Ulu Sözü Dinlemeyen Uluyakalır! Güç ve Yükselme Arzusu Uğruna Baba Sözü Dinlemeyen İkarus'un Hazin Sonu

Büyük sözü dinlemeyenin her türlü zararlı çıktığı bir gerçek. Bunu bize bir kez daha hatırlatan İkarus ve babası Daedalus'un hikâyesinden bahsedeceğiz bugün. Zanaatkâr babası ile birlikte düştükleri tuzaktan kurtulmayı başaran İkarus'un güç ve yükselme arzusu ile başı öyle bir döner ki babasının söyledikleri tabiri caizse bir kulağından girer bir kulağından çıkar. İşte bu da onun felaketi olur. Hatta bu hikâye bir sendroma da adını verir. İkarus sendromu ya da İkarus etkisi... Peki nedir bu İkarus etkisi? İşte Yunan mitolojisinin en hüzünlü hikayelerinden biri olan Daedalus ve oğlu İkarus'un öyküsü.

İkarus'un hikâyesine başlamadan önce babası Daedalus'tan bahsedelim. Daedalus ya da Daidalos isminin anlamı Latince'de "ustaca işlenmiş" Yunanca "usta işçi" anlamına gelir.

Daedalus, Yunan mitolojisinde Kekrops bir diğer adıyla Attika'nın kral soyundan geldiği düşünülen sanatçı, mimar ve heykeltıraştır. İki oğlu vardır. Bunlardan biri İkarus diğeri İapyx'dir.

Platon'un Menon diyaloğunda Daedalus'un canlı heykellerinden de bahsedilir.

Yetenekli bir mimar olan Daedalus'un kız kardeşi oğlu Talos'u çırak olarak yanına gönderdi. Daedalus iş öğrettiği yeğeni Talos'un kendisinden daha yetenekli olmasını ve yılanın dişlerini kullanarak testereyi icat etmesini çok kıskandı. Sırf bu yüzden kendi yeğenini Akropol'den aşağı atarak öldürdü.

Yeğenini öldüren Daedalus, Girit Kralı Minos'un yanına sığındı. Burada Kral Minos ve Kraliçe Pasiphae'nin kızı Prenses Ariadne için tarihteki ilk dans pistini inşa etti.

Daedalus burada da boş durmadı. Girit hükümdarı kral Minos gücünü ve kudretini kanıtlamak için denizler kralı Poseidon'dan bir boğa istedi. Poseidon, Minos'a boğayı verdi. Minos boğayı çok sevdi. Bu yüzden onu kurban etmek istemedi. Bunu öğrenen Poseidon, Eros'tan Minos'un karısını boğaya aşık etmesini istedi. Boğaya şehvet ve aşk duyan Pasiphae boğayla birlikte olmak için Daedalus'a tahtadan bir inek yapmasını emretti. Boğayla birliktelik yaşayan Pasiphae yarı insan yarı boğa olan çocuğu Minotor'u doğurdu.

Minos, Daedalus'tan Minotor'u hapsetmesi için bir labirent yaptırdı. Daedalus, labirenti öyle bir inşa etti ki labirente bir giren bir daha çıkamadı. Atinalılar 7 yılda bir Minotor için 7 erkek 7 kız kurban etti. Theseus, Minotor’u yenip, bu kurban işine bir son vermek istedi. Babası Egeus buna engel olmak istese de oğlu Theseus bu karardan vazgeçmedi.

Minotor'u hapsetmek için Daedalus tarafından yapılan labirent orta çağ bilginleri tarafından en zor labirent olarak görülür. Matematiksel olarak labirentten çıkış şansı çok düşüktür. Kurbanlar labirentten çıkmaya çalışırken açlık ve susuzluktan ölürler.

Kral Minos'un kızı Ariadne, Minotor'u öldürmeye gelen Theseus'a aşık oldu. Theseus'un labirentten çıkması için Daedalus'tan akıl istedi. Daedalus ise Ariadne'ye labirent merkezini tarif etti. Ayrıca ona iplik yumağı fikrini verdi. Theseus, Minotor'u öldürdü. İpi arkada bırakarak yolunu buldu ve labirentten kurtuldu.

Theseus'un zaferinde Daedalus'un parmağı olduğunu öğrenen ve tahta ineğe çok sinirlenen Minos, Daedalus ve oğlu İkarus'u labirente hapsetti.

Daedalus labirentten çıkmanın yolunu biliyordu ancak tüm deniz yolları gözleniyordu. Farklı bir çözüm yolu için bir süre düşündü. Aklına tahta çubuklardan kanat yapmak geldi. Balmumu ile de bu kanatlara gerçek tüyler yapıştırdı.

Kanatları yaparken oğlu İkarus'a nasıl uçması gerektiği hakkında bilgiler verdi. Çok alçakta uçarsa denize düşeceği, çok yüksekte uçarsa da güneşin balmumunu eriteceği konusunda uyardı.

Kanatları hazır olan Daedalus ve İkarus nihayet uçarak labirentten kurtuldu. Girit halkı Daedalus ve oğlunu büyük şaşkınlık ile izledi. Uçmanın verdiği haz ile babasının sözlerini unutan İkarus daha da yükseğe uçtu.

Babasının sözünden çıkan İkarus'un balmumundan kanatları eridi. Kontrolünü kaybeden İkarus, denize düşerek boğuldu. Babasının sözünü dinlemeyen İkarus bunun bedelini canıyla ödedi.

Amerikalı yazar Peter Beinart bu hikayenin etkisiyle İkarus Sendromu ile aynı adla anılan bir yönetim ilkesi geliştirmiştir.

İlkeye göre "bize bi şey olmaz" düşüncesiyle işlerde denetimi gevşetmek akıllıca değildir. İnsanın kendisini üstün ve yenilmez görmesi tehlikeli durumlar yaratabilir. Böyle durumlarda denetim mekanizmaları devreye girmeli, duruma karşı mutlaka uyarılmalıdır.

İkarus sendromundaki kişilerde kendilerine fazlaca güven duymaları yüzünden yaptıkları işlerde aşırı derecede riske girdikleri görülür. Bu sendrom en çok sporcularda, motorcularda, pilotlarda ve holding sahiplerinde gözlemlenir. Sendrom kötü sonuçlar doğurur hatta kayıplara da neden olur.

İlgini çekebilir. :)

Çocuklarını Gerçekten Öldürdü mü? Kolhis Prensesi Büyücü Medea'nın Öyküsü
Sahip Oldukları Yetenekler ile Mitoloji ve Dünya Tarihine Damga Vuran En Ünlü Büyücü, Cadı ve Medyumlar
Ege Denizi'ne Bugünkü Adını Veren Mitolojik Bir Kahramanlık ve Aşk Öyküsü: Theseus ve Ariadne

Popüler İçerikler

Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
YORUMLAR

Her şey babanın bok yemesi olmasına rağmen ikarus ölmüş

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ