Bu anlamda; alışkanlıklar, değişimi ve dönüşümü gereksiz kılmakta, zorlaştırmakta ve uzak tutmaktadır. Ekonomi için de durum böyledir. İyi olma arayışındaki bir ekonomi, uyum ve bütünlük arayışındadır.
Eski ve yeni, iyi ve kötü, statüko ve dinamizm, reform ve işlevini yitirmiş yaklaşımlar, modeller, alışkanlıklar bir arada olamaz. Bu bir enerjdir. Ekonomik gelişimde; dönüşüm, değişim, denge, birlik ve tutarlılık gibi olgular önemli kavramsallıklardır. Burada Gestalt’ın teorisini de akılda tutmayı öneriyoruz: “İyi olan her şey ancak bütünlük içinde olur”. Ne kadar da paralel görüşler değil mi?
Yazarımız, neticesinde Diderot Ansiklopedi’de rutinin faydalarını ele almıştır. Bu endüstriyel düzenin sırrının onun dakik rutininde saklı olduğunu ve her şeyin belirlenmiş bir yerinin olduğunu ve herkesin görevinin bildiği bir fabrika olduğunu söyler. İnsan rutini ele alarak kontrolü ele geçirip dinginleşeceği de Diderot’un ana yaklaşımlarındandır. Bunun yanında, ekonomide iyi ve maalesef kötü olanın da, her daim bir domino etkisi yarattığını tartışmalıyız.
Bir sonraki adıma kadardır her şey. Lüks bir restoranda bile ana yemeğe geçmeden başlangıç ve aperatifleri geçmelisiniz. Bu ortalama bir insanın tüketim ezberidir. Başlangıç ürünleri vardır, ana ürün vardır, tamamlayıcı ürünler vardır. Burada da hiç gelmeyen “gelecek” devreye girer. İşte bu gelecek de, sonu iyiye varma ütopyamızın kendisidir. Hep daha iyisi vardır.
Sonuç mu?
Türkiye üzerinden anlatalım. Bunu hepimiz biliyoruz ki, Türkiye iyi olan her şeye layıktır ve iyiye ulaşma kapasitesine sahiptir. Türkiye’nin dinamizmi her sorunun üstesinden gelecek güçtedir. Bu ülkenin tarihi, dünya ulusları arasında en ihtişamlı olanlarındandır ve zorlukların üstesinden gelmeyi defalarca başarmıştır. Yeter ki, ilk önce olanın farkında olalım, biz de pozisyonumuzu alalım ve her şeye rasyonalite süzgecinden bakalım. Diderot etkisi, bizden, piyasalardan, siyasetten ve her nevi sosyal paydaştan reformist bir yaklaşım, inisiyatif, iradeli bir duruş, güven odağında bir politika ve öngörülebilirlik bekliyor. Bunu sağlamanın tam sırası diye düşünüyorum.