Aileler her zaman gelenek ve göreneklerimize bağlı kalmamızı ister. Bizler de her ne kadar garip hatta saçma gelse de bu gelenekleri yerine getirmeye çabalarız. Peki bu geleneklerin altında ne gibi anlamlar yatıyor, hiç düşündünüz mü? Cinsellikle bağlantılarını bilseler, aile büyüklerinin bile yerine getirmenizi istemeden önce iki kez düşüneceği adetler var! Tüm bu garip gelenekleri sizler için derledik.
Ülkemizde hala gelin ve damadın ilk gecelerini üzerinde geçirdikleri kanlı çarşafın balkondan veya camdan sarkıtılarak konu komşuya sergilenmesi geleneği devam ediyor. Bu gelenek devam ettiği sürece domates salçası gibi çarşafa kırmızı renk verecek çeşitli malzemelerin gerdek evinde bulundurulması geleneği de devam edecek gibi görünüyor, ne dersiniz?
Nişandı, kınaydı, düğündü derken tüm zorlukları aşmasına sadece bir kapı kalan damatlar, gerdek odasına girmeden önce sırtından bir güzel yumruklanıyor. Geleneklere göre bu damadın işini zorlaştırmanın son aşaması!
Özellikle doğu bölgelerinde damat, damatlığını giymeden hemen önce misafirlerin önüne iç çamaşırlarıyla çıkarılıyor. Eee ne yapalım, yiğidin malı meydanda olur!
Bu çıplak görülme işi sadece damat için olacak değildi ya, elbette ki atalarımız gelin için de bir şeyler düşünmüş. Düğün öncesinde erkek tarafının kadınlarının gelin adayını hamama götürmesi en yaygın geleneklerimizden bir tanesi.
Damadın gerdek öncesi işini yumruklarla zorlaştıran akrabalardan sonra sıra geliyor geline... Geleneklerimize göre damat geline pahalı bir hediye vermeden bırakın gerdeğe girmeyi, gelinin yüzünü bile göremiyor. Bu nedenle bu hediyeye yüz görümlüğü deniyor.
Bir diğer gelenek ise gelin ve damadın tepesinden darı atılması. Bu hareketin evliliğe bolluk ve bereket getirdiğine inanılıyor, öncelikle de çocuk açısından! 'Darısı başına' lafı da bu gelenekten geliyor.
Bu maddeyi de okuduğunuzda 'Gelenekler yüzünden damadın çilesi bitmek bilmiyor!' diyeceksiniz, haklısınız. Özellikle Doğu'da düğün günü damadın arkadaşları damada birçok şey yapmakta özgür. Minareden aşkını ilan da ettirebilirler, tüm köyü yalın ayak gezdire de bilirler, çıplak damat görme olayında olduğu gibi. Ne yapalım, 'Zafere giden yolda her şey mübahtır' diyor ve son geleneğimize geçiyoruz.
Geleneklerimize göre gelin, damat evine girer girmez hemen bir yere oturtuluyor ve kucağına bir kız bir de erkek çocuk veriliyor. Bu gelenekteki iyi dilek gayet açık olsa da gerdek görmeden çocuk gören gelinin kaçası geliyordur diye düşünüyoruz!
Kendi kültürümüz, kendi mirasımız derken bunları kast etmiyorduk elbette... Yani hangi çağdayız gerçekten? Bunları yapan, yaptıran ve göz yuman herkes aynı derecede suçlu. İnsanı evlenmekten soğuturlar. Maddi kısmına mı üzülsem manevi kısmına mı bilmiyorum. Ben de dahil yeni nesil umarım bu gelenekleri sona erdirir tek umudum Z kuşağı :( Ben de şahsen evlenirsem bunların hiç birisini yapmam, yaptırmam. Sade bir de tören tamam oldu bitti. Evlenen benim, hayatı yaşayacak olan ben ve eşim size ne?
Bunlar Ne Biçim Gelenek, Eğer 2. Ve 3. Ben Evlenirken Bana Yapmak İsteselerdi Ben Evlenmezdim Ha
Üçüncüsünü bana yapmaya kalkacakların alayını s*kerim