Metin Uca o programda, 'Tek bir derdim vardı, soru işaretlerini çoğaltmak. Çünkü ben yanıt aramak zorunda değilim, yanıtlar için yardımcı olabiliriz, hepimiz. Zaten bence medyanın görevi o. Ama şu anda neyin haber olduğundan çok neden orada haber olduğuna bakılır hale geldi. Ben bir taraf mıyım? Evet bir tarafım, kimin tarafıyım? Sadece ve sadece bunlara maruz kalanların tarafıyım. Bu konuda soru soramayan ve sesi çıkmayan herkesin tarafıyım. Ben bütün iktidarlar ile çeliştim. Bu da son derece normal. Kafasına bomba atılana kadar farkına varmayan Berlinli gibi olmamak gerekiyor. Ben de kimsenin Berlinli olmaması için, üstüme vazife olsa da olmasa da kendi bildiklerimi anlatıyorum. Çünkü ben bunları öğrenmek için çok çaba sarf ettim. Paylaşmanın da bir sakıncası yok. Temel sorun şu; Ben de anlatayım, başkası da anlatsın, biz ille de doğruyu söylüyoruz diye değil ama insanlar evet bu da bu da varmış desin. Benim söylediklerim doğrudur demiyorum, ama benim söylediklerimin de sende soru işareti olarak kalmasını istiyorum. Başkası da söylesin ama ben de söyleyeyim diyorum. Hep bunun peşinde oldum. Bunun için de hakikaten okumak, öğrenmek lazım. Yani biraz okursan, biraz bilime inanırsan, tarihe de nesnel bakarsan hayat çok farklı olur' diyor.
Ben Metin Bey’in çok iyi bir insan olduğuna inandım hep. İçimizdeki iyiliğin yüze vurduğunu düşünenlerdenim. Onun da öyleydi. Ölümüne çok üzüldüm, bilgili, görgülü, kibar bir beyfendi erkenden gitti. Passaparola’yı da unutamam. Burada da yine dosdoğru konuşmuş. 😔