Farklı coğrafyaların kültürleri ile harmanlanmış, çok farklı dillerin bir arada konuşulduğu, felsefi olarak “el verme” kültürü hakim dedelerimin sürekli tekrarladığı: “bilgini paylaş, sen de fazlaysa fazlasını dağıt, düşküne elini uzat, çocuklara yol göster” böyle bir ailede çocukluğum geçti. Ankara’da ODTÜ’yü kazanınca Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım bölümü, gençlik yılları tabii ki bu sefer de herkesin satranç oynar gibi iki üç hamle sonrasını planladığı batı kültürü merkezli bir eğitimle, biraz kafam karışmıştı açıkçası. Tavla oynarken birden santrança geçişim aslında beni birden dünya vatandaşı yaptı diyebilirim. Okurken son üç yılımda Galeri Nev’de part-time çalışmam çok erken zamanlarda sanatla ve sanat camiası ile tanışmama vesile oldu.
Mezun olunca yerel ve global firmalarda ürün sorumlusu, marka lideri, PR ve Branding Ajansı danışmanı olarak çalışma olanakları sağladı. On beş yıl üniversitelerin Endüstriyel Tasarım bölümlerinde 4. sınıflara “Professional Practice” mezun olduktan sonra karşılaşacakları ağırlıklı seçmeli dersler verdim. En sonunda asıl okuduğum mesleği yapmaya karar verdim ve artık serbest tasarımcı olarak çalışmaya başladım.
Tasarımlarımda temel amacım; yaşadığımız coğrafyanın geleneğini, işlevselliğini kökenleriyle birlikte çağdaş yaşama taşımak. Bu yolda çabalarım, dünyada artan hiper minimalist, işlevsel ve değişken tasarım akımlarına yurdumuzun kalıcı özgün katkısına dikkat çekmek. Bu toprakların başlangıcından itibaren bulunan tüm birikimleri irdeleyerek, geleneksel duyarlılıkla bir senteze ulaşmaya çalışıyorum. Tasarım mesleğinde kırkıncı yılım. Türk tasarım pratiğinde doğrudan Türk popüler kültürü, Turkitsch, Osmanlı, göçmen ve yerel kültürlerinden aldığım biçimler ile ana konseptleri uygulayan bir tasarımcı, küratör, eğitmen ve yazar olmaya çabalıyorum.
İstanbul Tasarım Haftası küratörü, Venedik Tasarım Bienali 'True-Treu' ekibinin “Synesthesia” sergisi, Maslak 'Maker Culture' küratörü, Armaggan Gallery 'Nomad', 42 Maslak 'RED:100' sergi küratörlüğü yaptım.
Tasarımlarım çeşitli yerel ve uluslararası karma sergilerde sergilendi ve New York'ta 'Wanted Design Week', 'Beyrut Design Week', 'İLK in Milan' Milano sergisi, 'Designers' Odyssey' sergisi, Observeur du Design' Paris'te yılın en iyi cam tasarımı ödülünü kazandı. ASD- Ambalaj Sanayicileri Derneği 'Nazen' likör şişesi tasarımım yılın en iyi ambalaj ödülü aldım.
Tasarımlarım New York ve Tokyo'da “MoMa- Museum of Modern Art”, 'Marta Herford Museum' Almanya-Berlin'de 'Museum der Dinge' ve 'Bröhan Museum'da sergilendi ve satışa sunuldu. Jameel Prize-Londra ülkemizden davet edilen tek tasarımcıydım. Paşabahçe için tasarladığım “Memento Mori” kristal camdan kafatası, aslında bize fani hayatın olumlu yönlerini göstermesi açısından yerel ve global tasarım camiasında oldukça fazla beğenildi ve artık sanatçılar “Rock & Pop Collection » adı altında birer sanat objesine dönüştürmeye başladılar. “IDENTITY PROSTHESIS-Kimlik Protezi' koleksiyonu. Geleneksel cam, deri ve kilim üretimine yeni bir yorum getirmekle birlikte, aynı zamanda temel olan saflığa ve akıllı işlevselliğe de odaklanmaktayım.
ETMK-Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Birliği kurucularından, logosunun tasarımcısı ve 'Leaderscxo' sivil toplum kuruluşu üyesiyim.