'Annemi Yetiştiriyorum' kitaplarının yazarı, iki çocuk annesi Özlem Açar, son dönemde yaşanan çocuk istismarı olaylarından oldukça etkikenmişti. Bu konuda yaptığı paylaşımlardan sonra mağdurlardan kendisine gelen mesajlar üzerine bir şeyler yapmak istedi ve bu konuda hem aileleri hem çocukları bilinçlendirecek bir kitap listesi hazırladı.
Arka kapak yazısı;
Çocuk tacizlerinin genellikle çocuğun yakın çevresi tarafından gerçekleştirildiği bilinir.
Üstelik tacizcinin kim olduğu asla tahmin edilemez. Bu nedenle çocuğun yanında ebeveyni olmadan kiminle gidebileceği konusu çok önemlidir. Önceden yapılacak bir bilinçlendirme ile çocuğun hangi durumda kiminle gideceğini öğrenmesi gerekir. Üstelik çocuğun ''güven duygusu'' nu incitmeden ''tanıdık kişiler'' e çocuğun dikkatini çeken, mizah öğesi ihmal edilmemiş okumalar yapılmalıdır.
Arka kapak yazısı;
Çocukları ihmal ve istismardan korumanın yolu onları güçlendirmektir. Kırmızı Çizgi kitabı, bir kurgu içerisinde, çocuk dünyasına uygun bir anlatımla ürkütmeden, çocuklara kendilerini koruyabilme bilincini vermeye çalışıyor.
Emir, kırmızı çizgilerin izinsiz yaklaşılmayan alanlar olduğunu, sadece evimizin, ülkemizin değil; vücudumuzun da kırmızı çizgimiz olduğunu öğreniyor.
Arka kapak yazısı;Sır Versem Saklar mısın?
Seni ve başka insanları mutlu ediyorsa sır sakamak çot eğlenceli olabilir.
O zaman sır güzel bir şeydir ama canını acıtan, üzülmene veya korkmana neden olan bir sırrın varsa, kendini iyi hissetmek için güvendiğin bir kişiyle konuşmalısın. Annene, babana veya öğretmenine böyle bir sırrı anlatmak sana zor gelebilir. Böyle zamanlarda cesur olmalı ve doğrulan söylemelisin. Ancak bu şekilde sıkıntından kurtulabilirsin.
Arka kapak yazısı;
Çocuk istismarı, çocuklara zarar veya hasar veren her tür kötü davranış ya da ihmaldir. Bu kitap, istismara uğramış çocukların iyileşmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlandı. Eğitimli ve uzman bir yetişkin tarafından
kullanıldığında, kitapta yer alan yaratıcı ve interaktif çizim aktiviteleri, çocukların aşağıda belirtilen konuları öğrenmelerini sağlar ve istismar sonrası yaşadıkları duygusal zorlukların üstesinden gelmelerinde onlara
yardımcı olur.
o Çocukların sevgiye ve ilgiye ihtiyacı vardır. o Bazı sorunlar hakkında konuşulması gerekir.
o Çocuk istismarı yasalara aykırıdır. o İstismar hiçbir durumda çocuğun suçu değildir.
o İstismara uğrayan çocuklar yardım alabilirler. o Sevdiğimiz insanlar bile kötü şeyler yapabilir.
o Kimi zaman çocukların daha güvenli yerlere taşınması gerekir. o Acı çekmek çocukların iyileşmesine yardımcı olur. o Mutsuzluğu saklamak sağlıksız olabilir. o Çocuklar duygularıyla başa çıkabilirler.
o Kurbanlar hayatlarına devam edebilirler. o Çocukların hakları vardır.
Arka Kapak Yazısı
Cinsellikle ilgili sınır ihlalleri konusunda tavır belirlemek hiç de kolay değildir. Bu kitap, diyalog ve konu üzerine düşünme önerlerinde bulunup sorun hakkında düşünmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.
Bu kitapta cinsel istismara ilişkin doğrudan anlatımlar bulamayacaksınız. Daha ziyade, çocukların kendi kendilerinin nasıl tavır alacaklarını ve başkalarına karşı nasıl davranacaklarını öğrenebilecekleri gündelik hayattan durumlar tanımlanmaktadır. Çocukların ihtiyaç duyduğu şey, hoşlarına gitmeyen dokunma ve yakınlaşmaların farkına varıp bunları engellemeleri ve bu türden davranışlara karşı kendilerini savunmalarını olanaklı kılan özgüvendir. Önemli olan, duygu ve bedenlerinin farkına varmalarının yanı sıra hoşlarına giden ve gitmeyen durumları ayırt etmeleridir. Duygularını ve isteklerini net bir şekilde ifade etmeleri için çocukları cesaretlendirmeliyiz. Nahoş ve istenmeyen bir durumla karşılaştıklarında belli bir sınır koymayı ve 'Hayır' demeyi öğrenmeleri gerekiyor. (5+)
Arka kapak yazısı;
Lu ve annesi alışverişe gidiyor. Ekmek satın almak istiyorlar. Bir de muz. Ayrıca Lu için kırmızı-beyaz çizgili çorap. Lu’nun bütün bunlara gereksinimi var. Pazar bugün çok kalabalık. “Umarım bu kalabalıkta kaybolmazsın,” diyor annesi. “Ben kaybolmam ki!” diyor Lu.
“Kaybolursam ya da yolumu şaşırırsam yabancılardan yardım almalı mıyım? Tanımadığım insanlara inanmalı mıyım? Kime güvenebilirim?”
Hem aileler hem de çocuklar için kaybolma düşüncesi, tam bir kâbustur. Çocuklar bir kaybolma durumunda ne yapacaklarını, - kimlerden yardım isteyebileceklerini- çoğu kez bilmezler. Aileler, mizâhi bir dille kaleme alınmış bu kitabı çocuklarıyla okurken, olumsuz bir durumu eğitsel bir oyuna dönüştürebilirler.
Arka kapak yazısı;
Bedensel Farkındalık ve Sınırlar Üzerine Bir Öykü.. Çocuğunuz büyüdükçe bedenini tanımaya, merak etmeye başlar. Fiziksel farkındalık mahremiyet konusunu da beraberinde getirir. Çocuğunuz bu süreçte size, cevap vermekte zorlanacağınız bazı sorular sorabilir. Vereceğimiz cevaplar yakın ilişkilerin kurulduğu, dokunmanın birçok başka ülkeden daha yaygın olduğu ülkemizde çocuğun ne aile/akrabalık geleneklerine zarar vermeli ne de onları tümüyle korumasız bırakacak şekilde olmalıdır. Bu Beden Benim! ebeveynler olarak çocuklarınızla birlikte mahremiyet konusuna nasıl giriş yapacağınız ve onlara bazı konuları nasıl anlatmanız gerektiği hakkında sizlere yol gösterecek bir başlangıç kitabıdır.
Arka kapak yazısı;
Azarlamak, bağırmak, vurmak gibi davranışlar şiddet içerir. Aile içinde, okulda veya arkadaş çevresinde sağlıklı sosyal ilişkiler ancak karşılıklı saygı ve sevgi ile kurulabilir. Bu konuda siz ebeveynlere çok iş düşüyor, çünkü seçtiğiniz kelimelerden verdiğiniz tepkilere kadar çocuğunuz önce sizi rol model alıyor. Ancak diğer bireylerin tutum ve davranışları da çocuğunuzun gelişiminde etkilidir.Çocuğunuzla birlikte okuyabileceğiniz Kendimi Korurum!, bu konuda rehber olacak bir hikâye…
Arka kapak yazısı;
Aslında Elif okul yolunu çok iyi biliyordu. Ancak o gün geçtiği sokaklardan biri kapatılmıştı. Şimdi ne yapacaktı? Elif yolu göstereceğini söyleyen adamla birlikte gitmeli miydi? Ama o adam bir yabancıydı… Ve Elif tanımadığı insanlarla bir yere gitmemesi gerektiğini biliyordu..
Arka kapak yazısı;
Lütfen, sadece çocuğuma ne demem gerektiğini söyleyin bana!'
Çocuk gelişimi uzmanı ve çok satan 'çocuk eğitimi' kitaplarının yazarı Betsy Brown Braun, meslek hayatı boyunca kendisine danışan ebeveynlerin yinelediği bu ricadan yola çıkarak yazıyor bu kitabı.
Çocukların vıdı vıdıları ve öfke krizleri karşılığında paniğe kapılan ebeveynler 'zor' durumlarla baş edebilmenin ipuçlarını bu kitapta bulacaklar.
Arka kapak yazısı;
Birçok anne-baba çocuklarını kötü niyetli kişilerden korumak için 'tanımadığın biri sana şeker verirse oradan kaç' gibi tavsiyelerde bulunur. Bir kısım anne-baba da çocuklarının iyiliği için üzerlerinde baskı kurup korkutmak, onları tehdit edip sindirmek zorunda olduklarına inanır.
Çocuğu korkutarak ve ürküterek mahremiyet bilinci kazandırmaya çalışmak, onu sosyal yaşamda korunaksız kılar. Böylesi çocuklar hayata karşı güvensiz, başkalarına karşı şüpheci, dost ve arkadaş edinmede yeteneksizdirler…
Halbuki Mahremiyet Eğitimi bir nezaket eğitimidir… Bu sayede çocuk kendini saygın hisseder, olumsuz bir tavır karşısında güçlü bir duruşla kendini koruyabilir.
Pedagog Dr. Adem Güneş bu eserinde, bir yandan çocuklara 'zarafet ve nezaket' kazandıran, diğer yandan kendilerini kötü niyetli kişilerden koruyacak güce eriştiren Mahremiyet Eğitimi'nden bahsediyor. Her anne-babanın ve öğretmenin bilmesi gereken temel prensipleri adım adım okuyucusuyla paylaşıyor.
Arka kapak yazısı;
Çocuklarımız hazinelerimizdir. Eğer yaşadığımız ülkenin iyi bir ülke olmasını istiyorsak işe çocuklardan başlamamız gerekir. Çünkü geleceği belirleyen ve ulusları insanlık ailesinin saygın ve değerli bir üyesi yapan çocuklardır. Çocukların iyi gelişmeleri ve yetişmeleri ulusların geleceğinin güvencesidir. Ancak, ülkenin güvencesi çocuklarımızdan binlercesi her gün evlerde, okullarda, bakım kurumlarında, işyerlerinde, hakaretten dövmeye kadar giden çeşitli kötü muamelelere uğramaktadır. Çocukları dövmek, ebeveynlerin ve büyüklerin üzerinde fazla düşünmeden başvurdukları bir cezalandırma yöntemidir. Öğretmenler dayağı, en azından çocukların kulaklarını çekmeyi, disiplini sağlamanın bir yolu olarak kullanmaktadırlar. Bunun sonucu olarak gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında sık sık, yüzü gözü morarmış çocuklarla karşılaşmaktayız. Onların yüzlerinde ve bedenlerindeki morluklar ve bereler, kırılan kalplerinin dışa vurmuş izleri ve cezalandırıcı bir topluma ödedikleri bedeldir.
Arka kapak yazısı;
Bu kitap, tüm toplumlarda teknolojik, ekonomik ve sosyal değişimlere bağlı olarak sık sık gündeme gelen, adeta insanlığın kanayan yarası olan 'Çocuk İstismarı ve İhmali' konusunda herkesin yararlanabilmesi için kısa, öz ve sade bir dil kullanılarak hazırlanmıştır.
Arka kapak yazısı;
Bu kitapta çocuk istismar ve ihmaline ilişkin tıbbi ve ruhsal değerlendirmeler, istismar ve ihmali önleyici yaklaşımlar, istismar ve ihmal vakalarının erken tanınması ve çocuğun cinsel dokunulmazlık hakkını ihlal eden ve Türk Ceza Kanununda yaptırıma bağlanan çocuğun cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz suçları ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Multidisipliner yaklaşım gerektiren çocuk istismar ve ihmalinin, tıbbı, hukuki ve sosyal yönleriyle değerlendirildiği bu kitabın, bu konuyla ilgili çeşitli disiplinlerde çalışan profesyonellere katkı sağlayacağı kanısındayız.
Arka kapak yazısı;
Türkiye’nin en mahrem yerinde görülmeyen, görmezden gelinen bir yara: Ensest. CNNTürk haber spikeri Büşra Sanay, yıllarca süren titiz bir çalışmayla ensest mağdurlarından ailelere, sosyologlardan ilahiyatçılara, hukukçulardan eğitimcilere, psikologlardan adli tıpçılara kadar her kesimden insanla konuşarak Türkiye’nin ensest tablosunu ortaya çıkardı.
abi tamam iyi güzelde bunu okuması gereken sadece çocuklar mı olmalı ?
eğitim en başta anne baba olmadan önce herkes kursa katılacak psikolojik eğitimden geçecek. 7-8 çocuk yapmayacaklar bu kadar çocukla bir insan nasıl ilgilensin. evde kıç büyütüp çocuklarını sokağa salmayacak anneler.
eğitim elbette çok önemli ama kanunlar çok yetersiz kalıyor bir de bu düzenlense iki sene sonra ellerini kollarını sallaya sallaya gezmeseler