımlanmaya çalışılan ve en çok merak edilen konulardan biri.
Aşkın Yunan mitolojisinde önemli bir yeri vardır ve birçok tanrı sevgi duygusuyla ilgilenir. Örneğin;
- Agape, etimolojik anlamı 'kardeşçe sevgi' olan bu tanrının görevi, ideal aşkı sağlamaktır. Skolastik felsefede Tanrı için duyulan sevgiyi anlatmada kullanılmıştır.
- Hepimizin bildiği okçu tanrı Eros aşk ve şehvet tanrısıdır.
- Philia, genellikle 'arkadaşlık' veya kardeşçe sevgiyi ifade eder.
- Storge, anaç sevgiyle ilgilenir.
- Xenia, insanlar arasındaki kini ve düşmanlığı aşka dönüştürür.
- Afrodit, aşk ve güzellik tanrıçasıdır.
- Philautia kendini sevmekle ilgilidir.
Erich Fromm’da psikolojide sevgiyi 5 türde sınıflandırmıştır: Tanrı sevgisi, cinsel sevgi, kardeşçe sevgi, anaç sevgi ve öz sevgi.