Uğur Batı Yazio: Oyun Teorisinde İnsan

“Ya asıl olarak çiçek, arıyı polenini çiçekten çiçeğe taşıması için zekice kullanmaktaysa?”

-Michael Pollan, Arzunun Botaniği

II. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA TÜRKİYE'DEKİ kahvelerde cephelerin durumunu tartışıp strateji ve taktik üretenlerle 'Bitli Çörçil' (Churchill) diye alay edilirdi desek!

Devam edelim...

A Beautiful Mind filminden hatırlarsınız, Prof. John Nash’in dört arkadaşı aynı sarışın kızı çekici bulmaya başlar.

Dört erkek de aynı kıza asılırsa, kuvvetle ihtimal kız şımaracaktır. İnsan doğası işte! Bu hiçbirinin o kızla çıkamaması sonucunu doğuracaktır. Oysaki, mesela erkekler sarışın kızın etrafındaki esmer kızlarla ilgilenseler, hiçbir kız ikinci seçenek olmaktan hoşnut kalmayacağından sarışın kızın duruma bakışı farklı olacaktır. Grubun amacı da her birinin kendilerine bir kız bulmak olduğuna göre ve her biri sırf kendini düşünerek sarışın kıza kur yaparak bir sonuç alamayacaklarına göre, her birinin birinci seçenek olarak birer esmer kıza kur yapmaları çok mantıklı olacaktır. Böylece her birinin bireysel hedefine ulaşması kolaylaşacak ve gruptaki başarı oranını yükselecektir.

Sonuç şudur: Bireysel hedef için hareket ederken diğer insanların varlığı da hesaba katılıp işbirlikçi davranıldığı zaman başarı oranı yükselmektedir.

Yukarıda basit bir oyun teorisi yaklaşımını dile getirdik. Beynimiz sürekli olarak “bizden izinsiz” olarak stratejiler geliştiren mucizevi bir kutudur.

Oyun teorisi de beynin strateji geliştirme yeteneği üzerine gelişen, temeli matematik olmasına rağmen hayatın her alanında uygulamasına rastladığımız önemli bir teoridir. Kritiktir. Özellikle iktisatta, politikada ve biyolojide kullanımı yaygındır. Karşılıklı bağımlılığın mevcut olduğu stratejik durumlarda insanların nasıl davrandıkları incelenerek, nasıl hareket etmelerinin daha iyi olacağının ortaya konulması için yapılan sistematik bir çalışma, karşımıza stratejik etkileşime dair bir teori çıkarır. İşte oyun teorisi, karşılıklı bağımlılık içeren stratejik durumların, bu durumların formel (matematiksel ve mantıksal açıdan tutarlı) modelleri olan oyunlar aracılığıyla analizidir. Oyun teorisi, fırsat çatışması, işbirliği, iletişim analizlerini içerir.

Oyun teorisinin ekonomi, politika, hukuk, biyoloji ve bilgisayar bilimi gibi değişik alanlarda karşılığı vardır. Oyun teorisi, matematiğin bir dalı olarak ortaya çıkmıştır ve hala oldukça matematikseldir. Oyun teorisi belki de siyasetin tümden değişmesine olanak tanıyacak kadar etkilidir mesela.

Teori, aslında sosyal yaşamın matematiksel bir sınıflandırmasını yapar. Bireylerin diğerinin tutumunu etkileyeceği bir durumda, insanların neye eğilimli olduğunu ve diğerlerinin ne yapacağını öngörmeye çabalar.

Oyun teorisini en iyi dile getiren kurgulardan biri “Mahkûm açmazı” oyunudur.

Ortak bir suçtan yakalanan Murat ve Serkan tutuklanır ve farklı odalarda sorguya alınır. İki adamın 4 seçeneği vardır:

1. İtiraf etmek

2. Ötekini suçlamak

3. Sessiz kalmak.

4. Reddetmek

Duruma bakıldığında tutuklular açısından en iyi seçim itiraf etmektir. Murat’ın itirafını kesin görürsek, Serkan’ın yapabileceği en iyi seçimdir bu. İtiraf ederse 10, etmezse 20 yıl yatacaklardır. Yani Murat da itiraf ederse, hiç olmazsa çok ağır bir ceza almaktan kurtulacaktır. Diğeri sessiz kalırsa yegâne tanık olarak cezadan da sıyrılabilecektir. Bu noktada itiraf 'baskın strateji'dir. Oysaki birlikte olsalar ya da işbirliği yapabilseler, her iki tutuklu için en doğru strateji sessiz kalmaktır. Ancak ne olursa olsun akılcı oyuncular farklı hücrelerde birbirlerinin nasıl davranacaklarını öngörürken ulaştıkları sonuç olan (yani ikisinin de itiraf etme uygunluğu) oyunun Nash dengesidir. Çünkü ne Murat ne de Serkan rakibin itiraf stratejisi karşısında kendi itiraf stratejilerini değiştirmek istemezler. Oysa her ikisi de, 20’şer yıl yerine 10’ar yıl hapis yatmayı tercih ederler.

Akılcı bir oyuncu domine edilen bir stratejiyi kesinlikle oynamayacaktır. Her iki oyuncunun da dominant stratejisi itiraf etmektir. Ancak bu durumda itiraf stratejisi, ret seçimini domine eder. Akılcı Murat ile Serkan, ret stratejisini hiç düşünmeyecektir. Çünkü oyun her zaman dengededir. Soğuk savaş dönemlerini düşünün. Sovyetler Birliği ile ABD’nin yaşadığı durum tam bir 'Tutuklunun açmazı' örneğidir. İki devlet, işbirliği yapsalar ve silahlanma yarışını bıraksalar kendileri için daha doğru olacaktır. Fakat her ikisi için de baskın strateji, silahlanma yarışına devam etmektir, nitekim onlar da öyle yapmıştır.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı