Kristallerin önceden oluşturulmuş ama görünmez olan fay hatları boyunca çatlaması ve kırılması gibi insan da kendi varoluşunu gizlice bir uçtan diğer uca taşıyan çatlaklara uygun olarak “kırılır”.
Bu söz Freud’a ait. İnsanın oluşumunda çatlaklar olduğunu ve kendi gelişim sürecinde bu fay hatlarından çatlayarak akıl hastalığı oluştuğunu iddia ediyor.
Aaron Schuster ise “Haz Problemi” adlı eserinde Freud’a atfen “Bir kristali yere fırlatırsak, kırılır ama gelişigüzel parçalara ayrılmaz. Fay hatları boyunca, her ne kadar görünmez olsalar da sınırları kristalin yapısı tarafından önceden belirlenen küçük parçalara ayrılır. Akıl hastaları bunun gibi çatlamış ve kırılmış yapılardır. Hatta akıl hastalıklarından, geçmişteki insanların akıl hastası için hissettiği tedirginlik ve korku gibi bir şeyi esirgeyemeyiz. Dış gerçeklikten sapmışlardır ama tam da bu nedenden dolayı, içsel zihinsel gerçeklik hakkında daha çok şey biliyorlardır ve bizim için, aksi takdirde erişemeyeceğimiz sayısız birçok şeyi ortaya çıkarırlar.”
Sinan Canan Hocanin da dedigi gibi yeni dunyanin cesur insanlari, kendi sinirlarini asma cesaretini gosterenler olacak, yani uyumlu olmak sadece toplum icin konulmus duzene uyuyor olmak demek, biz dikine, derine gitmedikce yeni yada ozel ve hatta guzel birseyin ortaya cikmasi bence mumkun degil. bunu dener denemez zaten sana deli denmesini goze almissin demektir, surdurulebilir delilikte dahilik sanki:) tum delilige davet edenlere selamlar olsun burdan :)
Deli olmak isterdim
İçinde olduğunuz ailenin, mahallenin, toplumun kuralları devamlı olarak öfkeli olmanıza neden oluyordur? Sanırım bu seçenek biraz daha yakın. Başkalarını kırmak yerine, kristallerin kırılması daha iyi geliyor.