Ucuza da Gezilebiliyor: Ayda Sadece 140 Dolarla Dünyayı Gezen Kutluhan Özdemir ile Tanışın!

Genellikle beyaz yakalı işlerini, rutin hayatlarını bırakıp dünya seyahatine çıkan insanlar hakkında, 'onun/onların parası vardır, yoksa gezemezler...' minvalinde yorumlarla sıklıkla karşılaşıyoruz. 

Yurt dışında düşük meblağlara seyahat deneyimleri olan biri olarak, bu görüşlerin bir ön kabul olduğu düşünüyorum. Alternatif yollarla uygun fiyatlara seyahat etmek mümkün. Tam bu durumla ilgili bir içerik tasarlıyordum ki, ayda sadece 140 Dolar (424 TL) ile gerçekleştirdiği seyahatlerini paylaşan Kutluhan Özdemir'in hikâyesi ile karşılaştım ve bunu sizlerle paylaşmak istedim.

Kutluhan Özdemir, birçoğumuz gibi büyük şehirde doğup, büyüdükten sonra üniversite eğitimi için İstanbul'a giden ve toplamda 8 yıl burada yaşayan biri.

Bu seyahate başlamadan önce Kutluhan da birçoğumuz gibi, belirli toplumsal normların peşinde hayatını sürdüren biriydi.

Ancak zaman için de bunun dışına çıkmak istediğini fark etti. 5-6 yıl önce tanıştığı ve evini açtığı gezginler sayesinde öğrendikleri bunun ilk adımı oldu. Kafasındaki düşünceler ise şöyleydi:  

'Gezmek ve sonrasında kendi evimi inşa edip doğal tarım yapmak filizlenen güçlü düşüncelerdi. Ben de bunları takip etmeye karar verdim. Sanırım şu anki beni en iyi özetleyecek düşünce budur.'

Kutluhan tam dokuz aydır G. Amerika'da. Brezilya, Paraguay, Bolivya, Uruguay, Arjantin gibi ülkeleri gezme/görme hatta yaşama şansı yakaladı.

Dokuz aydır Brezilya, Paraguay, Bolivya, Uruguay, Arjantin dolaylarında seyrini sürdürüyor. Net bir rotası yok. 

Ancak özellikle Bolivya’da bir süre yaşamak istiyor...

"Ayda sadece 140 Dolar ile seyahat ediyorum. Onu da kendim kazanıyorum." Peki Kutluhan'ın sırrı ne? Bunu nasıl başarıyor?

Kendi anlattıklarından yola çıkarak bunu şöyle açıklayabiliriz:

  • Harcamalarını olabildiğince düşük tutuyor.

  • Konaklamaya para vermiyor. 

  • Çeşitli işlerde çalışıyor. (Hatta sörf ve bisiklet kiralayıp ticaret bile yapıyor!) 

  • Yemeği kendisi karşılamak zorunda ise bol bol pirinç tüketiyor.

  • Ulaşımı otostop ile sağlıyor. 

  • Büyük şehirlere fazla uğramamaya çalışıyor. 

"Uruguay'da tüm gün 15 Dolar amele yevmiyesi ile taş taşımıştım mesela."

Elbette böyle düşük meblağlarla gezmek, özellikle de seyahat ederken de bir yandan çalışmak kolay değil. Kimi fedakârlıklar yapmayı gerekli kılıyor: 

'Zamanınız varsa para kazanabilirsiniz. Kazandığınız para ile keyif yapabilirsiniz ya da keyfiniz yerinde ise kendinize zaman ayırabilirsiniz ve para kazanabilirsiniz.

Çok düşük bir bütçe ile onu da kendim kazanarak seyahatime devam ediyorum. Para kazanırken önceliğim enerjimi ve zamanımı çok harcamadan, kendimi yormadan yapmak. Tabii bu her zaman mümkün olmuyor. 

Bu gibi durumlarda ise zamanımdan fedakârlık ederek çalışıyorum. En

olmadık zamanlar ve durumlarda ise sanırım tüm enerjimi ve zamanımı harcıyorum her ne kadar tercih etmesem de. Uruguay da tüm gün 15 dolar amele yevmiyesi ile taş taşımıştım mesela.'

Kutluhan hostellerde, tarım alanlarında yemek ve oda karşılığında çalışmış. Hatta sörf ve sörf giysileri kiralayıp ticaret yapmış!

Günde 4 saat karşılığı yemek ve ücretsiz konaklama karşılığında hostelde çalışmış. 

Bir bira firmasının bedava dağıttığı sörf tahtalarından 4 tane almış ve sörf yaparken kullanılan wet suit diye tabir edilen kıyafetten ikinci el 3 tane satın almış.  

Bunları hostele gelen turistlere kiralamaya başlamış. Bir yandan da sörf yapmayı öğrenmiş. Daha sonra aynı mantıkla ikinci el bisiklet alıp onu da kiralamış Kutluhan. Böylece hem keyif almış hem de rahatça yaşama fırsat yakalamış.

"Kendime dair en çok şaşırdığım şey ise aslında ne kadar az şey ile yaşayabildiğim ve tüm evimi bir sırt çantasına sığdırarak aylarca yaşayabildiğim oldu."

'Şu ana kadar attığım hiçbir adımdan ya da yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Tüm bunlar olmasaydı “ben” olmazdım.

Şehir hayatı yaşayıp günde sekiz saat bilgisayar başında, işte geçirdiğim zamanlarda, çevrem İnternet ve sosyal medya ile sarılı iken hayatımın ve düşüncelerimin bu denli kaliteli olabileceğini tahmin edemezdim sanırım. 

Kendime dair en çok şaşırdığım şey ise aslında ne kadar az şey ile yaşayabildiğim ve tüm evimi bir sırt çantasına sığdırarak aylarca yaşayabildiğim oldu.

Dünyada bu kadar iyi insanların olduğunu daha önce tahmin edemezdim. Bazen gerçekten o kadar çok şey vermek istiyorsunuz ki, bazı insanlara para veya materyaller anlamsız kalıyor, kendinizden bir şeyler vermek istiyorsunuz.'

Her türlü çaba ve önleme karşın yine de bazen işler yolunda gitmeyebiliyor doğal olarak. Böyle durumlar için ise çadırı ve uyku tulumu var.

Bir kez daha altını çizelim: Şu ana kadar hiç para vererek hostelde kalmamış. Bir keresinde ise bir ekşi sözlük kullanıcısı kendisinin hostel masraflarını karşılamış. 

Ayrıca bazı insanlar da Kutluhan'ın kendilerine gönderdikleri kartpostallar karşılığında yardımda bulunuyorlar.

"Dünya birçok şey için küçük olabilir ama anlamak, tanımak için çok büyük. Her bir yer köşesinde bir ömür harcayabileceğiniz bir yer."

Peki bu seyahatlerden sonra Dünya gözünde daha küçük bir yer hâline geldi mi? 

'Dünya birçok şey için küçük olabilir ama anlamak, tanımak için çok büyük. Her bir yer köşesinde bir ömür harcayabileceğiniz bir yer.'

Yaşadığımız her şey ve her anımız bizi biz yapan temellerdir. 'Önceki ben' yaptığı her şeyi bu şekilde yaptığı için 'şimdiki ben' burada. Herkes yaptığı seçimlerle kendisini ve kendi hayatını şekillendirir.'

"Ailemin hâlâ mutlu olduğunu söyleyemem, bir nevi kabul ettiler bu durumu, gezip dolaşıp evime dönüp iş bulmamı bekliyorlar sanırım."

Peki insanların bu radikal kararı için tepkileri nasıl oldu? Kimler nasıl tepki gösterdi?

'En çok ailemdi bu tarz tepkileri veren, gerçi yola çıkmadan önce aşı yaptırmaya gittiğim seyahat sağlık merkezi çalışanları bile bir bir aynı tepkiyi vermişti. Belki kendilerince haklılar da! En azından onların perspektifinden görünen dünyada kabul gören normlar farklı. Ailemin hâlâ mutlu olduğunu söyleyemem, bir nevi kabul ettiler bu durumu, gezip dolaşıp evime dönüp iş bulmamı bekliyorlar sanırım.

Şu an çok erken dönüş hakkında bir şey söylemek için, fakat diyebilirim ki bundan sonra kesinlikle güzel bir yerde, evimi tamamen kendi kendine yetecek, elektriğini kendi üreten, yağmur suyunu toplayan bir şekilde kendim yapacağım. Tabii ki doğal tarım ile kendi yemeğimi de üreteceğim. Bu Kolombiya’da da olabilir. Bolivya’da da, Türkiye’de de. Şu an bunun cevabını bilmiyorum, zaman gösterecek.'

Peki kendini en yakın hissettiği ülke hangisi?

'Sanırım her ülkede ayrı bir güzellik ve ayrı bir hissiyat var. Her gittiğim yerde kendimi oraya ait hissettiğim ya da bana evimdeymişim hissi veren bir çok şey oldu. Hatta kendimde bir parça bulduğum yerler dahi oldu diyebilirim.'

Ya insan seyahatlerde yanına ne almalı?

Kutluhan'a göre bu kişiye ve biraz da nasıl bir seyahate çıkacağınıza ya da nereye gideceğinize göre değişiyor. 

'Bu sanırım biraz size, biraz da nasıl bir seyahate çıkacağınıza ya da nereye gideceğinize göre değişir. Kesin bir cevap vermek çok anlamsız olur diye düşünüyorum fakat kendim için cevap verecek olursam; uzun yolda geçen günler için bir günlük yemeğinizi koyacak büyüklükte bir yemek kabı, otostop zamanları için kağıt kalem ve çakı diyebilirim.'

Büyük bir cesaretle yola çıkıp, son derece düşük meblağlarla dünyayı dolaşan ve buna başkalarının da başarabileceğini gösteren Kutluhan Özdemir'e ilham veren hikâyesi için çok teşekkür ediyoruz ve buradan selamlarımızı gönderiyoruz!

Siz de Kutluhan'ı dilerseniz, ekşi sözlük ve Facebook üzerinden takip edebilirsiniz. Kendisine yardımcı olmak ya da soru sormak için de kutluhanoz@gmail.com adresinden de ulaşabilirsiniz.

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
YORUMLAR
13.01.2016

Arkadaş ne Kapitalist mantık varmış sizde millet yorumlara büyük şehre gitmiyceksen , yiyip içmiyceksen gezmenin ne anlamı var diyor. Siz onun 10 da hatta 100de 1 ine gittiniz mi gördünüz mü ? En son ne zaman bi maceraya atadınız kendinizi ? Bu mu sizin için yaşamak ot gibi 2000 lira maaşla 20 li yaşlarını 5000 lirayla 30 40 ları bitirmek evini arabanı almak mı? Yazıklığın dibindesiniz bari yapana laf atmayın. Dünya şuan yaşadığımız hayatta tek elimizde olan ve limitli birşey ki siz bırak Dünya'yı gezmeyi şehrinizi terketmeye korkan kokuşmuşlar bir de dalgasına kokusu buraya geldi falan yazıp eğleniyorlar. Ama ufuk kücük olduktan sonra Dünya büyükmüş ne yarar ! Peh !

13.01.2016

Yav mk neyin kafasını yaşıyon sen.? Herkes bu eleman gibi başıboş ipi kopmuş uçurtma değil anladın? Sende belli ki ne iş var ne okul boş ağızdan konuşmuşsun. ''Yazıklığın dibi'' den kastın işini gücünü eline alıp kariyer sahibi olup rahat bir yaşam yaşamaksa evet biz oradayız. Sende bu eleman gibi dünyayı dolaş sonra asgari ücretle işe gir yada 140 dolarla Türkiyede yaşamaya çalış...

12.01.2016

Kadınlar bi' köşeye çekilip hayal kurmaya devam..

13.01.2016

Gezmek keyif işidir. Kendine eziyet edip aç - açıkta felanca ülkenin fakiri olmak bana keyifli gelmiyor. Aç acına tüm dünyayı gezmektense birkaç ülkeyi insan gibi gezmeyi tercih ettim - ediyorum :). Her gittiğim ülkede mutlaka oranın mutfağını denerim, damak tadıma ters düşse bile. Gece hayatını da görmezsem eksik iş yapmış sayarım kendimi. Dönerken de pahalı olmasa da bir biblo olur magnet olur birkaç hatıra alıp dönmeyi isterim. Bugüne kadar 10 dan fazla ülke gezdim. Öyle servet de harcamadım. Ama amelelik de yapmadım :). Herkesin kendi tercihi ama bu özendim, tebrik ettim diyen arkadaşların 140$ ı mı yok da en azından bir aylığına bi tura çıkmıyorlar onu da bir düşünmek lazım.

13.01.2016

Düşündüm ve arkadaşımızın yaptığı şeyin daha heyecanlı ve zevkli olduğuna karar verdim.Sizin yaptığınız şey kolay olanı,parası olan herkes yapabilir.Kusura bakmayın da bu sizi özel kılmıyor,yavan ve tekdüze.Onu anlayabileceğinizi sanmıyorum;çünkü siz paranızla o ise cesaretiyle yola çıkmış. Güvenli kutucuğunu terk etmiş. Yaptıklarınızın güzelliğini,güvenilirliğini ve doğruluğunu kendinize telkin ederek içsel dünyanızı avutuyor olabilirsiniz. Zannımca bu;ucuz ve ilintisiz bir sahneden öteye gitmiyor. Açık sözlülüğüm için üzgün değilim,arkadaşımızın yaşadığı hayatın yanında anlattığınız şeyler çok sönük,yapay ve sahte. Eh,anayasada ifade özgürlüğü var nihayetinde :)

TÜM YORUMLARI OKU (56)