Yaşananlar Bir Ayaklanma Girişimidir!
Suriye’nin Aynel Arap kasabasında, bir süredir eli kanlı iki terör örgütü çatışmaktadır ve maalesef en büyük zararı yine coğrafyanın sivil halkı görmektedir. Aynel Arap’ta yaşayan sivillere karşı Türkiye Cumhuriyeti kucağını açarak insaniyetini bir kez daha göstermiştir. Buna rağmen terör örgütü PKK militanları ve destekçileri, Aynel Arap’daki iç savaş ortamını ve yaşanan IŞİD-PKK/YPG çatışmalarını gerekçe göstererek yurt genelinde bir ayaklanma girişiminde bulunmuştur.
PKK militanları ve destekçilerinin ayaklanma girişimi sonucunda, an itibariyle 14 vatandaş hayatını kaybetmiş, onlarca vatandaş ise yaralanmıştır. Sokaklar alev topuna dönmüş, kamu malları ve araçları tahrip edilmiş, işyerleri yağmalanmıştır. Şehirlerimizde huzur kalmamış, asayişsizlik had safhaya çıkmıştır.
Mevcut siyasal iktidarın açılım ihaneti adıyla başlattığı bizim ise ihanet süreci olarak başından bugüne ısrarlar vurguladığımız eli kanlı terör örgütüyle yapılan müzakereler ülkemizi maalesef bu noktaya getirmiştir.
Siyasi iktidarın yüz vermesiyle iyice şımaran bölücü örgüt, IŞİD’e karşı gösteremediği cesareti Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı göstermekten imtina etmemektedir. Bölücü örgütün uzantıları tarafından özellikle çocuklar kullanılarak Türk Milleti’nin huzurunu bozmak, Türk Devleti’ni çaresiz göstermek adına ayaklanma başlatılmış ve siyasi iktidarın yaşanan gelişmeler karşısında adeta üç maymunu oynayarak olanları görmezden gelmesi sonucu da hedeflerine ulaşacaklarına inanır hâle gelmişlerdir.
Bu süreçte Türk Bayrağı alenen hedef alınmış, yüzlerini dahi saklama ihtiyacı hissetmeyen insan müsveddeleri bayrağımızı indirmeye çalışmış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Atatürk’ün heykelleri yakılmıştır.
Kamu binalarına saldırılmış, adliye ve emniyet binaları dahi kuşatılmıştır. Ortaya çıkan bu tabloda siyasi iktidarın pasif ve vurdumduymaz duruşu sonucu, güvenlik güçleri yetersiz kalmış, tabiri caizse meydan bu başıboş sokak serserilerine bırakılmıştır. Türk Devleti ve Milleti namına mukaddes saydığımız tüm değerleri hedef alan hainler sürüsü, milli duruşun kalesi konumundaki Ülkücü Hareketi de hedef alan provokatif eylemler gerçekleştirmişlerdir. Ocak ve parti teşkilatlarımızın binalarına yönelik mütecaviz eylemlerde bulunularak Ülküdaşlarımız kavganın içine çekilmeye çalışılmıştır.
Önceliğimiz Devletin Bekasıdır!
Ülkücü Hareket olarak önceliğimiz Türk Milleti’nin menfaatleri ve Türk Devleti’nin bekasıdır. Türk Milletini hedef alanlar, bunun akıbetini ve sonuçlarını iyi değerlendirmelidir. Milletimize karşı gerçekleştirmiş oldukları bu alçakça girişimin, tarihte olduğu gibi Türk Milletinin defalarca def etmiş olduğu, basit ve aşağılık bir denemeden öteye varamayacağını anlamalıdırlar.
Kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz: 'MİLLİ REFLEKSİ GÖRMEK İSTİYORUZ'
Ülkücü Hareket olarak yaşanan saldırıları durdurmak ve kaos ortamının önüne geçmek adına devletimizin yetkililerini ve kolluk kuvvetlerini göreve çağırıyoruz. Türk Devlet aklının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün korunması, milletimizin kavga ve kargaşa ortamı olmadan huzur içinde yaşamasını sağlamak adına gerekli tüm adımları atacağına inanmak istiyor, artık bu “MİLLİ REFLEKSİ” görmek istiyoruz.
Ülkücü Hareketin Türk Dünyası’nın dört bir yanında bulunan teşkilatlarına ve fedakarca hiçbir şahsi menfaat gözetmeksizin devlet-millet uğruna çalışan Ülküdaşlarımıza yönelecek her türlü saldırıya karşı sonuna kadar soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Ülkemizde “Arap Baharı” “Halkın Uyanışı” gibi menşei malum odaklar tarafından servis edilen ısmarlama senaryoların tezgahlanmasına fırsat vermeyeceğimizi, iç çatışmaya ve ayrılık çıkarmaya yönelik provokatif eylemlerin tarafı olmayacağımızı ilan ediyoruz.
Türk Gençliğini sokaklara çekip, eğitimlerinden alıkoyarak potansiyel gücümüzü yok etmek isteyenlere karşı dikkatli olacağımızı belirtiyor, ailelerimizden de çocuklarına bu yönde telkinlerde bulunmalarını istiyoruz. Sokakların karanlığından süzülerek gelen bir hareket olduğumuzu, bunun kimseye bir fayda getirmeyeceğini belirtmek istiyoruz.
Türk Milleti’ni içinde bulunduğumuz sürece yönelik olarak yaptığımız uyarılara kulak vermeye; Ülkücü Hareketin kutlu çatısı altında tek yumruk olmuş bir şekilde devletimiz için mücadele etmeye çağırıyoruz.
.Ayrıca bütün sağduyulu yaklaşımımıza karşılık saldırıların devam etmesi durumunda nefsi müdafaa hakkımızı saklı tuttuğumuza da dikkat çekmek istiyoruz.