Yakılan kaplumbağalar, vurulan yunuslar, araba arkasında sürüklenen köpekler, tecavüze uğrayan kediler... Son zamanlarda basına yansıyan haberlerde de gördüğümüz üzere insan evladının şiddetinden hayvanlar da nasibini alıyor.
Bundan 11 gün önce, Sevim Arkan, Ayşe Köse ve Uğurcan Saban İnkum Çöplüğü’nde sokak hayvanlarının yaşadığı şiddet, cinsel istismar ve zehirlenmelere ‘dur’ demek için açlık grevine başladı.
Ülkemizde hayvanlara kötü davranmanın, onlara işkence etmenin cezasının caydırıcılıktan uzak olduğunu vurgulayan bu üç insan, saldırganların sadece para cezası yaptırımı olan Kabahatler Kanunu'na değil, Türk Ceza Kanunu'na göre yargılanmalarını istiyor.
Gerekli adımların atılmaması durumunda üç hayvansever grevi sonlandırmayı düşünmüyor. Eylemcilerden Arkan 'ismimiz yok, artık biz vicdanız' diyor...
Umarım grev sonuç bulur. Oğlum ölmeyin lan, hayvanların bize ihtiyacı var, yapmayın bunu..
İnsana değer verilmeyen bir ülkede hayvana mı değer verilecek. Ölüm orucuna girince yetkililer çokmu etkilenecek sanıryorsunuz. Siz ölürseniz bırakın insanların vicdanının sızlamasını "mallar geberdi gitti" diyecek bir sürü insan var. Kendi canınızı tehlikeye atana kadar canlı olarak mücadele etmeniz daha iyidir.
Hayvanlara verilen değer, refah ve medeniyetin bir göstergesidir. Şimdi buraya gelip "yahu hayvanın sırası mı?" diyen arkadaşları da anlıyorum, üçüncü dünya ülkesinde yaşamak kolay değil.