Enflasyondu, hayat pahalılığıydı , alım gücüydü, zamdı derken normal bir sohbetin özlemini duyduğumuz şu günlerde tam da pandemi bitti yıllarımız evde kapalı, sevdiklerimize sarılamadan, maskelerin ardında geçti derken buluşmalar, görüşmeler hem maliyetli hem de tatsız oldu. Düğünde buluşsak takısı var, dışarda buluşsak hesabı var, evde ağırlasak ikramı var diye karar kara düşünüyoruz.
TÜİK gelir düzeylerini 5 kategoride incelemiş ve 2021'de önceki yıla göre Türkiye'de en düşük gelirli kesim toplam gelirden yüzde 0,2 daha fazla pay almış. En yüksek geliri alan kesim ise toplam gelirden yüzde 0,8 daha az pay almış.
Burada görülen kısım bizim içeriğimizin omurgası olacak. Koyu mavi ile görülen kısım yani iki yılda da yüzde 47,1 oranında gerçekleşen gelir dağılımı 'maaş'lı geçinenler. Ülkenin yarısından az demeyelim bir kısım daha var çünkü. Yan kısımda yer alan Mario'nun bölüm bitirme çubuğuna benzeyen kısımda tek artış gösteren 'sosyal transferler' yani emekli, dul ve yetim aylıkları ve de yardım ile geçinenler! Artış göstermiş ama yine çok önemli bir detay var; 'emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı 1,7 puan azalmış' yine de yüzde 90. Eksik bilgi vermeyelim. 'Eksik' kısımların ne demek olduğuna birazdan bakacağız çünkü. Son olarak yevmiye ile çalışanlar da yüzde 2,4 olmuş. Toplayalım yüzde 73,4! Sabit ve/veya dar/düzensiz gelirli kesimi oluşturuyor.
2021 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artarak %13,8 olmuş.
Kısaca burada diyor ki, market, alışveriş gibi ev masrafları 2021 yılında önceki yıla oranla insanları yüzde 4,2 artışla çok zorlamış, yüzde 1,6 artışla biraz zorlamış. Zorlamadı diyenler yüzde 0,4 gerilemiş. Borçsuz yaşayanlar da yüzde 5,3 azalmış ya da borçlular artmış da denilebilir.
Bir cümle ile kalmak istemedik. Açtık yazıyı okuduk olması gerektiği gibi. Siz de okumak isterseniz buyurun.
İlgimizi çeken kısımları birlikte inceleyelim
Doğrudur. 'Eksik' kısmına geldik.
2021 ilk çeyrek büyüme TL 1 trilyon 390 milyar TL iken 2022'de 2 trilyon 496 milyar.
Neredeyse iki katı!
Dolar bazında bakalım: 2021 1. çeyrek 188 milyar 655 milyon dolardan, 2022 1. çeyrek 179 milyar 800 milyon dolara. Kaynak: TÜİK
Doğrudur. Hatta fazlası vardır.
İhracatımız Nisan ayında 23 milyar 368 milyon dolar oldu. Yüzde 24,6 oranında arttı.
Bir de ithalatımız var. Ona da bakalım. O da 29 milyar 480 milyon dolar ile yüzde 35 oranında arttı. Kaynak: TÜİK
Doğrudur. Biz de detayları bekliyoruz.
Doğrudur. Kalan kısmı da tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım'ın bugünkü analizi ile detaylandıralım:
Tüm çiftçilerin buğdayını, arpasını bu fiyattan satacakmış gibi bir algı yaratılıyor. Oysa çiftçi ürününü TMO'ya satmazsa bu alım priminden yararlanamayacak.
Arpa alım fiyatı 2021’de ton başına 1750 olarak açıklanmıştı. Bu yıl ton başına 5 bin 500 lira fiyat açıklandı. Ürününü TMO’ya satan çiftçilere ilave olarak ton başına 500 lira alım primi ödenecek. Arpa fiyatı serbest piyasada zaten 6 bin liranın üzerinde, 7 bin lirayı gördü. Açıklanan fiyat piyasanın altında.
Açıklanan fiyatlar enflasyona göre değerlendirildiğinde veya geçen seneki fiyatla karşılaştırıldığında çok yüksekmiş gibi görünebilir. Fakat girdi fiyatları daha fazla yükseldiğini hatırlatmak gerekir. Bu fiyat ile buğday, arpa satan çiftçi hem borçlarını kapatacak hem geçimini sağlayacak hem de önümüzdeki sonbaharda buğday ekimi için gübre, mazot, tohum, ilaç gibi temel girdileri alacak.
ücretlilerde dar gelirli zaten
Böyle lavuklar olduğu sürece gideceğimiz yol bu arpa kadar. Doğrucu insanlara hasretiz..
böyle akılsız, beceriksiz insanlar nasıl destekçi buluyor nasıl biryerlerde meslek sahibi oluyor ya