Kimi Selçuklu'ya başkentlik etmiş, kimileri ise Osmanlı Dönemi'ne şahit olmuş tarihi çarşılarımız günlük ihtiyaçların karşılandığı önemli mekanlardı. Ünü dünyaya yayılan ve gelenekleri yeniden hatırlamanızı sağlayan ticaret, sanat ve kültür merkezi tarihi çarşılarımızı gelin yakından inceleyelim.
İşte asırlık geçmişleri ile öne çıkan ve hala yaşayan birbirinden eşsiz 9 tarihi çarşı!
Edirne'deki Selimiye Arastası, Mimar Sinan'ın ustalık eseri olarak tanımladığı Selimiye Camii'nin giderlerinin karşılanması için III. Murat tarafından 1590 yılında yaptırılan önemli bir çarşı. Çarşıdaki dükkan kiralarından elde edilen gelirler bugün bile cami masraflarını karşılamaya devam ediyor. 256 metre uzunluğundaki bu muhteşem bedesten, Osmanlı'nın klasik dönem mimarisini gözler önüne seriyor ve genellikle hediyelik eşya dükkanlarına ev sahipliği yapıyor. Çarşıdaki esnaf ise her gün tarihi dua kubbesinin altında bereket duası ederek Osmanlı geleneklerini hala yaşatıyor.
Antakya Uzun Çarşı; farklı din, mezhep, köken ve kültürden gelen insanların uzun yıllar barış, hoşgörü ve birliktelik içinde yaşadığı önemli bir kültür merkezi. Daracık sokakları ve rengarenk dükkanları ile hala yoğun olarak kullanılan çarşının kesin yapılış tarihi bilinmiyor. İçerisinde han, hamam, cami gibi yapıların bulunduğu çarşıda yöresel lezzetlerden, antika eşyalara kadar aradığınız her şeyi bulmanız mümkün. Çarşının içindeki asırlık çınar ağacı altında dinlenerek o eski günlere geri dönebilirsiniz.
Mimarisi ve duvarlarına sinen tarçın ve karanfil kokusu ile neredeyse 400 yaşında olan Mısır Çarşısı'nın içinde her derde deva binlerce bitki, çiçek ve baharat bulunuyor. İstanbul'un en eski çarşılarından olan bu özel yapı zamanında Osmanlı'nın eczanesi olarak işlev görüyordu ve İpek Yolu ticaretinin önemli bir noktasıydı. İnşaatı 1597-1667 yılları arası devam eden Mısır Çarşısı'nda çeşit çeşit otlardan tütsülere kadar ihtiyacınız olan bütün faydalı bitkileri bulabilirsiniz.
Gastronomi başkentlerinden olan Gaziantep'teki yemeklerin sırrının bakır kaplarda pişirilmesi olduğu söylenir. Günümüzde bakır ustalarının sayısı azalmış olsa da Gaziantep Bakırcılar Çarşısı, bu ustaların emekle dövdüğü muhteşem bakır kap kacaklara hala ulaşabileceğiniz nadide bir lokasyon. 400 yıldan uzun süredir geleneklerini koruyan çarşıda birbirinden eşsiz ve etkileyici güzellikteki bakır eşyalara rastlayabilirsiniz.
İstanbul'un en popüler tarihi merkezlerinden olan Kapalı Çarşı; her yıl 90 milyondan fazla yerli yabancı ziyaretçisi, 4 bine yakın dükkanı ve antika eşyadan giyime sayısız ürün çeşitliliği ile eşi benzeri olmayan çarşılardan biri. Fatih Sultan zamanında altın ve mücevher sektörünün kalbi olarak inşa ettirilen kapalı çarşı, Kanuni döneminde yeni eklemelerle genişletilmiş. Cumhuriyet'ten sonra ise geçirdiği restorasyonlar sayesinde günümüze kadar gelmeyi başarmış. Kültürel tarihe şahitlik edeceğiniz kapalı çarşıyı mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
Bursa Ulu Çarşı, 6 bin yıllık bir tarihe şahitlik etmiş eski Hanlar Bölgesi'nde yer alan ve özellikle evlenecek çiftler tarafından ziyaret edilen çarşılarımızdan. İçindeki 120 adet dükkanı ve özel mimarisi ile yerli yabancı turistlere de ev sahipliği yapan çarşıda havlu, gözlük ve tekstil gibi çeşitli ürünlere rastalayabilirsiniz. Dönemin yaşantısını gözler önüne seren çarşıyı ve çevresindeki şaheserleri ziyaret ederek geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
1661 yılında ordu için ayakkabı üretmek amacıyla yaptırılan Yemeniciler Arastası, Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan önemli bir noktada konumlanıyor. Özellikle demircilik, yemenicilik ve bakırcılık gibi zanaat gerektiren lonca düzenine sahip olan bu tarihi çarşı; içindeki 49 ahşap dükkan ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Esnafın defolu ürettiği ayakkabıları dama atması nedeniyle 'pabucu dama atılmak' deyiminin doğmasına neden olmuş çarşıda ahilik geleneği hala sürdürülüyor.
Tarihi Kemeraltı Çarşısı, 1500'lü yıllarda denizin doldurulmasından sonra yapılmaya başlanmış ve hala aktif olarak kullanılan önemli bir merkez. Yapılan dolgulardan sonra günümüzdeki Konak Meydanı ile birleşen çarşıda tarihi Hisar Cami gibi pek çok önemli mimari eser mevcut. Mimarinin alışverişle iç içe geçtiği çarşı 'iğne atsan yere düşmez' deyiminin de en canlı örneklerinden. Saat Kulesi'nden başlayarak Eşrefpaşa ve Fevzipaşa caddeleri boyunca uzanan çarşıda kaybolmamak mümkün değil. İçinde ise kuyumcu, tekstil, ev eşyası, hediyelik eşya, gelinlik, ahşap ustası, banka şubesi, ayakkabıcı ve deri ürünleri gibi sayısız dükkan mevcut. Baharatçılardan balık haline ve minik sanat galerilerinden otellere de bu ünlü çarşıda rastlamanız mümkün.
İnşaatı 15. yüzyılda tamamlanan Sahafçılar Çarşısı ilk başlarda 'Sarraflar Çarşısı' olarak anılıyordu. Kapalı Çarşı ve Beyazıt Cami arasındaki lokasyonda yer alan bu ünlü çarşı, 1800'lerde yaşanan İstanbul depreminde kapalı çarşının büyük hasar alması nedeniyle bağımsız bir yapı haline gelmiş. Yapıldığı günden beri içinde kitaptan başka bir ürün satılmasına izin verilmeyen bu muhteşem çarşıda eski gelenekler hala devam ettiriliyor ve tarihi doku özenle korunuyor. Tarihi eser niteliğindeki pek çok kitap, antika sayılan eserler ve eski dergilerin özel sayıları gibi benzersiz belgeleri bu çarşıda bulabilirsiniz.