Tamam, kabul ediyoruz, bu laflar kulak tırmalasa da dünyanın tüm insanları âşık olur. Aşk için ağlarlar, gülerler, heyecanlanırlar, şarkı söylerler, dans ederler, resim çizerler, şiir yazarlar. Aşk için yas tutarlar, aşk için ölürler, bazense öldürürler. Aşk, insanlık tarihin mitidir. Günümüzün ise efsanesi!
Antropologlar bugüne kadar tam 170 toplumda romantik aşkın kanıtlarını buldular. Bizim için ise önemli olan şuydu: Aşkı görmedikleri hiçbir toplum olmadı.
Örgütlü toplumlar seçme, seçilme odağında davranır. Aşk da bu seçilimlerin en doğallarındandır. Aşk seçimi, iş seçimi, seks seçimi…
Türlerin yeryüzündeki devamı basit bir seçilim davranışına dayanır. Tür hep devam etmek zorundadır. Evrimsel biyolojiye göre “varlık bilimi” bu şekilde şekillenir ve her davranış kalıbı (pattern), tutum ve eylemimizin sürükleyicilerinden biri bu vakadır.
Hikâye çok basittir. Erkek üreme dürtüsünün etkisindedir. Vakti geldiğinde (tüm vakitler onun) erkek seçilmeye hazırdır ve etrafa devasa miktarda “elektrik” yayar (Evlilik programlarındaki elektrik almadım lafının gerçek bir önemi vardır bu durumda). Erkek kendini “eş seçim piyasası” (Buna şimdilik dünya diyebiliriz)na sunmuştur. Bu basit bir pazar mantığıdır.
“Alan memnun, veren memnun”sa ardından eşleşilir, sevişilir, haz alınır ve tür devam eder. Türün devamı her şeydir. Bunun için kendisini parça parça dişisine yem eden Afrika Kırmızı Örümceği, en son parçası yendiğinde orgazm olarak canını verir. Dürtüsel olarak feda mekanizması çalışmıştır, ödülü de “son bir kez sevişelim, öyle gidelim tatlım” durumu olmuştur. Oyun oynanmıştır. Olan olmuştur. Biten bitmiştir. Başlayan ise başlamıştır. Her son, yeni bir başlangıçtır vakası gerçekleşmiştir!
İnsanlar beyinbilim perspektifinden de bakıldığında ödül ceza sistemleriyle doğarlar, buna örüntüler deriz ve cinsellik ve ondan haz almak, ödül ceza sisteminin bir parçasıdır. Eğer cinsellik bir ödül olmasaydı, durum pek vahim olurdu. Ne olurdu? Neslimizin sonu gelirdi. Şöyle bir şeyi düşünsenize: “Bundan sonra her cuma saat 17.00’de sevişeceğiz, hazır ol.” Bam Bam: Nesil sona erdi! Kim böyle planlı bir sevişmeyi ister ki? Görev gibi. Haz yok. Bir şeyi görev olarak yaparsanız, sonunu getirirsiniz. Bu net. Böyle olmamasının sebebi ise doğanın kanunudur.
Kodlama, neslin devamı için araç olan birleşmenin haz alıcı bir şey olmasına dayanır.
Haz ise cinsellikten gelir.
9cm penisim vardır ve partnerimi seks edebiyatı yaparak ikna etmeye çalışıyorumdur