Kişisel gelişim ilgi duyduğum bir alan ancak her gün yeni bir uzman ile tanışmaktan sıkıldım. Instagram’ın hani o ilk çıktığı dönemlerdeki gibi sadece fotoğraf paylaşılan bir platform olmasını da epey özlüyorum ancak ilgimi çeken bir öğreti ve uzman yakaladım mı affetmem.
Banu Gözüm de öyle biri. Onu YouTube'da bir röportajında tanıdım. Keskin cevapları ve özellikle de bu işin cılkını çıkaranlara karşı net tavrı ilgimi çekti. Human Design konusunda da ülkemizdeki sayılı eğitmenlerden biri.
Kişinin doğum tarih ve saatinden yola çıkarak hesaplanan, ona özel bir yol haritasından bahsediyoruz. Danışanlarıma kestirmeden anlatmak için kullandığım bir benzetme var. 'Size kendi kullanım kılavuzunuzu veriyorum.' diyorum. Tam da öyle. Siz nasıl bir potansiyel ile dünyaya gelmiş iseniz onu eksileri ve artılarıyla görebildiğimiz bir harita çıkarıyoruz. Ardından da o haritayı kişiye aktarıyoruz. Tüm öğretilerde dediği gibi, insan önce kendini tanımalı. Kişi 'Kendini bilmeli' ki yaşadığı olaylara verdiği tepkilerin gerçek sebebini görebilsin. Böylece, düşebileceği tuzakları da değerlendirmesi gereken fırsatları önceden sezebilsin.
-Buradan anladığım şu: Kişi bir kez kendi tasarımını anladıktan sonra bir daha danışmanlık almasına gerek yok. Yani aslında bu ömürlük bir bilet...
Aynen öyle. Astroloji gibi belli dönemlerde özellikle bakılmasına gerek olan bir sistem değil. Tüm yaşamı boyunca kendini kaybolmuş hissettiğinde ya da önemli bir karar aşamasında açıp bakması, kopya çekmesi gereken bir kılavuz. Ben öyle yapıyorum, danışanlarıma da önerim bu.
Özellikle eğitimlerde seçici davranıyorum çünkü aktardığım bilginin çok kıymetli olduğunun farkındayım. Ben genellikle iş tanımı oluşturma eğitimleri veriyorum. “Aa bir de bunu alayım.” diye düşünenlere göre değil. İnsanlara ilk sorum hep 'Neden bu danışmanlığı/eğitimi almak istiyorsunuz?' olur. Kişi bana 'Kocama daha iyi bir eş olmak için.', 'Meraktan.', 'Bir arkadaşım tavsiye etti.' gibi cevaplarla dönerse onlara danışmanlık da eğitim de vermiyorum. Çünkü bu ancak sizin KENDİNİZ İÇİN isteyebileceğiniz bir öğreti. Önce siz, size en uygun şekilde 'iyi olmayı' öğreneceksiniz ki sonra etrafınızdaki insanlara da iyi olun. Yani kendi kendinize önce “Yaşadığım bu hayat kimse ait?' sorusunu bir sorun.
-Bu enteresan geldi çünkü günümüzde 'kişisel gelişim' adı altında meseleye para odaklı bakan ve insanlara boş vaadler sunan çok fazla insan var.
Kimse kusura bakmasın ama inanın ben artık 'Yaşam koçuyum.' demeye utanıyorum. Özellikle ülkemizde bu işin çok suistimal edildiğini düşünüyorum. Kısa yoldan para kazanmak için kendini uzman olarak lanse eden bu kişilere de modern zaman büyücüsü adını taktım. 'Şunu yaz, kırmızı kağıdı suya at, yok efendim Theta frekansına çık orada bekle.' gibi sözüm ona önerileri de ciddiye alamıyorum maalesef. Ancak bu arz talep meselesi. İnsanlar çaba sarf etmek yerine basit çözümler arıyorlar ve günün sonunda sonuç hep hayal kırıklığı oluyor. Bu 'Bir sosyal medya hesabı açayım, iki günlük kurstan da sertifikamı alayım gelsin paralar.' mantığı ile yapılacak bir iş değil.
2018 yılında profesyonel olarak danışmanlık vermeye başladığımda Türkiye'de İnsan Tasarımına dair uzman pek yoktu ve talep de oldukça fazlaydı. Günde 2-3 danışmanlık veriyordum. Ancak demin dediğim gibi kısa vadede hemen çözüme ulaşmak için gelen kişileri kabul etmediğimden rakam biraz daha az diyebilirim. Eğitimlerim de 6 ay sürüyor. Bilgiyi hak ettiği şekilde aktarmaktan yanayım. Bu insanlara bazen sinir bozucu gelebiliyor ama aslında sonuca bakarsak doğru olan bu. Öğrenciler 6 ayın sonunda olması gereken seviyeye geliyorlar yani bunu bir hobiden ziyade meslek olarak icra edebilecek yetiye kavuşuyorlar. Tüm eğitimlerin video ve dokümanlarının kayıtlı olduğu bir veri tabanı oluşturdum. Mezun olduktan sonra da öğrenciler bir yıl daha o bilgilere ulaşabiliyor.
-Genelde bu tarz spiritüel işleri yapan kişiler bir olay yaşarlar ve sonra hayatları önce altüst olur ve yepyeni birine dönüşürler. Siz ne yaşadınız?
Evet öyle, kırılır, dökülürüz. Tökezleriz ve yönümüzü kaybederiz. İşte o kaybolma anında da aslında kendimizle nihayet tanışma fırsatını yakalarız. En azından çoğunlukla böyle olur. Ben de bir ilaç firmasında senelerce satış pazarlama bölümünde çalıştım. İşim de çalışma şartlarım da gayet güzeldi ama bir şey eksikti ya da zamanla ben bir şeyin eksikliğini hissetmeye başladım. Etrafımda 'Sana rahat batıyor.' diyenler bile oldu ama ben içten içe mesleğime aidiyet duygumu kaybetmiştim. . O dönemde iç huzurumu yakalamak için, kendimi iyileştirmek için spiritüel çalışmalara ilgi duymaya başladım. Nefes koçluğu ile girdim sonra yaşam koçluğu, astroloji, numeroloji gibi öğretilerin eğitimlerini aldım. İnsan Tasarımı ile de bu süreçte tanıştım ve hem ruhuma hem de zihnime en yakın olan o olduğu için de onda uzmanlaşmaya karar verdim.
Ben projektörüm. Yani işim insanlara yol göstermek, onlara kendilerini yansıtmak. Bunun için dünyaya gelmişim. Ve enteresandır projektörler davet bekleyenlerdir, hayatına davet edersin o da sana kendi içinde saklanan cevaplarını yansıtır. 'Merhaba ben yolumu kaybetmiş hissediyorum.' diyen danışanlarım olması tesadüf değil yani...
-Projektör dışındaki kategorileri de çok kısaca anlatmanızı istesem. İsimleri ve özellikleri?
Jeneratörler; üreten, çalışan 'Ben her şeye yeterim.' diyen bireyler,
Manifesting jenaratörler; güçlü, meşgul ve liderlik yeteneği ve manifest edebilen hayatın arabulucuları
Manifestörler; herkesi ve her şeyi parmağının ucu ile delege etmeyi beceren hayatın Ceo’ları,
Reflektörler ise; muhatap olduğu kişileri aynalayan, kalabalıklardan ziyade hayatlarında onlara yön verebilecek kişileri arayan saf ruhlar.
-Eşinizin dostunuzun ya da ne bileyim ünlülerin, siyasetçilerin vs. tasarımlarına da baktınız mı?
Ailemdeki insanların tasarımlarına hakimim, kızım biriyle arkadaş oluyor mesela ona hemen doğum saatini soruyorum tabii. Ancak ne ünlülere ne de siyasetçilere bakmadım. Günümüzde seçim dönemlerinde ya da depremde bu tarz paylaşımları çok gördük. Özellikle astrologlar sosyal medyada bu işi çok göz önünde yaptılar. Belki de sırf bu yüzden yapmayı tercih etmiyorumdur. Ben bir anda popüler olan, herkesin uyguladığı yöntemlere de bakış açılarına da biraz mesafeli biriyim. Bir de yine aynı konuya geliyoruz. 'Sevgililer günü tasarımı', 'yeni yıl tasarımı' gibi süslü paketlerle satışa çıkarılacak bir bilgi değil bu. Öğretinin kendine saygısızlık etmek istemem.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio