Bunun en önemli sonuçlarından biri çevrenizde olan sevdiğiniz insanların -mesela çocuğunuzun- da sizin hislerinizi ve davranışlarınızı empati yoluyla kopyalayacağı anlamına geliyor. Çevremizde sadece insanlar değil hayvanların da olduğunu düşünürsek bir süre sonra onlar da sizin davranışlarınızı kopyalayacaklardır.
Siz esnediğinizde mesela köpeğinizin de esneyebileceğini biliyor muydunuz?
Franz De Waal, insan ve hayvan duygularını anlattığı kitabı Mama'nın Son Sarılışı’nda özellikle empati için şunları yazıyor.
'FMRI altında insanlar bir başka insanın acı çektiğini izlediği zaman, onların kendi beyinlerindeki ağrı bölgeleri, diğerinin acısını paylaştığını göstererek hareketlenmeye başlar. Bu, tipik bir empati durumudur ancak bu durum yalnızca deneğin tomografi seansından önce keyifli vakitler geçirdiği yani sevdiği bir partneri söz konusuysa meydana geldi.
Diğer yandan eğer partner seanstan önce onunla düşmanca bir şekilde iletişim kurduysa, denek aldatıldığını hissetti ve diğerini acı içinde görmenin etkisi pek yoktu. Kadınlar için ise hâlâ kısmen açıktı çünkü her şeye rağmen ılımlı bir empati örneği göstermeye devam ettiler ancak erkekler için bu mesele tam anlamıyla kapanmıştı. Aslında o kişiden hoşlanmadıysa diğerinin acı çektiğini görmek, erkeklerde beyindeki memnuniyet merkezlerini harekete geçirdi.'
Bu durum bize kadınların empati hissetme konusunda erkeklere oranla bir aşama daha üstte olduğunu da gösteriyor.
Savaşları neden erkeklerin çıkardığını anlatmıyor mu sizce de! Karşı taraftan nefret ettikleri sürece 'diğerinin acısından' zevk alabiliyorlar ama kadınlarda bu durum çok daha az gibi görünüyor. Belki de sırf bu yüzden bile dünyayı kadınlar yönetseydi daha iyi bir toplum olmaz mıydık?
Empati yeteneği olmayan narsistler psikopatlar falan da bu esneme olayını tekrar edebiliyorlar mı acaba??