Olay 21 Haziran Salı günü İzmir’in Bayraklı ilçesinde meydana geldi. Anaokulunda eğitim gören üç öğrenci, kayıplara karıştı. Beş yaşında bulunan öğrencilerden haber alınamazken, yaklaşık üç saat sonra okuldan üç kilometre uzakta bitkin halde bulundular.
İHA’nın servis ettiği habere göre, kaybolan çocuklardan birinin annesi olan Deniz Can Sunkur, okul yönetiminin olayı kendilerinden sakladığını ifade etti.
Üzüntülü annenin açıklamaları şu şekilde;
'Çocuklar sabah 11.30 gibi kaybolmuşlar. Biz de anaokulunun üst katında oturuyoruz ve anaokulu yetkilileri üst kata çıkarak evimize geliyorlar. Diğer çocuğuma bakan anneme, üst kata çıkan çocuk olup olmadığını soruyorlar. Annem de o esnada şüphelenerek beni aradı. Annem ne olduğunu sorduğunda da bir çocuğun kaybolduğunu söylemişler.'
Çocukların kayıp oldukları 3 saatlik zaman dilimi içerisinde başlarına kötü bir şey gelebilme ihtimali olduğunun altını çizen Sunkur, 'Sıcaktan bunalıp üstlerini çıkartmışlar. Bu çocuklar kötü niyetli birisinin eline geçebilirdi, trafik kazasına kurban gidebilirlerdi. Bu kadar sorumsuzluk olamaz, bize anında haber vermeleri gerekiyordu. Biz çocuklarımızın cesetlerini elimize aldığımızda mı haber vereceklerdi?' dedi.
O anaokulu kapatilip, sahipleri ve calisanlarina bir daha lisans izin verilmemeli.
teslim ettiğin yere bak. her geçen gün daha da soğuyorum. kimseye bırakmak istemiyorum kızımı. bunlara aile bireyleri de dahil. haberleri okudukça kendim bakabilme şansım olduğu için seviniyorum.
Okulun bir anlık gafleti zincirleme bir felaket ağını örebilirdi. Gereken idari ceza verilir mutlaka ancak kapatmak zaten eksik olan kurum sayısında açığı büyütecektir. Fonksiyonerliklerini ve denetimlerini artırıp ,sorumluluk bilincini geliştirmeliyiz bence. Bu kurum kapatılınca ceza verilmiş olunmuyor. İsim değiştirerek yine açarlar. Bizde çözüm tükenmez. Önemli olan verdikleri hizmeti amacına uygun istikamete yönlendirip kazan kazan metodu ile olumlu bir yaklaşım gösterilmeli.