Ben Ozan Yuşa Çakmakçı. 5 yıldır Tüylü Mikrofon YouTube / Facebook / Instagram / x ve Tiktok kanalımda, Türkiye’nin 42 farklı ilinde yaklaşık 320 bin küsur insanla sokak röportajı yapmış biriyim.
-Bu kişileri seçerken kriterlerin neler? Ya da var mı?
Her insanın söz hakkı olduğunu düşünüyorum, ifade özgürlüğüne inanıyorum, o yüzden de mikrofonumu her zaman herkese uzattım. En radikal şeriatçısından, en radikal cumhuriyetçisine, en solcusundan en sağcısına...
-Mahkemeye taşınan röportajların oldu mu?
Farklı farklı şehirlerde 11 kez göz altına alındım. İki kez cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve nefrete teşvik etme suçundan yargılandım, beraat ettim. 2 defa da linç edilme tehlikesi yaşadım. Sayısını unuttuğum kadar çok mahkeme salonunda bulundum diyebilirim ama bu benim korkmama, kaçmama sebep değil. 38 yaşındayım 36 yıldır da İzmir’de aynı mahallede yaşamaktayım.
-Şu an malum röportaj videosu önümde açık. Onu kaldırmana yönelik bir hamle geldi mi?
Malum röportaja gelirsek, şu ana kadar kaldırmama yönelik bir hukuksal hamle gelmedi. Yayınladıktan sonra tepkiler her röportajda olduğu gibi. Yoruma katılanlar ve karşı olanlar şeklinde iki grup var. Dilruba Hanım şu an cezaevinde olduğu için birçok geçmiş olsun telefonu, destek mesajı alıyorum tabii.
-Bazıları senin röportajı olduğu gibi vermemen gerektiğine dair yorum yapıyor. Ne demek istersin onlara? Kendini kötü hissettiğini biliyorum.
Çok zor durumdayım ve tabii ki manevi açıdan kendimi sorumlu hissediyorum. Ancak röportajda da izlediğiniz üzere beni iki kez üzerine basa basa 'hepsini yayınlamam' için uyardı. Dediğim gibi insanların düşüncelerini diledikleri gibi ifade edebilme özgürlükleri var. Ben buna inanıyorum. O yüzden de röportajı kesmek Dilruba Hanım’a, işe ihanet olurdu.