Onedio Logo

Uğur Batı Küratörlüğünde Eşsiz Bir Akın Ekici Sergisi

Kapak Görseli

Türkiye’de Zaman Kocaeli’de Başlar!

Uluslararası ortak saat kullanımı amacıyla ortak bir başlangıç belirlenerek (Greenwich) oluşturulmuş. Bunun içindeki on beş boylam, güneş önünden bir saatte geçişi esas alınarak on beş boylam aralıkla çizilen saat dilimleridir. Bir ülke on beş boylam aralıklarından hangisi içerisinde yer alıyorsa o boylamın saatini ulusal saati olarak kullanır. Türkiye'de 2016 yılına kadar kışın ikinci saat dilimi olan (GMT+2) İzmit'ten geçen 30° Doğu meridyeni saatlerini ayarlanırken yazın ise gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla Iğdır'dan geçen 45°D boylamına (üçüncü saat dilimi) saatlerini ayarlanmaktaydı. Türkiye'de saatler kış döneminde başlangıç meridyeninden 2 saat, yazın 3 saat ilerdeydi. Yaz saatinde Iğdır'da, kış saatindeyse İzmit'te güneşin doğuş ve batış saatleri coğrafya sorularında sabit olarak hesaplanır. Ancak 2016 yılında kış saati uygulamasının kaldırılmasıyla tüm yıl için üçüncü saat dilimi olan GMT+3 (Iğdır) Türkiye'nin ulusal saatidir. Bir ülke içinde meridyenlerden herhangi birinin yerel saatinin ülke sınırları içinde kullanılmasına ulusal saat (ortak) saat denir. (Kaynakça)

30° Doğu Meridyeni, Kocaeli’den ve diğer bazı illerden geçer ve uzun yıllar için Türkiye için zamanın başlangıcı oldu. Onun antimeridyeni olan 150° Batı Meridyeniyle birlikte tam bir meridyen dairesi oluşturur; zamanı kusursuz bir döngüye dönüştürürdü. Tarafımızca zamanın fraktal yapısı olarak kabul edilen bu merdiyen üzerine oluşturduğumuz felsefede zamanın kendisini tekrar eden bir döngü, bir sarmal olduğunu kabullendik. Her sabah, her gece... devam eder. 

Nihayetinde her şey Kocaeli’nde başladı uzun yıllar içinde ve tekrardan Kocaeli’de bitti. Kendisini tekrar eden bir nevi zaman döngüsünü işaret eder bu. Bir sarmaldır bu. Türkiye, Kocaeli'e her gün bir kere uğradı! Her sabah her şey Kocaeli'de başladı! Kocaeli’de bitti.

Türkiye, her gün bir kez Kocaeli’ye uğrardı!

Her sabah, her şey Kocaeli’nde başlar, Kocaeli’nde biterdi.

Kocaeli: Hayatın başladığı yerdi.

Gelmişin, geçmişin ve gelecek olanın…

Sanatla Zamanı Dokuyan Bir Şehir: 30° Doğu Meridyeni’nde Kocaeli’nin Mekândan Hikâyeye, Endüstriden Doğaya, Hafızadan Geleceğe Uzanan Sonsuz Yolculuğu

Sanatla Zamanı Dokuyan Bir Şehir: 30° Doğu Meridyeni’nde Kocaeli’nin Mekândan Hikâyeye, Endüstriden Doğaya, Hafızadan Geleceğe Uzanan Sonsuz Yolculuğu Görseli

'Kocaeli’de yalnızca yollar birbirine çıkmaz; zamanlar da birbirine karışır.'

Bazı şehirler yalnızca yaşanmaz; bazı şehirler okunur, dinlenir, hatta koklanır.

Kocaeli işte böyle bir şehir.

Gözle görünenin, haritalarda çizilenin ötesinde bir derinlik taşır.

Kocaeli'nin sokakları yalnızca taştan yapılmamıştır; zamanın çimentosu, tarihin harcı, doğanın boyasıyla yoğrulmuştur.

İşte 30° Doğu Meridyeni, bu şehrin damarlarında akan görünmez bir kandır.

Türkiye'nin saatlerinin, ritminin, hayatlarının başladığı yerdir burası.

Bir sabah, Kocaeli Körfezi'ne bakan bir tepede durduğunuzu hayal edin.

Sis, mavi bir tül gibi körfezin üzerinden ağır ağır yükselir.

Uzaklardan fabrika düdükleri duyulur; bu sesler yalnızca işçileri değil, zamanı da uyandırır.

İşte o an, fark edersiniz:

Kocaeli, sadece bir şehir değil.

Bir başlangıçtır.

Bir ritimdir.

Bir döngüdür.

Her sabah, Türkiye’nin zamanı Kocaeli’de uyanır ve her gece, yıldızlar bu şehrin üstünde dönerken zaman yeniden doğar.

'Her sabah, hayat bir kez daha Kocaeli’de yazılır; her gece, yıldızlar yine orada hikâyeye dökülür.'

Akın Ekici Fraktalları

İlham verici ressam Akın Ekici için de zaman ve geometri esastır. Onun resminin nüvesini, iç içe döngülerdeki zaman ve mekân oluşturur. Ekici, resimlerinde adeta bir geometri sistemine dönüşür. Eserlerine dikkatle baktığımızda, büyük şekli oluşturan ve orantılı olarak küçülerek yine büyük şekle benzeyen küçük formların, kendini tekrar ederek sonsuzluğa uzandığını görürüz. Bu, kusursuz bir resim sistemi anlamına gelir. Bence, bir Akın Ekici resmini 'özgün' ve 'estetik' kılan da tam olarak budur. Fraktal kavramını ortaya atan Benoit Mandelbrot'a, fraktalın ne olduğu sorulduğunda, ağaç örneğini verir; ağacın dallarının ağacın kendisine benzediğini ve dallandıkça kendine benzeyen küçük ağaççıklara dönüştüğünü anlatır. Akın Ekici’nin figürlerinin her birinde de bu temsili görürüz. Akın Ekici fraktallarının doğadan esinlenerek ortaya çıktığı düşünülebilir. Kültürden esinlenerek ortaya çıktığı söylenebilir. Bedenden, duygulardan kaynaklandığı iddia edilebilir. Hatta en çok, insan ruhundan ilham aldığı söylenebilir. Akın Ekici fraktalları, Kocaeli kentini resmederken soyut bir derinlik ortaya çıkacaktır.

30° Doğu Meridyeni ve Kocaeli: Hayatın Başladığı Yer

30° Doğu Meridyeni, Türkiye için zamanın başlangıcıdır.

Ama bu çizgi, sadece saatlerimizi değil, ruhlarımızı da düzenler.

O görünmeyen meridyen, Kocaeli'nin bağrında bir hayat kaynağı gibi akar.

1926’da Meclis’te alınan bir kararla, Türkiye kendi zamanını belirlemeye karar verdiğinde; başlangıç noktası olarak Kocaeli seçildi.

Sadece teknik bir tercih değildi bu.

Kocaeli, doğasıyla, sanayisiyle, kültürüyle, insanıyla zaten bir başlangıç şehriydi.

Burada deniz, sadece su değildir; bir hafıza taşıyıcısıdır.

Burada dağlar sadece yükselmez; geçmişi sessizce fısıldar.

Burada rüzgârlar yalnızca esmez; eski bir hikâyeyi yeniden anlatır.

Kocaeli, Zamanın Şehridir: Sanayinin. Dinamizmin. Kültürün. Doğanın. Gelmişin, Geçmişin ve Gelecek Olanın Aynı Zamanda…

Sanatın Zamanla Buluştuğu Koleksiyon: 'Bir Zaman Fraktalı'

İşte bu yüzden, Kocaeli’nin zamanla kurduğu bu kutsal ilişkiyi anlatmanın yolu yalnızca tarih kitapları değil; sanat oldu.

'30° Doğu Meridyeni Kocaeli: Bir Zaman Fraktalı' sergisi, bu görünmeyen hikâyeyi görünür kılmak için yaratıldı.

Yağlıboya resimlerden batik çalışmalara, seramik heykellerden tekstil tasarımlarına kadar geniş bir yelpazede eserler...

Her biri zamanın bir katmanını temsil ediyor.

  • Körfez'in sabah sisi bir tabloya işlenmiş,

  • Keltepe'nin kırılgan çiğdemi bir tekstil desenine dönüşmüş,

  • İzmit Saat Kulesi’nin gölgesi bir seramikte donmuş,

  • Körfezde uçan flamingolar, bir ipek baskının dalgaları arasında sonsuzluk bulmuş.

Sanat, burada yalnızca bir ifade biçimi değil; zamanın kaydıdır.

Her eser bir zamansal anı, her fırça darbesi bir geçmiş soluğudur.

İç İçe Geçmiş Katmanlar: Sanayi, Doğa, Kültür

Kocaeli’nin büyüsü, tek bir kimlikten oluşmamasıdır.

Sanayi şehri, evet.

Ama aynı zamanda doğanın, kültürün, tarihin harmanlandığı bir sahnedir.

Sanayi tesislerinin bacalarından yükselen dumanlar ile baharda açan çiğdemler arasında garip bir uyum vardır bu şehirde.

Demir raylar boyunca koşan trenler ile hafif rüzgârda salınan zeytin ağaçlarının dalları aynı ritmi taşır.

Sanat koleksiyonunda bu uyum büyük bir zarafetle resmedilmiş:

  • Bir tekstil tasarımında fabrikaların dinamiği ile doğanın kırılganlığı iç içe geçmiş,

  • Bir seramik heykelde sanayinin ağırlığı ile baharın hafifliği birbirine sarılmış.

Her eserde, bu şehrin insanı vardır.

Bu şehirde yaşamanın zorluğu da, güzelliği de, umudu da.

Akın Ekici'nin Sanatı: Fraktal Bir Hafıza İnşası

Bütün bu anlatının merkezinde Akın Ekici’nin benzersiz sanatı duruyor.

Onun resimleri, yalnızca bir görüntüyü değil; bir his, bir hafıza katmanı, bir zaman kırıntısını taşır.

Fraktal yapılarla örülü tablolarında, büyük formlar küçük formu tekrar ederken, insanın iç dünyasındaki tekrarları da temsil eder:

Sevdiğimiz yüzlerin aniden zihnimize doluşu, eski bir şarkının hatırlattığı kayıp anlar, çocukluğumuzun bir sabah kokusu...

Zaman, onun resminde sabit bir şey değildir.

Kıvrılır, döner, küçülür, büyür, tekrar başa döner.

Tıpkı hayatın kendisi gibi.

Bir Hafıza Atlası Olarak Kocaeli

Bütün bu eserler, bütün bu anlatılar birleşince, Kocaeli yalnızca bir şehir olmaktan çıkar.

Bir hafıza atlasına dönüşür.

Bu atlasın sayfalarında:

  • Sanayi şehri İzmit’in çarklarının sesini,

  • Körfez'in dalgalarına karışan eski şarkıları,

  • Keltepe'nin yüce yalnızlığını,

  • 1923’ün bayraklarının gururla dalgalandığı günleri bulursunuz.

Nihayetinde bütün bu katmanların arasından, her sabah yeniden doğan zamanı.

Kocaeli’de Başlayan Sonsuz Hikâye

Bir şehri anlamak, onun geçmişini bilmekle değil; onun zamanına dokunabilmekle mümkündür.

Kocaeli, zamanın doğduğu, mekânın hikâyeye dönüştüğü bir şehir.

Her sabah, hayat bir kez daha burada yazılır.

Her adım, geçmişten geleceğe bir köprü olur.

30° Doğu Meridyeni, bu köprünün görünmeyen taşıyıcısıdır.

Tıpkı Akın Ekici’nin fırçasındaki fraktallar gibi,

Tıpkı sanatla örülmüş bu büyük hafıza atlası gibi…

Her sabah yeniden…

Her zaman yeniden…

Kocaeli’de.

Instagram

X

LinkedIn

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Yoğun Bakımda Tedavi Görüyordu: Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Yaşamını Yitirdi
Yoğun Bakımda Tedavi Görüyordu: Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Yaşamını Yitirdi
Ferdi Zeyrek İçin Bir Veda Mesajı da Hasan Şaş'tan Geldi
Ferdi Zeyrek İçin Bir Veda Mesajı da Hasan Şaş'tan Geldi
Tartışmalara Neden Olan Radar Cezaları Hakkında Flaş İddia: Trafik Cezaları İptal Edilebilir!
Tartışmalara Neden Olan Radar Cezaları Hakkında Flaş İddia: Trafik Cezaları İptal Edilebilir!