Uçağa Daha Hızlı Binmenin Yöntemleri Var Ama Kullanılmıyor: Sebebi Ne?

Her yıl milyonlarca yolcu, havalimanında saatlerce sıra bekleyip güvenlikten geçtikten sonra bu kez uçağa biniş kuyruğunda takılıp kalıyor. Oysa bilimsel olarak, yolcuların çok daha hızlı ve sorunsuz şekilde yerlerine oturmasını sağlayacak yöntemler mevcut. Bazıları laboratuvar ortamında iki kat hızlı sonuç veriyor. Peki biniş süresini kısaltacak bu sistemler neden hala standart hale gelmedi?

Kaynak 1, Kaynak 2

2005 yılında fizikçi Jason Steffen, uçağa biniş süresini kısaltmak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

İlk başta birçok kişinin düşündüğü gibi “arkadan öne” biniş sisteminin en mantıklı seçenek olduğunu sandı. Ancak simülasyonlar, bunun neredeyse en yavaş yöntem olduğunu ortaya koydu. Steffen’ın geliştirdiği modelde, yolcular koltuk sırasına göre değil, koltuk tipine ve sıra düzenine göre uçağa alınıyor.

Önce pencere kenarı koltuklar, her sırada bir atlama yapılarak dolduruluyor. Ardından orta koltuklar ve en son koridor koltukları geliyor. Bu sistem, klasik yöntemden %30 daha hızlı. Fakat böylesine hassas bir sıranın gerçek yolcu davranışlarıyla uyuşması çok zor. Grupların birlikte oturmak istemesi ya da geç kalan yolcular düzeni bozabiliyor.

Lojistik uzmanı Hassan Zeineddine, “dinamik olarak optimize edilmiş biniş” adını verdiği bir yöntem geliştirdi.

Sistemde, birlikte seyahat eden kişiler küçük gruplar halinde biniyor. Check-in sırasında algoritma tarafından otomatik olarak sıralanan bu gruplar, cep telefonlarına gelen bildirimlerle sırayla uçağa yönlendiriliyor. 

Simülasyonlara göre bu yöntem, Steffen modelinden yaklaşık %5 daha yavaş olsa da insan faktörünü hesaba kattığı için çok daha uygulanabilir.

Bugün çoğu hava yolu şirketi hala VIP yolcuları ve öncelikli koltuk sahiplerini önce alıp, ardından ana kabin yolcularını "arkadan öne" dolduruyor.

Teoride mantıklı görünse de pratikte koridor tıkanıklığına neden oluyor. Çünkü aynı sırada oturan yolcular bagaj yerleştirirken arka arkaya bekleyen diğer yolcuları engelliyor. 

'MythBusters' programının yaptığı bir testte bu yöntemin ortalama 24 dakika sürdüğü görüldü. Buna karşılık “rastgele biniş” gibi daha basit sistemler bile çok daha hızlı sonuç veriyor.

Peki neden hala uygulanmıyor?

Daha hızlı biniş sistemleri teoride mükemmel görünse de uygulamaya geçmek için ciddi bir operasyonel değişim gerekiyor. Her havalimanı, yer hizmetleri ekibi ve yolcu alışkanlıkları bu sisteme uyum sağlamalı. Ayrıca hava yolları, mevcut biniş düzenlerini değiştirdiğinde ek gelir getiren “öncelikli biniş” gibi hizmetleri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. 

Müşteri deneyimi de önemli bir etken. Yolcuların, karmaşık görünen biniş sıralamasına sıcak bakmaması olası. Bu yüzden pek çok hava yolu, %100 verimli olmasa da mevcut yöntemlerini korumayı tercih ediyor. Yine de bazı firmalar, pencere-orta-koridor sıralaması (WILMA) gibi daha hızlı sistemleri kısmen uygulamaya başladı.

İlginizi çekebilir:

8 Bin Bitcoin'i Çöpe Atan Adam 12 Yıllık Arayışına Yeni Çözüm Buldu
Japonlar Neden Çok Dakik? Bir Dakika Geç Kalmak Bile Saygısızlık!
AVM'nin Yemek Katını Çeken Bir Gurbetçi Yaptığı Yorumla Tepkilerin Hedefi Oldu
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Zam Yapılmayacak! 'Bazı' Memurlara Kötü Haber: Tartışmalara Neden Olan 30 Bin TL Memur Zammı İptal Oldu!
TasteAtlas Açıkladı: Türkiye'nin En Kötü Yemeği Belli Oldu!
Anlamak İsteyene: Kadına Şiddete Dikkat Çekmek İsteyen Kadınların Yeni Akımı Çok Beğenildi