Yeni Zelandalı yönetmen Jazz Thornton bir süre önce taşındığı Amerika'da başına gelen en ilginç olayları TikTok hesabından paylaşıyor. Genç kadının Amerika'nın yemek kültüründen telefon dolandırıcılarına kadar karşılaştığı birçok olay ise takipçilerini adeta dumur ediyor. İşte Amerika'ya taşınan kadının yaşadığı en ilginç kültür şokları! 👇
beni en çok üzen yoğurt bulamamaktı. bildiğimiz düz yoğurt yok. vanilyalı var, şekerli var, pekmezli ve ballı var, meyveliyi zaten söylemiyorum, çikolatalı ve karamelli bile var ama düz yoğurt yok. yaşadığım yerin 30 km uzağında bir sokak arası markette regular diye minicik bir paket bulmuştum ve onu maya olarak kullanarak tüketebilmiştim. yollar geceleri çok karanlık ve bütün yollar kocaman, sokak diye bir kavram yok, her yol cadde gibi. polis sizi çevirirse, yanınıza gelene kadar asla arabadan inmemelisiniz, yoksa can güvenliğiniz yok. standart beden ölçüsü 40, yani bir çok mağazanın elbiseleri 40 bedenden başlıyor, 36 beden için çok fazla gezmeniz gerek ve modelini beğendiğiniz bir kıyafetin 36 bedeni pek bulunmuyor.
ilaçlar marketlerde satılıyor, hastaneye gitme gibi bir olay yok, marketteki eczaneye gidip derdinizi anlatıyorsunuz ve size refill kutular gibi kutularda ilaç veriyorlar. silah almak çok kolay, market gibi dükkanlarda silah satılıyor, hatta alkol almak silah almaktan daha zor. sigara tüketimi çok az, sigara içen insanlara uzaylı gibi bakıyorlar. insanlar sıra ve kişisel mesafe gibi bireysel konularda çok dikkatli. mesela yere düşen bir çocuğa yardım etmeye çalışırsanız tacizci olarak suçlanabilirsiniz. bunlar da benim aklımda kalan travmalar.
Amerikada yaşamak tek hayalimmm ne kadar kötülerse kötülesin benim için dünyanın en güzel ülkesii