1- Çin, en geç on yıl içinde, 40 yıl boyunca “ekonomik gelişimini neredeyse kesintisiz sürdürme başarısı gösteren tek ülke. İşte tam da bu yüzden dünyanın en güçlü, en büyük ekonomisi haline gelecek. Bu noktada dikkatimizi çekmesi gereken şey; dünyada ilk kez “gelişmiş” değil, “gelişmekte olan” bir ülkenin “dünyanın en büyük ekonomisi” olma gücünü eline geçirecek olması.
Burada da Çin’in 70 yılını özetleyen müthiş bir diagram var.
2- Modern dünya tarihinde ilk kez dünyanın dominant ülkesi; Batılı medeniyetler dışında ve çok farklı kültürel, sosyolojik, ekonomik, politik köklere sahip bir ülkeden olacak. Bu, “ülkeler modernleştikçe Batılılaşırlar” illüzyonunu da çökertecek. Batılılar modernizasyonu rekabet, pazarlar ve teknoloji ile özdeşleştirirler. Oysa bu yanlıştır. Modernizasyon aynı zamanda tarih ve kültürle de eşit oranda şekillenir. Bu açıdan bakınca da Çin Batılılardan çok farklı büyüklüklere, değerlere, derin bir kültüre ve tarihe sahiptir.
Temel olarak bu iki faktörle şunu anlıyoruz ki Çin’i Batılı gözlükleriyle ve değerleriyle anlamak, çözmek mümkün olmayacak.
Çin konusunda dersimizi çalışırken aşağıda sıraladığım “Çin gerçeklerini” düşünmeye ve değerlendirmeye başlamak gerekiyor;
Çin, her şeyden önce demografik olarak dünyanın en kalabalık 1. coğrafik büyüklük olarak 4, ekonomik olarak dünyanın en büyük 2. ülkesi. Çin’i ifade eden rakamlar daima “devasa” karşılıklara sahip. Ekonomik ve teknolojik büyümesi, gelişmesi yıllardır hiç hız kesmeden yükselişte.
Nüfus, dünyanın en kalabalık ülkesi:
Çin 1.408 milyar, Hindistan 1.376 milyar, ABD 332 milyon, Endonezya 271 milyon
Ekonomik büyüklük (2021), dünyanın ekonomisi en güçlü 2. ülkesi:
Amerika Birleşik Devletleri 20.580,250$, Çin Halk Cumhuriyeti 13.368,073$, Japonya 4.971,767$, Almanya 3.951,340$
Yüzölçümü (karasal alan), dünyanın 3. en büyük ülkesi:
Rusya 16.377.742, Antarktika 14.000.000, Kanada 9.093.507, Çin 9.569.901 (Karasal Km2)