Daha önce bir içeriğimizde dünyada kripto parayı en çok benimsemiş ülkelerin başında Ukrayna'nın yer aldığından bahsetmiştik. Ukrayna kripto piyasasını benimsemekle kalmadı ve Bitcoin'i vergi sistemlerine dahil etmek istedi. Bunun için geçtiğimiz günlerde El Salvador'a inceleme ekibi bile gönderdiler. Ama önlerine yeni bir engel çıktı ''yolsuzluk''. Ülke son günlerde hükümette bulunan vekillerden bir kaçının kripto para yolsuzluğu yaptığı konusunda çalkalanmakta.
Ekonomik krizlerle ve iç savaşla boğuşan ülke aynı zamanda dünya yolsuzluk endeksinde Afrika ülkeleri ile aynı seviyelerde yer alıyor. Yolsuzluk genel olarak ülkenin her sektörüne bulaşmış durumda. Bitcoin yaygınlaştıktan sonra beklenildiği gibi kripto piyasasında da yolsuzluk haberleri gelmeye başladı. Ülkede birçok politikacının önemli miktarlarda kripto para yatırımı olduğu bildirilirken bazı tanınmış politikacıların ise devlete bildirim yapmadığı ortaya çıktı. Devlet verilerine göre 2020 yılında 600’den fazla devlet yetkilisinde 2.2 milyar dolar değerinde Bitcoin bulunurken Ethereum ve Monero gibi yatırımlar da mevcut.
İlk sızıntılar Ukrayna Parlamentosu’nun üyesi olan Dmitry Gurin'den geldi. 2021 yılın başlarında arabasının çalınmasıyla ülkede çarpıcı bir gerçek de ortaya çıktı. Politikacının arabasının içinde kripto para cüzdanının da bulunduğu belirtildi. Bu cüzdanın içinde ise 40 BTC bulunduğu iddia edildi. Gurin’in bir beyanında ise eşi Maria Saltykova’nı 42 BTC’si olduğunu söyledi. Yolsuzlukla Mücadele Kurumu ise politikacının açıklamalarını yalanladı. Yalanlanmasına rağmen geçtiğimiz günlerde Dnipro şehrinin polislerinin bu konuda araştırma yaptığı ortaya çıktı.
Dmitry Gurin'den özellikle bahsettik ama kendisi yolsuzluğa bulaştığı iddia edilen tek kişi değil. Aynı zamanda ülkenin regülasyon kurumu olan SRS başkanı Oleksiy Kucher’in de Gurin’den daha fazla Bitcoin tuttuğu ve Aralık ayına kadar herhangi bir beyanda bulunmadığı belirtiliyor. Açıkçası bu durum trajikomik. Çünkü suçlanan kişi aslında ülkenin kripto para denetleyici kurumunun lideri. Kucher’in Aralık ayında yaptığı bildirim ise yöneticinin 77 Bitcoin’e sahip olduğunu gösteriyor. Otoriteler ise 6 Eylül tarihinde Kucher’in yanlış bildirimde bulunduğunu belirten resmi bir rapor yayınladı. Buradaki asıl problem ülkenin kendi yetkililerinin ülkelerinden vergi kaçırması.
''Bitcoin, belirli bir kişiye ait olduğunu doğrulayan bir genel adrese sahiptir. Kucher ise açık bir kripto adresi sağlayamamıştır.''
Kucher'in durumu oldukça ilginç ve endişe verici bir durum. Çünkü denetleyici kurumun başında bulunan kişi bunu yapıyorsa soruşturma büyüdükçe çok daha fazla kişinin vergi kaçırdığını görebiliriz.
Eğer ileride Türkiye'de de Bitcoin hakkında yasalar ve denetlemeler gerçekleşirse sizce nelerle karşılaşabiliriz?