Umut Kısa Yazio: Çocuklara Fark Etmeden Verdiğimiz Mesajlar Nelerdir?

Hayatta en çok sevdiğimiz kişiler çocuklarımız ve onların geleceğinin harika olmasını istiyoruz. Hiçbir normal ebeveyn kendi çocuğuna bile isteye zarar vermeye çalışmaz ancak bazı hareketlerimiz, mesajlarımız ya da iletişim şeklimiz onlarda istemediğimiz etkilere yol açar. Size en sık verdiğimiz negatif mesajlardan bahsetmek istiyorum.

İlki: Sen Yetersizsin

Özellikle çıtayı yüksek tuttuğumuz zamanlarda onların çabalarını ya da pozitif adımlarını görmezden gelerek onlara istediğimiz kadar başarılı olamadıklarını hissettirebiliriz. Çocuklarımız bizim mesajlarımızda uzmandırlar, işte bu yüzden samimi olmayan bir takdir bu mesajın geçmesini engellemez. Çünkü çocuklarımız duygularımızı, mikro mimiklerimizi, beden dilimizi ya da sesimizi ne hissettiğimizi anlamak için kullanırlar. Önemli olan onun yeterli olduğunu hissetmektir. Yeterli olduklarını sözlerinizle değil hislerinizle yansıtırsanız bu mesajınız da ona geçecektir.

Bir anne ya da babanın sevgisi koşula bağlı olmasa da sözlerimizle bir şeyi başardığında ya da istemediğimiz bir şeyi yapmadığında onu seveceğimizi hissettiririz. İstemediğimiz olaylarda sadece davranışlara odaklanmak yerine kimliğine odaklanabiliriz. Yaşadığı şeylerde “sen böylesin” demek yerine yaptığı davranışı net olarak aktarmak önemlidir. Hiçbirimiz davranışlarımız değiliz bize has bir kimlik var ve sadece belirli koşullar altında bu davranışlar ortaya çıkar. Bir çocuk hayatı boyunca yaramaz, sabırsız, çirkin, agresif olduğunu düşünebilir. En önemli şey yine hissettiklerimiz ve bu hislerin nasıl ortaya çıktığıdır.  

Ayrıca matematiği çok iyi olmayan bir çocuk İngilizcede başarılı sonuç aldığında şunu söylemekten kaçının: “İngilizce notun harika ama matematiğini de geliştirsen iyi olur.” Bırakın bir şeyde iyi olmanın keyfini yaşasın ve bunu kutlasın, siz de kutlamasına eşlik edin. Mutlu olduğu zamanları onun başka bir alanda geliştirmek için harcamayın. Matematiği geliştirmeyi başka bir zamana bırakın çünkü insan başarı ile güdülenip bir şeyleri yapmayı daha iyi bir hale getirebiliyor.

Üçüncüsü: Sizin Nesliniz Çok Şımarık!

Yeni neslin bir önceki nesilden daha rahat bir yaşama uyandığı son 4000 yıllık bir gerçek ve gençlerin saygısızlaştığı eleştirisi neredeyse tarihin başından beri var. Sizi de aynı şekilde eleştiren ebeveynleriniz vardı. Elbette çocukluk koşulları sizin çocukluğunuzdan çok daha farklı olabilir ama onlar bugünün içerisine doğdular. Kendilerini sizin çocukluğunuzla değil arkadaşlarıyla karşılaştırıyorlar. Ne kadar tembel olduklarını söylemek ne kadar çok bilgisayarla uğraştıklarına dair devamlı şikayet etmek ilişkinize üretken içerikler eklemiyor. Tam tersine sizin eleştirilerinizle onu sevme şekliniz gelecekte onun kendini eleştirme şekli olacaktır. Tüm hayatı boyunca onu eleştiren bir iç sese sahip olabilir. Sizin sesiniz siz yokken dahi onun zihninde yankılanacaktır.  

Daha birçok mesajdan bahsedilebilir ama bunların yerine pozitif mesajlar verebilmek için kendi duygularınızı yönetmeye ve en önemli ilkeye ulaşmaya ihtiyacınız var.  

“Sen benim hayatımdaki en önemli kişisin. Seni sen olduğun için seviyorum ve hiçbir şey bu durumu değiştiremez. Yaptığın şeylerde ne zaman destek istersen yanındayım ve sana rehberlik ederken önündeki yolu daha fazla anlaman için sana önerilerde bulunacağım. Anlaşarak birlikte bir yol bulacağımıza inanıyorum.”  

Bu sözleri tekrar edin ve içinizde buna ne kadar inandığınıza odaklanın. Sizin harika ve çocuğunuza çok faydalı bir ebeveyn olmak istediğinize eminim. 

Facebook

Instagram

Twitter

LinkedIn

Popüler İçerikler

Erdoğan’dan Ortak Türk Alfabesi Açıklaması: “Ortak Türk Alfabesi Projesi Tarihi Adımdır, 34 Harften Oluşuyor”
Zeynep Sönmez'den İlk WTA Şampiyonluğu Geldi
Serhat Kılıç Seksenler Dizisinde Rol Arkadaşı Olan Vural Çelik'in Cenazesine Neden Katılmadığını Açıkladı!