Tutunamayanlar'ın Unutulmaz Yazarı Oğuz Atay'ın Bilinmeyen 11 Özelliği

Bugün Oğuz Atay'ın doğum günü. Yaşasaydı şu an 82 yaşında olacaktı ve belki de harika kitaplarıyla kütüphanemizde daha fazla yer edinecekti. Ama yine de herkesin kütüphanesinde en az bir kitabı bulunan Oğuz Atay, günümüzün en sevilen yazarlarından. Hem güldüren hem de ağlatan, hüznün içindeki mizahı bize gösteren yazar hakkında onlarca kitap yazıldı. Onlarcası da yazılacak... 

Biz de sizler için onun hakkında bilinmeyen 11 özelliği derledik!

1. Babası 11 sene CHP'den milletvekilliği yaptı.

Babası Cemil Atay 11 yıl milletvekilliği yapmış ama kendine ait bir eve sahip olamamış bir hukukçudur. Annesi ilkokul öğretmenidir. Kendisinden küçük bir de kız kardeşi vardır. Feminist yazar Ayşe Düzkan'ın dayısıdır.

2. Çocukluktan gençlik yıllarına kadar karikatürle ilgilendi.

İçine kapanık bir çocuk ve çok dürüsttür; 'Kardeşini sevmeyen var mı?' sorusuna sınıfta kaldırılan tek parmak ona aittir. Sokakta gördüklerini karikatürize ederek ailesine anlattığı çocukluk yıllarından, karikatür çizdiği gençlik yıllarına uzanan ince espri anlayışını kitaplarında da görmek mümkün.

3. Dostoyevski ve Kafka en sevdiği yazarlardı.

4. İlk romanı Tutunamayanlar'ı ilk okuyan Vüs'at O. Bener'di.

Bener'in tavsiyesiyle romandan bir bölüm çıkarmıştır. Çıkan bölümden Günlük'te 'Burhan bölümü' diye bahseder ama akıbeti bilinmez. Ya değiştirerek Tehlikeli Oyunlar'da kullanmış ya da henüz gün yüzüne çıkmamış Oğuz Atay el yazmalarının içindedir. Vüs'at O. Bener, otobiyografik parçalar taşıyan kitabı Bay Muannit Sahtegi'nin Notları'nda isim vermeden özlemle Oğuz Atay'dan ve kızı Özge'den bahseder.

5. Tutunamayan karakterleri aslında kendi hayatından arkadaşlarıydı.

Tutunamayanlar romanını ithaf ettiklerinden biri Sevin, hep sevdiği kadın, diğeri Ural'dır. Ural intihar eden bir arkadaşıdır ve Oğuz Atay'la yapılan bir röportajda 'Selim Işık kimdir?' sorusuna yazarın verdiği cevap 'İntihar eden bir arkadaşım, Ural var (...) Belki ben varım. Adlarını yazmanın sakıncalı olacağı birkaç arkadaşım var.' şeklinde olmuştur. Yazarın karakterlerine çoğu zaman etrafındaki insanlar ilham vermiştir.

6. Orhan Pamuk gençlik yıllarında onun büyük bir hayranıydı.

Orhan Pamuk 1972'de Tutunamayanlar'ı çıkar çıkmaz alır ve defalarca okur. Çıktığı hafta okuduğu bu kitap henüz edebiyatçı olmak isteyen ama Teknik Üniversite'de okuyan yirmi yaşındaki Orhan Pamuk'u derinden etkiler.

7. Kendi döneminde ödülsüz, okursuz, ilgisiz kaldı.

Oğuz Atay kitabı ilk çıktığında şimdiki popülerliğinden çok uzaktı. İlk kitabının yayımlanmasını sağlayan TRT Yarışması dışında hiçbir ödül almamış, hayattayken Kenter Tiyatrosu'na oynanması için götürdüğü 'Oyunlarda Yaşayanlar' oyunu beğenilmemiş, çok kalın olduğu için ilk baskısı iki cilt yapılan Tutunamayanlar'ın ikinci cildi depoda yatmaya terk edilmiş, satışı başarısız olmuştur.

8. Kısa film yönetmenliği yaptı, filmi kayboldu.

'Beyaz Mantolu Adam' hikâyesini kısa film olarak çekmiş ama film kaybolmuş. Çetin Yalçın'ın arşivinden çıkan fotoğraf filmin final sahnesinin çekildiği plajdan. Yılmaz Güney'in Arkadaş filminin ilk üç dakikasının diyalogları da Oğuz Atay'a ait.

9. Kaybolan günlüğü Marmara Üniversitesi'nden bir öğrencide çıktı.

Günlük olarak yayımlanan defter ölümünden sonra kaybolur. Gürsel Göncü adında bir öğrencinin elinden Cevat Çapan'a teslim edilene kadar defalarca el değiştirdiği ve birinci katta olan evinden çalındığı söylentileri yayılır. Cevat Çapan'a ulaşan defterden kesitler 1984'te Milliyet gazetesinde parça parça yayımlanır. Milliyet kültür sayfasında çalışan Enis Batur ve Ömer Madra günler sürecek bir Oğuz Atay dizisiyle tamamen unutulmuş bu yazarı hatırlatır.

10. "Sevinmeyin, daha ölmedim" son sözleri oldu.

Ölümün Mecidiyeköy'deki arkadaşı Altay Gündüz'ün evinde yakaladığı Oğuz Atay banyodadır ve uzun süre çıkmaz, bu durumdan endişe duyan ev halkı seslenir ve 'Sevinmeyin, daha ölmedim.' cevabının muzipliğiyle gülmeye koyulurlar. Aradan bir süre daha geçer ve Oğuz Atay dışarı çıkmaz. Bunlar yazarın son sözleridir.

11. Mezarı, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliğinde 5. adada.

'Ne ölmek nefessiz kalmaktır; ne de yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevilmeyi hakeden birine yaşamını harcamaktır.' sözü gibi yüzlerce sözü söylememiştir, yazmamıştır

Asla bu kadar doğrudan ifade etmemiştir kendisini. Edememiştir. Kendisinden başka kimse olmayı becerememiştir. O yüzden Tutunamayanlar dinini kurup kutsal kitabını yazmıştır. 

Herkesin tutunamamasının biricikliğinin farkındadır. Kimseye kendi tutunamamışlığını övmez. Çok acı çekmiştir, çok mutlu olmuştur. Aramızdan erkenden ayrılmıştır. Mezarı Edirnekapı Sakızağacı Şehitliğinde 5. adadadır.

Popüler İçerikler

Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
'İmam' Halil Konakçı, İlber Ortaylı'ya Ateş Püskürdü! 'Bizans Tohumu, Yunanlı, Dönme!'
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
YORUMLAR
12.10.2016

Türkiye'nin Ruhunu da okumak isterdik, erken gittin abi.

08.11.2016

Biliyorsun ki düşünceler hızla değişebilir. Hatta zamandan ve insandan bağımsız olarak değişen birçok düşünce vardır. Bunları seninle defalarca tartıştık, zira her ne kadar kısır gibi görünen bu tartışmalarımızda sonuç alamasak ta, artık kendi üzerime düşeni ivedilikle yerine getirmeliyim. Tartışmalarımızın ana fikrini oluşturan “insanlar arasına karışma” fikrini tekrar masaya yatırmaya, hatta hayata geçirmeye karar verdim. http://www.felsefehayat.net/artik-kendime-ozen-gostermek-istiyorum.html

20.07.2019

sadece 4ü bilmiordum

TÜM YORUMLARI OKU (4)