Zaha Hadid Architects’in yöneticilerinden Patrik Schumacher’in Dezeen'le gerçekleştirdiği söyleşide yaptığı açıklamalara göre Liberland Metaverse, Liberland'ın özgürlükçü bir mikro ulus olarak gelişimine öncülük etmeyi amaçlasa da kendi başına bağımsız bir sanal gerçeklik dünyası olarak işlev görecek. Ana hedef, gelişen web 3.0 dünyasında ağ oluşturma ve iş birliği için kolayca erişilecek bir platform, kripto geliştiriciler için zengin bir metaverse alanı, genel olarak ise dağıtı finans, kripto varlık ekosistemi ve sanal kuluçka merkezi haline gelmek.
İnsanlar, Liberland’e girdikten sonra, ilk olarak belediye binasını görüyorlar. Daha sonra plazalar ve devasa sergi merkezi de dahil olmak üzere Zaha Hadid Architects tarafından tasarlanan binaları ziyaret edip normal hayatta yaptıkları her şeyi yapabiliyorlar. Daha doğrusu yapabilecekler çünkü proje henüz geliştirilme aşamasında.
Metaverse’de gerçek hayatta yapılamayan pek çok şeyin yapılabileceğini bilmelerine rağmen en azından metaverse gelişiminin ilk aşamalarında kasıtlı olarak normal hayata benzer tasarımlarla ilerlemeyi tercih ettiklerini belirten ZHA yetkilileri insanların oryantasyon, yön bulma ve sosyal atmosfer alışkanlıklarını, doğuştan gelen ve öğrenilmiş sezgisel bilişsel kapasitelerini birden bire zorlamamak aksine onları kullanarak metaverse’e adaptasyonlarını kolaylaştırmak istediklerini açıklıyorlar.
Schumacher, “İnternetin geleceğinin metaverse olduğuna inanıyor ancak fiziksel alanların her zaman sanal dünya ile birlikte var olacağını ve bu iki dünyanın birlikte güçlenmeye devam edeceğini öngörüyoruz. Kuşkusuz fiziksel bedenlerimiz olduğu sürece fiziksel ortamlara da ihtiyacımız olacak ancak artık sanal ortamlar da fiziksel ortamlar kadar gerçek ve bundan sonra sosyal gerçeklik bu iki dünyada bütünleşik biçimde devam edecek' diyerek son noktayı koyuyor.
Heyecan verici bir proje. Zaha Hadid yaşasaydı kim bilir proje daha nerelere uçardı ancak anlaşılan ekibi de onun yarattığı muhteşem tasarım dünyasını hakkını vererek sürdürüyor. Helal olsun.