Genellikle beyaz yakalı işlerini, rutin hayatlarını bırakıp dünya seyahatine çıkan insanlar hakkında, 'onun/onların parası vardır, yoksa gezemezler...' minvalinde yorumlarla sıklıkla karşılaşıyoruz.
Yurt dışında düşük meblağlara seyahat deneyimleri olan biri olarak, bu görüşlerin bir ön kabul olduğu düşünüyorum. Alternatif yollarla uygun fiyatlara seyahat etmek mümkün. Tam bu durumla ilgili bir içerik tasarlıyordum ki, ayda sadece 140 Dolar (424 TL) ile gerçekleştirdiği seyahatlerini paylaşan Kutluhan Özdemir'in hikâyesi ile karşılaştım ve bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Arkadaş ne Kapitalist mantık varmış sizde millet yorumlara büyük şehre gitmiyceksen , yiyip içmiyceksen gezmenin ne anlamı var diyor. Siz onun 10 da hatta 100de 1 ine gittiniz mi gördünüz mü ? En son ne zaman bi maceraya atadınız kendinizi ? Bu mu sizin için yaşamak ot gibi 2000 lira maaşla 20 li yaşlarını 5000 lirayla 30 40 ları bitirmek evini arabanı almak mı? Yazıklığın dibindesiniz bari yapana laf atmayın. Dünya şuan yaşadığımız hayatta tek elimizde olan ve limitli birşey ki siz bırak Dünya'yı gezmeyi şehrinizi terketmeye korkan kokuşmuşlar bir de dalgasına kokusu buraya geldi falan yazıp eğleniyorlar. Ama ufuk kücük olduktan sonra Dünya büyükmüş ne yarar ! Peh !
Kadınlar bi' köşeye çekilip hayal kurmaya devam..
Gezmek keyif işidir. Kendine eziyet edip aç - açıkta felanca ülkenin fakiri olmak bana keyifli gelmiyor. Aç acına tüm dünyayı gezmektense birkaç ülkeyi insan gibi gezmeyi tercih ettim - ediyorum :). Her gittiğim ülkede mutlaka oranın mutfağını denerim, damak tadıma ters düşse bile. Gece hayatını da görmezsem eksik iş yapmış sayarım kendimi. Dönerken de pahalı olmasa da bir biblo olur magnet olur birkaç hatıra alıp dönmeyi isterim. Bugüne kadar 10 dan fazla ülke gezdim. Öyle servet de harcamadım. Ama amelelik de yapmadım :). Herkesin kendi tercihi ama bu özendim, tebrik ettim diyen arkadaşların 140$ ı mı yok da en azından bir aylığına bi tura çıkmıyorlar onu da bir düşünmek lazım.