Tutunamayan: Sonsuz Döngüye Girip Asla Huzuru Bulamayan Borcam'ın Aşırı Acıklı Hikayesi

Size Borcam’ın hikayesini anlatacağım. Bir türlü yuvasını bulamayan, sürekli birileri tarafından ev ev sokak sokak sürüklenen, girdiği sonsuz döngüden dolayı asla huzur bulamayan ve asla kök salamayan borcamın hikayesini...

Çünkü o borcam benim!

Evet, ben size hediye gelen ama bir türlü değer vermediğiniz, hor gördüğünüz, kullanmasanız bile dolabınızda, vitrininizde, sehpanızda ufacık bir köşeyi bile çok gördüğünüz boynu bükük borcamım. 😢

Benimle dalga geçtiniz, arkadaş ortamlarında goygoy yaptınız, karikatürlerimi çizdiniz, sözlüklerde başlık açtınız, tweet atıp etkileşim aldınız ama içinizden biri bile benim duygularımı, örselenmişliğimi anlamak istemedi.

Üç saniye bakıp “aa çok güzelmiş canımm ne gerek vardı” dedikten sonra, geri kutuma koyup beni bir başkasına vermek üzere beni ortadan kaldırmanız hep dokundu bana. Nasıl utandım böyle durumlarda anlatamam.

Üstüne üstlük hiç kullanılmama rağmen oradan oraya taşınmam yüzünden kutumun yıpranması da en büyük talihsizliklerimden biri oldu.

Tüm bunlara rağmen yeri geldi saklama kabı oldum; yeri geldi kek kalıbı...Kimi zaman ise fırına sürüldüm ama bir kez bile sesimi etmedim...

Böyle de gönlüm güzeldir işte...

Halbuki 1998 yılında bu yalan dünyaya geldiğimde ne ümitlerim vardı...

Ne yani çok mu büyük hayaller bunlar? Bill Gates’in evinde mi olmak istedim sanki? Selena Gomez beni mutfağının baş köşesine koysun; beni fırına versin mi istedim? Ne istedim ben Ya Rabbi?

Halkalı’da 2+1 ev yeterdi bile. Önemli olan sıcacık, sevgi dolu bir yuvamın olması; ocağımın tütmesiydi...Sadece bunu istedim ben. 😞

Bilmezsiniz siz tabii yersiz yurtsuz olmayı. Sıcacık evlerinizde ailenizle mutlu mesut yaşamanın anlamını...

Diyar diyar gezerken neler gelmedi ki başıma? Bu ülkede en çok düğün gören, en çok "hayırlı olsun"a giden de benim. En çok hala, teyze, dayı, enişte ile tanışan da ben !

Oyun havaları, 'bir yastıkta kocayın', 'oldu da bitti maşallah' sesleri, kulaklarımda çınlıyor hala...

Bu bir şey mi? En az 5 çeşit yemeğin yapıldığı, naylon çoraplı teyzelerin altın topladığı günlerde, altının yanında kıymetsiz bir eşantiyon olarak da götürüldüm.

Tarifi imkansız bir duygu bu...

Tüm o samimiyetsiz gülüşmelerin, "ay canım cicim" sözlerinin ardında tek bir bakışıyla ortama nifak sokan görümcenin, zevksiz eltinin bütün dedikodularını da dinledim.

Son kullanma tarihim yaklaştı, ömrümden ömür gitti vallahi!

Daha neler gördü bu gözler bilemezsiniz. Tahmin bile edemezsiniz. Yüreğiniz dayanmaz...

Ne olaylar ne olaylar...Ne aile dramlarına şahitlik ettim bir ben bir de Allah bilir.

Bu yüzden artık yeter, da ya na mı yor um!

Hiç kimse inkar etmesin, efendi görünümünüz altında beni hep bir başkasına kakalamak istediniz. Hepiniz oradaydınız be!

Evet sana sana sana hepinize be... Hiç mi insanlık yok sizde ha? Nedir bunlar ha nedir? Nasıl yollarsınız beni o tertemiz insanlara. Onlara, beni güzel bir hediye olarak sunacağınıza utanmadan, sıkılmadan alay ediyor; küçük görüyorsunuz... 

Aslında alay edilecek küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz.. Hiç bir işe yaramayan ancak goygoy yapan sizler.. Utanacağınızı bilsem yüzünüze kapağımı fırlatmak isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz!...

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Melih Gökçek, Ankapark’taki Transformers'ları İhtiyaç Sahibi Ailelerin Hakkı Olan Sosyal Yardımlarla Almış!
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
22.12.2016

1988 yılında üretilen bir borcamın, kutusunu hiç açmadan sürekli birbirlerine hediye eden komşular sayesinde, dünyayı turladığı rivayet edilir.

Borcam, Şişecam, Paşabahçe. Bunlar CHP'nin gururu. Ne demek dışlamak. Medar-ı iftiharımız bizim.

22.12.2016

yoo bizde kullanıyoz seni

TÜM YORUMLARI OKU (11)