“Hiçbir şey, amacı olan bir dehadan daha yaratıcı... daha yıkıcı değildir.”
-Dan Brown, Cehennem
YARATICI OLMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR, madde madde sıralayalım:
“Hiçbir şey, amacı olan bir dehadan daha yaratıcı... daha yıkıcı değildir.”
-Dan Brown, Cehennem
YARATICI OLMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR, madde madde sıralayalım:
Rodin bu heykele hayat verirken onu “Cehennemin Kapısı Önünde” eserinin bir parçası olarak yapmış. Tariflediği kişi ise İlahi Komedya’nın yazarı şair Dante’den başkası değil. Bu yüzden de eserin ilk adı “Şair”miş. Orta Bronz Çağdan kalma, 3800 yıllık bir sürahinin parçası. Üstelik bu eserin adı da şair. Çünkü şairler düşünce satan adamlardır!
Dünyada 160 ülkede üniversite, müze ve galerilerdedir. Bir tek bizde akıl hastenesindedir. “Başımıza icat çıkarma” bu anlayışın devamıdır!
Ama olsun...
İdrak, insanın tüm hücreleriyle anlamasıdır. Kavramasıdır. Erişme, kavuşma, ulaşmadır. En çok okumak, muhakeme etmek, muhalif olmak, yeni insanlarla tanışma, yeni yerler görme, farklı kültürlerle derinlemesine tanışma, inovatif düşüncenin önünü oldukça hızlı açan deneyimlerdir.
Beyindeki bağlantıların çeşitliliği arttıkça, daha önce kurulmamış zihinsel bağlantıların da kurulması kolaylaşır. Bu da genellikle birdenbire, düşüneni dahi şaşırtan bağlantı ve yeniliklerin zihinde doğmasını kolaylaştırır. Bu yaratıcılık demektir.
Beynimizde 80-100 milyar arası nöron var. Bunlardan 15 milyarı öğrenme, yaratıcılık, duygulanım gibi süreçlerle ilgileniyor. Ne öğreniyorsanız, enstrüman çalmak, spor, satranç ya da matemamatik...
Bu konuda uzman hücreler ilgili konuda öğrenme devam ettiği sürece beyinde bir kod çözülüyor. Hücreler uzmanlaşıyor. Kabaca o alandaki öğrenmeye, yaratıcılığa, mükemmelliğe yelken açılıyor.
Mesela ben... İlk kitabımı 2008’de yazmaya başladım, 2,5 yıl sürdü. Bugün daha iyisini 3 ayda yazabiliyorum. Ayda 5 önemli dergiye yazı çıkartıyorum. HBR, BBW. Senaryolar çalışıyorum, özel projeler üretip, zaman zaman reklamlar yazıyorum. Beynimde yazmaya ilişkin bir kod çözüldü. Yeteri kadar km yapmak ve güçlü bir duygusal istek, iştiyak hissetmek çok önemli.
Gerçi ben Tokatlıyım yaratıcı olmaktan başka şansım yoktu!
Sol beyin ve sağ beyni unutun büyük ezber.
Bugün çalışmalar onun önemsizliğini ispatlamak için yapılıyor. Beynin öğrenmede iki modu var:
Dağınık olduğu mod ve odaklandığı mod.
Dağınık mod, beynin büyük resmi gördüğü, konuyu genel olarak gördüğü, beyindeki diğer noktaları da aynı konu üzerine birleştirdiği mod.
Odaklandığımız mod; belli, belirli bir konuyu öğrenmek üzere masaya oturduğumuz ve o konuya konsantre olduğumuz mod. İnsan beyni, 20–25 dakika durmadan üzerine düşündüğü konuları beyninin ön lobuna yerleştiriyor. Bunları fokus mod, yani odaklandığı modda yapıyor. Salvador Dali ve Edison taktiğini önereceğim size.
Tüm bunları düşünerek izole bir odada bir koltuğuma kaykılarak oturur, elime uğurlu anahtarlığımı alır ve bunları düşünürdüm. Kafamda yapmayı düşündüğü projeyle birlikte dağınık moda geçmeye hazır hale gelirmiş. Kendimden hafifçe geçip, tam uykuya dalma moduna geçecekken elimdeki anahtarlık yere düşünce birden uyanırdım ve fikirler dökülmeye başlardı.
Anahtarın düştüğü an “Aha anı”, sıçrama noktasıdır. Bu an benim yaratıcılığımı, üretkenliğimi tetikler. Yapyığım şey basit: Dağınık modda edindiğim fikri odaklandığı modda hayata geçiriyordum Fikir eşsiz mutlaka uygulayın.
“Yapılan son araştırmalar, insan beyninin ve davranış kalıplarının sabit olmadığını gösteriyor. Takım olma, motivasyon, birlikte yapma gibi pratikler, hipokampus ve beyincikte yeni hücreler oluşturuyor ve bunlar sinyal ağlarını değiştirerek öğrenmeyi güçlendiriyor.”