Ümit Sanlav Yazio: Özel Sektörün Kullanımı Açısından Sosyal Medya

Geçen hafta başladığım ve seri olarak tasarladığım yazımda kimilerinin dost, kimilerinin ciddi ilişki, kimilerinin anlık eğlence arayışında olduğu; kimilerinin sadece vakit geçirmek, kimilerinin yaşam tarzı olarak gördükleri sosyal medyanın bu yönleriyle birlikte, daha çok profesyonel kullanımına değinmiştim. Bu seri dahilinde bugün özel sektörün kullanımı açısından sosyal medya ve bu karmaşık alanı ustaca kullanan; GENÇLERİ konu alacağım.

“Etki yaratma” üzerine sosyoloji alanında yapılan araştırmalarla; iletişim, pazarlama ve siyaset biliminde hareket tarzları ve toplumlara nasıl yön verildiği inceleniyor. Toplu eylem ve hareketlerde, doğru ya da yanlış çizgisinin netliğinden çok, yaratılan algının etkili olduğu öne çıkmıştır. Örneğin, Wikipedia’da yazılan her şey doğru olmasa da kullanıcıların büyük çoğunluğu burada yazılanların doğru olduğuna inanır ve bunu kaynak olarak kullanır. Yine sosyal medya mecralarında çoğunluk tarafından kabul gören gönderiler ya da bot hesaplarla çoğunluk tarafından ilgi görmüş gönderilerin gerçekliği sorgulanmadan kabullenildiği pek çok örnek var önümüzde.

Bu durum karşısında firmaların, sosyal medya mecralarındaki ve bloglardaki paylaşımlarının, hem ürünlerinin tüketen bireyler hem de çalışanları tarafından kötülenebileceğinin de bilincinde olması gerekmektedir.

Tüketiciler bir firmadan aldıkları ürünü beğenmedikleri takdirde web sitelerini veya blogları protesto edebilir, böylece online alandaki bilginin bozulmasına sebebiyet verebilirler.

İçerik gruplarının internet kullanıcıları arasındaki popülerliği, firmaların bu kanalları kullanmasını ve daha fazla tüketiciye ulaşabilmelerini sağlarken, sosyal ağ sitelerinin, internet kullanıcıları arasında özellikle genç kullanıcılar arasındaki popülerliği, firmaları da artık bu mecraları kullanmak zorunda bırakıyor. Birçok ürün tanıtımı ve lansmanın influencerlar tarafından yapılması, bir çok firmanın tüm marketing giderlerini dijital mecralar üzerinden yönlendirmeleri, hatta Uğur Batı’nın da rol aldığı, Müfit Can Saçıntı’nın Maskeler de Düşer isimli uzun metrajlı filmin sadece YouTube izleyicisi hedeflenerek çekilmiş olması ve pek çok dev bütçeli yapım arasındaki iyi izlenme sayısı, bu mecraların ne kadar etkili olduklarına örnekler olarak verilebilir. Onedio.com da dahil tüm yayıncılar olarak sosyal medyadan ne şekilde beslendiğimiz de aşikar.

Artık firmalar, sosyal medyadan ürün promosyonlarını yalnızca tüketiciler arasında kurulan ilişkiler üzerinden değil aynı zamanda Instagram, YouTube, Facebook, Twitter gibi farklı uygulamalardan en iyi şekilde yararlanarak kullanmayı hedefliyorlar. Markalar açısından da benzer çalışmaların yapıldığına, sosyal medya ve “geleneksel” medya kanalları üzerinde marka reklamcılığının etkilerine değinilen Colliander ve Dahlén’in makalesinde, bloglarda yayınlanan yazıların daha yüksek oranda marka algısı geliştirdiği sonucuna varılıyor, ayrıca blog yazarlarının inandırıcılığının da marka algısı üzerinde etkisi olduğundan bahsediliyor.

Bir sonraki yazımız 'bu karmaşık alanı en kullanan GENÇLER!' olacak, haftaya görüşmek üzere…

Instagram

Twitter

Facebook

Linkedln

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"