Hem uçuş sırasında hem de kabin iç tasarımı ile ilgili merak edilenleri masaya yatırıyoruz!
Hem uçuş sırasında hem de kabin iç tasarımı ile ilgili merak edilenleri masaya yatırıyoruz!
Uçak kazalarını düşünecek olursak, emniyet kemerinin ölüm oranlarına büyük bir etkisi olmadığını görürüz. Uçaktaki emniyet kemeri daha çok türbülans ve acil iniş durumlarında yolcuların zarar görmemesi için kullanılmaktadır.
Uçakta, araç kemeri gibi omuzdan tutan bir güvenlik düzeneği olmamasının sebebi ise daha çok ortam altyapısından kaynaklıdır. Kemerin güvenli olarak bağlanacağı yer ya kabin duvarı ya da koltuğun kendisidir ki, bu da araç gövdesi gibi güvenli bir tutuş sağlamaz. Bu tür kemerlerin yapılması için uçağa uygulanacak modifikasyonlar, uçağın ağırlığını arttıracaktır.
Bunun tek bir sebebi var, uçakta daha çok alan açmak ve koltuk sığdırmak.
Genellikle iniş ve kalkışlarda, yakıt tasarrufu yapmak için havalandırma ya da ısıtma sistemi kapatılır. Fakat aslında bu sağlığınız için oldukça faydalı bir ortam yaratır.
Basınçlı kabinler daha sıcak olduğu zaman, hipoksi, yani dokuların oksijen alamaması gibi durumlar oluşması daha olasıdır. Ayrıca sürekli hareketsiz oturduğunuz için de üşürsünüz.
Birçok yiyecek donmuş halde kabine alınır ve orada çözünür, size o şekilde sunulur. Ayrıca havayolları binlerce kişiye aynı anda yiyecek sunmak zorundadır, bu yüzden bir yiyecek firması ile anlaşmadıkları sürece lezzetli menüler sunmaları oldukça zordur.
Ayrıca, uçak içindeki kuru hava ve farklı basınç koku alma duyumuzu, ayrıca tatlı ve tuzlu tat alma hislerimizi baskılar. Bu sebeple birçok yiyeceğin tadı size kötü gelecektir.
Su, soda ve alkollü içeceklerin yanında, domates suyu da uçakta sık tüketilen bir içecektir. Uçaktaki kuru hava, kimi yiyecek ve içeceklerin tatlarını iyileştirebiliyor.
Tüm uçak koltukları mavi değildir elbette, ancak seyahatlerinizde birden fazla mavi renkli kabin oturma düzeni ile karşılaşmış olmanız yüksek ihtimaldır. Parlak veya koyu renklerin aksine, mavi lekeleri, lekeleri ve diğer hasarları gizlemek için idealdir. Psikolojik olarak mavi, seyahat kaygısı olan yolcular için yatıştırıcı bir etki gösterir.
Uçak pencerelerinin neden yuvarlak olduğunu daha önce bahsetmiştik: Kare pencereler, basınçlı bir kabinde çok fazla basıncı üzerinde çeker.
3 katmanlı ve küçük bir delik içeren pencere tasarımı daha çok uçağın yapısına ve kaza durumlarına karşı tasarlanmıştır. Delik basıncı düzenler ve camın buğulanmasını engeller. Orta pencere dış pencereye zarar gelmesi durumunda devreye girer. İç pencere ise orta pencereyi çizilmekten korur.
Bu üçgen, kabin memurlarına uçak kanatlarının en iyi göründüğü pencereleri işaret eder. Böylelikle kabin memurları herhangi bir hasarı, buzlanmayı veya kanatlar ile ilgili herhangi başka bir sorunu gözle kolaylıkla görebilirler.
Ding. Ding.
Bu zile benzer uyarı seslerinden bazıları yolcular içindir. Bazıları ise kabin çalışanlarının kendi aralarında iletişim kuramsı için kullanılır. Örneğin tek tonlu bir zil sesi, yiyeceklerin kontrol edilmesi gerektiği anlamına gelebilir.
Üç tonlu bir zil sesi, uçağın türbülansa gireceği uyarısını kabin memurlarına verir. Eğer tek bir zil sesi duyuyorsanız, pilot kabin görevlisinden bir kahve istiyor da olabilir!
Bu tamamen kabindeki basınç değişikliği ile ilgilidir. Kabin basıncı düştükçe iç kulak içindeki basınç değişir. Kulak zarına baskı uygular, fakat sonra östaki borusuna bir miktar hava dolar ve iç basıncı eşitler.
Bu torbacıklar, içine oksijen dolsun ve oradan oksijen soluyun diye tasarlanmamıştır.
Maskeler sürekli akışlıdır, yani üst bölmedeki kimyasallar tarafından üretilen oksijenin, teneffüs eden veya ekshalasyon yapan kişiden bağımsız olarak maskeden geçeceği anlamına gelir. Fazla oksijen ihtiyaç duyulana kadar torbada saklanır.
Ayrıca panik yolcuların çantalarının 'sönük' olduğunu görürken diğerleri dolu görünür.
#7 Comet uçak kazası. Havada parçalanan comet uçaklarının bir havuzda tonlarca su ile basınca maruz bırakılmaları sonucunda, kare pencere yapısının kenarlarından yırtılma olduğu anlaşıldığı için oval pencere sistemine geçildi. ✈️